CHP, boş tartışmalarla milleti yoruyor

Orhan KARATAŞ

Yerel seçimlerde gerek toplam oy oranı, gerek belediye sayısı, gerek belediye meclisi üyeliği toplamı bakımından Cumhur İttifakı kesin biçimde yüzde 50’nin çok üzerine çıkarak Türk milletinden onay almış olsa da, birkaç fazla belediye ele geçiren CHP ve yancıları boş durmuyorlar. Tam da kendilerinden beklendiği gibi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerinden germek, yormak, kriz çıkarmak, kaos oluşturmak için tam bir azgınlık gösteriyorlar. Kimi referandum teklif ediyor, kimi parlamenter sisteme dönüş nutukları atıyor. İstanbul seçiminden sonra daha da hızlandılar.

CHP OLAĞANÜSTÜLÜK ARIYOR

Bunları dinlerseniz zannedersiniz ki, parlamenter sistemde tek başlarına iktidar oluyorlardı, Türkiye’yi uçuruyor, hukuk ve demokrasiyi şaha kaldırıyorlardı, şimdi sistem değiştiği için bütün bunlardan mahrum kaldılar. Hangi sistem olursa olsun bu milletin CHP ve iş birlikçilerine iktidar vermesi mümkün değildir. Bunların maksadı üzüm yemek değil, bağcıyı dövmektir. Sistem tartışmaları üzerinden bir belirsizlik meydana getirmek ve oluşacak puslu havadan faydalanmaktır. Zira, olağan şartlar CHP’nin kâbusudur. Siyaseti de, iktidarı da olağanüstülüklerde arıyorlar ve şu anda yapmaya çalıştıkları budur.

SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİ İHTİYAÇTAN DOĞDU

Türkiye durduk yerde bir sistem değişikliğine gitmedi. Parlamenter sistemle hep darbelere takıldık, iç meselelerle vaktimizi ve enerjimizi tükettik. Bunun sonucunda, FETÖ gibi dünyada eşi benzeri olmayan bir ihanetle karşılaştık. Millet olarak bu kahpeliğe direndik ve bir iç savaşın eşiğinden döndük. Milli birlik ve bekamız tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar ağır ve yakın bir tehditle karşı karşıya kaldı. Bir şeyler yapmak ve bu sistemi değiştirmek gerekiyordu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bunun için gündeme geldi. Sayın Bahçeli’nin son grup toplantısında belirttiği gibi, devletin hızlı karar alması, etkin ve verimli çalışması lazımdı. Yasama, yürütme ve yargı arasında silikleşen sınır çizgilerinin belirgin ve berrak şekilde netleştirilmesi, bu üç erk arasındaki demokratik ayrımın belirginleştirilmesi büyük bir zorunluluktu. Milli güvenliğimiz ağır baskı ve dayatmalar altındaydı. İç ve dış sorunlarımız artıyor, tırmanıyordu. Devlet yönetiminde varlığı malum olan fiili düğümün çözülmesi, bu suretle yasal ve anayasal bir hüviyete kavuşturulması gerekiyordu.

DEĞİŞEN, REJİM DEĞİLDİR

Bütün bu şartların gereği olarak düzenlenen yeni anayasa için referanduma gidildi. Türk milleti, 16 Nisan 2017 halk oylamasıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne net ve kesin şekilde onay verdi. Sistemin faydaları bugün birçok alanda görülmektedir. Siyasi belirsizlik ve istikrarsızlık ihtimali ortadan kalkmıştır. Bu sistem, yine Sayın Bahçeli’nin önemle altını çizdiği gibi, Türkiye Cumhuriyeti’nin yaşama azminin, payidarlık iradesinin, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün aynen tecellisi ve tescilidir. Yeni sistemle beraber barajın yüzde 50 artı 1’e çıkması muhkem ve muteber bir sayısal çoğunluktan daha çok müstesna bir uzlaşmayı, muazzam bir kucaklaşmayı sağlamıştır. Türkiye aradığı parlak yönetim sistemini pek çok badireye uğraya uğraya, birçok sorunla boğuşa boğuşa sonunda bulmuş ve benimsemiştir. Değişen, rejim değildir.

ZAMAN LAZIM

Sistemin tam uygulaması son bir yıldır yapılmaktadır. Eksikleri, aksaklıkları elbette olabilecektir. Uyum için yeni düzenlemeler ve zaman gereklidir. Sayın Bahçeli, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin gelişmesi ve güçlenmesi için atılacak samimi ve dürüst adımların sonuna kadara yanındayız, arkasındayız. Ancak yeni hükümet sistemini birinci yılı bile dolmadan tahrip ve tahrif etme girişimleri Türkiye düşmanlarına zeytin dalı uzatmak, onlara el sallamak, karşılarında selam durmaktır. AK Parti’li bazı yöneticilerin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin eğer varsa aksayan yönleriyle ilgili kendi aralarında değerlendirme yapmaları doğaldır, ne var ki bunu kamuoyu önünde dile getirmeleri, CHP’nin değirmenine su taşıyacaktır ve yanlıştır. Milliyetçi Hareket Partisinin buna rızası ve onayı yoktur. Tarafımız bellidir, o da Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yaşaması için eğer bizden fedakârlık isteniyorsa mutlaka yapacağız, mücadele bekleniyorsa seve seve yerine getireceğiz” diyerek yapılması gerekeni söylemiş ve yol göstermiştir.

TARTIŞMALAR BOŞUNA

CHP ve yancılarının yeniden sistem tartışması açma gayretleri beyhude bir çabadır ve kimseye bir faydası olmayacaktır. Eski sisteme dönme taleplerinin hiçbir makul ve mantıklı izahı yoktur. Zaten böyle bir şey mümkün de değildir. CHP ve yancılarının bir anayasa değişikliği için ne yeter sayıları var, ne de buna ulaşabilme ihtimalleri bulunuyor. Bu tartışmalar zaman kaybıdır ve asla iyi niyetli değildir. Türkiye’nin ferahlamaya, yeni sistemle birlikte daha hızlı ve sağlam adımlar atarak, birikmiş sorunlarını çözmeye, milli güvenliğimiz ve bekamız üzerindeki tehditleri bir an önce yok etmeye odaklanması gerekiyor. Cumhuriyetin yüzüncü yılına iddialı, saygın ve etkin bir devlet olarak girme fırsatı önümüzdedir ve CHP ve yancıları bu hedefe ulaşmamıza engel olamayacaklardır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.