CHP ve yancılarının acıklı durumu

Orhan KARATAŞ

CHP ve yancıları ağız birliği etmiş, İstanbul seçimlerinin yenilenmesi kararına saldırıyor ve bu aleni hırsızlıktan bir mağdur çıkarmaya çabalıyorlar. Zilletin büyük ortağı başlıyor, onun İp’ini tutuğu küçük ortak devam ediyor. HDP bir taraftan giriyor, Kandilli katiller arkasını getiriyor. YSK’ya hücum ediyor, önlerine gelene saydırıyorlar.

EVLERE ŞENLİK İP MÜDİRESİ

Bir İP müdiresi var ki, evlere şenlik. Seçimin yenilenmesi yargı darbesiymiş. Kenan Evren döneminde bile bunlar olmamışmış. Bunu söyleyenin en büyük özelliği, yargıyı da, darbeyi de en son ağzına alması gereken olması. Yargıdan ne anladığınızı FETÖ ile ortaklık kurup tarlada kurultay toplamaya uğraşırken çok net gördük. Size o cesareti verenlerle birlikte yapmaya çalıştığınız darbe, Türk demokrasi ve hukuk tarihinin kara sayfaları olarak yüzyıllarca unutulmayacaktır.15 Temmuz kalleşliğini nereye koyacağız? Dünya tarihinin gördüğü en alçak darbe girişimini yapanlarla ahbaplığınız, al gülüm-ver gülüm ilişkileriniz, koruma ve kollama gayretleriniz görülmüyor, bilinmiyor mu zannediyorsunuz? Sizin, siyasette varlığınızın sebebi de, akıbetinizin belirleyicisi de, bizzat İP’inizi ellerinde tutanlar da bu milletin malumudur. Kime neyi anlatıyorsunuz? Gerçek sahiplerinizin istek ve talimatları doğrultusunda Kandilli katiller ve siyasi uzantıları ile Türk milletinin gözleri önünde iş birliği yapıp, sonra da dönüp milliyetçilik oynamaya kalkışmak, nasıl bir ruh halidir? Bu pişkinliğinize içinizdekilerin ve birlikte yola çıktıklarınızın büyük bölümü bile dayanamadı ve yollarını ayırdı. Ayrılırken neler söyledikleri birer ibret vesikası olarak siyaset arşivlerinde önemli bir yekûn tutuyor.

ZAVALLILIK BELGESELİ

CHP’nin durumu daha acıklıdır. Mazbata sevdalısı adayları, elinden oyuncağı alınmış çocuklar gibi mızmızlanırken, genel başkanları da çelişkinin, çuvallamanın, tutarsızlığın, yalpalamanın trajikomik örneklerini veriyor. İptal kararının öncesi ve sonrasında yapılan açıklamalar tam bir zavallılık belgeseli oluşturuyor. Adayları ve sözcüleri önce YSK’ya ne kadar güvendiklerini anlatıyorlardı, karar istedikleri gibi çıkmayınca bütün söylediklerini unuttular. Güdük CHP zihniyetinin son versiyonunu hayretle izliyoruz. Güven, demokrasi, hukuk, insan hakları, vicdan, ahlak olabilmesi için CHP ne istiyor, ne bekliyor, ne hedefliyorsa mutlaka o yönde bir karar verilmeli. Çok partili hayata başladıktan sonra var olan bu karanlık zihniyet, şimdi seçimleri de içine alacak bir arsızlığa ulaştı. Seçimlerin meşru, doğru, haklı, milli iradeyi yansıtan bir şekilde olabilmesi için mutlaka CHP’nin kazanması gerekiyor. Aksi halde, darbe, çete, dipçik, işkence, hakaret ve akla gelebilecek her türlü kötülük ve hakaret mubahtır.

KAN DİLLİ ORTAKLARI

Eli kanlı, dili kanlı ortağı nereye koyacağız? Onlar için her yol ihanete çıktığı için, varlık sebeplerine uygun olarak hareket ediyorlar. CHP’yi kontrole almanın, İP’in ucunu yakalamanın rahatlığı ile daha da azmış ve şımarmış durumdalar. İşte bu şer yolcuları YSK’nın 7 üyesini çete olmakla suçladıktan kısa süre sonra, o üyelere inanarak ve güvenerek gidip İstanbul seçimlerinin tamamının yenilenmesini istediler. 23 Haziran’da yapılacak seçimin de yine aynı YSK’nın sorumluluğunda olduğunun herhalde farkındadırlar.

AĞLAMAYI BIRAKIN

Boş bir telaş, fuzuli bir gayret içindesiniz. Milli irade her şeyin üzerindedir ve tam olarak ortaya çıkması şarttır. 31 Mart seçimlerinde İstanbul’u ele geçirmek için kurulmuş olan tezgâh yargıdan dönmüştür. Türk milletinin oyları masalarda çalınamaz. İstanbul gibi bir dünya şehri şaibe kaldırmaz, usulsüzlükle, oldubitti ile kazanılmış bir başkanlıkla, dağdaki katillere kurulmuş bir ortaklıkla idare edilemez. Tam da söylediğiniz gibi, her şeyi güzel ayarlamıştınız, ama hukuku unuttunuz.Eğer kendinize güveniyor, kazanacağınıza inanıyorsanız, ağlamayı, hakaret etmeyi kesin artık. Mağdur ve mazlum ayaklarını da bırakın. Halep oradaysa, arşın buradadır. Şunun şurasında 23 Haziran’a ne kaldı? CHP’nin başını çektiği zillet korosu sakladıkları, gizledikleri karanlık ilişki ağları yoksa, korkmalarına, milletimizin iradesinden çekinmelerine de gerek olmayacaktır.

İSTANBUL CİDDİ BİR İŞTİR

Ne yapılırsa yapılsın, bu defa başaramayacaklar. Kirli oyun bozulacak, İstanbul’u ablukaya almak için seferber olanlar şaşkına çevrilecektir. Bu bir mecburiyettir.Sayın Bahçeli’nin belirttiği gibi, 31 Mart’ın hemen ertesinde Anıtkabir’e gidip attığı imzayla yetki ve unvan gaspı yapan bir acemiden, İstanbul’a şehr-i emin olmaz. 17 gün boyunca oyuncağı elinden alınmış çocuklar gibi mızmızlanıp mazbata da mazbata diye tutturan, yapmacık, zoraki gülen, şeklen sabreden, adeta maske takıp gezen bir şahsa İstanbul’un geleceği teslim edilemez. İstanbul’u yönetmek ciddi bir iştir. Asil bir görevdir. Terörist Demirtaş’ın çizgisini beğenenden, HDP’yle düşüp kalkandan, PKK ve FETÖ’ye kadar gülücükler saçan birisinden İstanbul’a hayır gelmez, umut gelmez, huzur gelmez, gelemez.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.