31 Mart her hangi bir seçim değildir. Hayati önemdedir. Sadece belediye başkanlarımızı, meclis üyelerimizi, il genel meclisi üyelerimizi belirlemeyeceğiz, ülkenin geleceğine karar vereceğiz. Karşı karşıya kaldığımız beka sorununu aşabilmenin yolunu sonuna kadar açacağız. Cumhur İttifakı bunun için vardır, ama aynı şekilde karşısında da bir zillet bulunmaktadır. Onların hedefi de belediyeleri ele geçirmekle sınırlı değildir. HDP ile kurdukları kirli ortaklıkla birlikte bu belediyelerin Kandil’e bağlanması söz konusudur. Yeni sistemi tartışmaya açacak ve ülkeyi yeni bir kriz ve kaosa sürükleyeceklerdir. Bunları artık gizlemiyorlar. Bu ülke ve milletle her kimin meselesi var, tamamı zillete ümit bağlamış durumdadır. İşte bu sebeple iyi düşünmek, doğru karar vermek ve mutlaka sonuç almak gerekiyor.
YENİ TEDBİRLER ALINIYOR
Yerel seçimlerde aday belirleme sürecinde son haftaya girdik. Artık geri dönüşü olmayan bir noktaya gelinmiştir. Zilletin oluşturduğu yüksek tehdit karşısında, Cumhur İttifakı durumunu bir defa daha gözden geçirmek ve yeni tedbirler almak gereği duymuştur. Büyükşehirlerde bir sorun yoktur. Buralar, son derece doğru ve samimi bir şekilde sonuca bağlanmış, adaylar belirlenmiş ve start verilmiştir. Büyükşehir olmayan yerlerde her partinin kendi adayı ile seçimlere katılması planlanmıştı. Osmaniye ve Rize karşılıklı jestler olarak bunun dışında bırakılmıştı. Ancak zillet, HDP merkezli hesaplar yaparak, neredeyse bütün şehirleri bir at pazarlığı ile paylaştı. Bu durumda MHP ve Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ayrı ayrı aday çıkarması ve oyların bölünmesi sebebiyle, bazı yerlerin zilletin eline geçmesi ihtimali ortaya çıktı. Kayyuma devredilmiş belediyelerin, yeniden HDP üzerinden Kandil’in kontrolüne girmesi gibi bir başka ihtimali de gözden uzak tutmamak gerekiyor.
İŞ BİRLİĞİ GENİŞLİYOR
Bu duruma seyirci kalınamazdı. Sayın Bahçeli ve Sayın Erdoğan yaptıkları görüşmede bu durumu değerlendirdiler. Yeni bir çalışma yapılması kararı aldılar. İki parti ayrı ayrı hazırlık yaptı. 30 Mart 2014 Mahalli İdareler Seçimleriyle 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerindeki oy dağılımları dikkate alınarak, nerelerde yeni iş birlikleri yapılabileceği ve sonuç alınabileceği gözden geçirildi. Bu değerlendirmeler ışığında iki partinin yetkilileri bir araya geldiler ve yaptıkları çalışmaları masaya yatırdılar. Bazı şehirlerde yeni gelişmeler yaşanması sonucu adayların teke indirilmesi kuvvetle muhtemeldir. Buna bağlı olarak belediye meclis üyeliklerinde yeni listeler hazırlanması gündeme gelecektir.
ZİLLETİN ÖNE ÇIKTIĞI YERLER ÖNCELİKLİ
Hangi illerde Cumhur İttifakı’nın yeni işbirliğine gideceği konusunda şu anda kesin bir şey söylemek doğru olmayabilir. Son kararı liderler verecektir. Ancak, zillet ittifakının öne çıktığı yerler önceliklidir. Bitlis, Siirt, Kars, Iğdır gibi Doğu ve Güneydoğu illerimiz ile kayyuma devredilen belediyelere özel bir önem verilmektedir. Çanakkale, Burdur, Sinop, Kırklareli, Tekirdağ, Yalova ve Zonguldak gibi CHP’nin elinde olan iller, özel olarak değerlendirilmektedir. Bütün bu çalışmaların birkaç gün içinde tamamlanması ve alınan kararların sonuçları ile birlikte uygulamaya sokulması planlanmaktadır.
ÜLKE EMNİYETE ALINMALI
Bütün bu gelişmeler Sayın Devlet Bahçeli’nin 31 Ağustos 2018 tarihinde Etimesgut Belediyesi’nin düzenlediği açılış ve temel atma töreninde yaptığı konuşmada ortaya koyduğu 4 ayaklı stratejinin gereklerini yerine getirmektir. Yerel seçimlerin mutlaka kazasız-belasız bir şekilde atlatılması ve ülkenin emniyete alınması bir zarurettir. Zaten Sayın Bahçeli de bu stratejiyi ortaya koyarken, bu zarurete dikkat çekmiş ve “Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye’nin beka mücadelesi verdiği bu sıcak ve yüksek riskli dönemde yine sorumlu, yine uzlaşmacı, yine soğukkanlı, yine milli duruş ve siyasetini takip edecektir. 24 Haziran’da elde edilmiş kazanımların önümüzdeki yılın 31 Mart’ında heba olmasını istemiyor, beklemiyor, dilemiyor, arzu etmiyoruz. Kısır, sığ, güdük ve dağınık siyasi polemiklerle anlaşmazlıkların tecellisini, bunun yanında denizden geçmişken derede boğulmayı çok mahsurlu, çok maliyetli, Türkiye’ye yapılacak büyük bir kötülük olarak değerlendiriyoruz” demişti.
TÜRK MİLLETİ SAHİP ÇIKTI
Söz konusu olan vatandır ve gerisi teferruattır. Birkaç fazla belediye alabilmek için zillete geçit verilemez. Aynı anlayışın Adalet ve Kalkınma Partisi’nde de olduğunu memnuniyetle görüyoruz. Nitekim, gelinen noktada başarı da, başarısızlık da sadece bir partinin değil, Cumhur İttifakı’nın olacaktır. Türk milleti Cumhur İttifakı’nı onaylamış ve sahip çıkmıştır. Bu sahiplenmenin 24 Haziran seçimlerindekinden daha ileride olduğu kanaatindeyiz. Liderlerin gösterdiği kararlılık ve gayreti, dirayet ve samimiyeti adayların ve teşkilatların da göstermesi durumunda hiçbir sorun kalmayacağı ve 31 Mart’ın yeni ve büyük bir zaferle sonuçlanacağı muhakkaktır.