Evren'in MDP'sinden FETÖ'nün MDP'sine

Orhan KARATAŞ

Kaderin cilvesi mi dersiniz, tarihin tekerrürü olarak mı değerlendirirsiniz bilemem, ama daha önce darbelerin ve darbecilerin siyaseti dizayn etme gayretlerinin yen bir versiyonu ile karşı karşıyayız. FETÖ'nün kalleş darbe girişimi sonuca ulaşamamış olmasa da, siyasete müdahale etme ve şekillendirme kurnazlığı, Evren'i aratmıyor. Kenan Evren'in 12 Eylül 1980'de yaptığı darbe sonrasında yaşadıklarımız neredeyse aynıyla tekerrür ediyor.

 ÖNCE KILIFI HAZIRLIYORLAR

Evren'in darbe yaptığı 1980 yılında Üniversite talebesiydim. Aradan 37 yıl geçmiş olsa da, öncesini ve sonrasını çok iyi hatırlıyorum. Darbenin gizli kalmış taraflarıyla ilgili de çok şey söylendi ve yazıldı. Önce darbe ortamının oluşması için planlar yapıyor ve uyguluyorlar. Evren ve arkadaşları ile onlara yol verenler siyasi kutuplaşma üzerinden kılıf hazırladılar. Marksist-Leninist çeteleri ortalığa salıp kan döktürdüler. Ülkenin huzurunu bozup ülkücü ve milliyetçileri hedefe koydular. Sonra da bu kanı durdurma bahanesiyle darbe yaptılar. Darbe yaptıranların sinemada film izlerken haberi aldıklarını ve "bizim çocuklar başardı" diyerek, memnuniyetlerini dile getirdiklerini çok sonra öğrendik.

DEVLETİ İÇTEN ELE GEÇİRMİŞLER

 Evren'den ders alan FETÖ çetesi, daha sinsi bir kılıf hazırlamış. Yıllar süren sahtekârlıklarla, ihanetlerle, kalleşliklerle, devleti içten ele geçirip, fırsatın gelmesini bekledikleri, 15 Temmuz akşamı anlaşıldı. Bunlara bu imkanı sağlayanların arasında, "ne istediler de vermedik" diyenlerin de olduğunu kendileri itiraf etmişlerdir. Her ne kadar araziye uymakta usta olsalar da, bu hainlere güvenilmemesi gerektiğini çok önceden görüyor ve söylüyorduk. MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli'nin bu çete için 15 Temmuz'dan aylar, hatta yıllar önce söyledikleri, yaptığı çağrılar, devleti yönetenlere ikazları arşivlerde mevcuttur.

SİYASET MÜHENDİSLİĞİ

Gelelim darbe sonrasındaki benzerliklere. Evren ve arkadaşlarının ilk işleri, kendilerini sağlama almak oldu. Buna uygun bir Anayasa yaptılar. Sonra da kendilerine bu yolu açanların istek ve beklentilerine uygun bir siyaset mühendisliğine soyundular.Emekli bir General olan Turgut Sunalp'e, "Milliyetçi Demokrasi Partisi" adıyla bir parti kurdurdular. Toplum mühendisliği ile bu partiyi iktidara taşımak için çok yoğun bir gayret gösterdiler.

Bu partinin kısaltması MDP, amblemi de Horoz'du. Partinin adındaki, "milliyetçi" ifadesiyle milliyetçileri, vatanseverleri ve ülkücüleri tavlayacak; "demokrasi" ifadesiyle, solcuları, demokratları, laikleri avlayacak; horoz'la köylüyü, çiftçiyi kandıracak; emekli Generalin genel başkanlığı ile de güven mesajı verip devletin kendileri olduğunu gösterip korku salacaklardı. Aslında işin özeti şuydu: Kenan Evren "Milliyetçi"lik oynuyor, Milli Güvenlik Konseyi, "Demokrasi"yi temsil ediyor, Turgut Sunalp "Parti" oluyordu. Türk milleti, ilk seçimde bütün planı bozdu. O günün şartlarında başka bir alternatif olmadığı için, ehven-i şer olarak gördüğü ANAP'ı iktidara taşıdı.            

TARLACILAR

FETÖ'nün siyaset mühendisliği, asla Kenan Evren'den aşağı kalmamıştır. Önce MHP'yi bir operasyonla ele geçirmek için seferber oldular. Tarlada kurultay toplamaya uğraştılar. Şu garip tesadüfe bakınız ki, tarlada kurultay toplanması için düğmeye basıp talimat verenler, 15 Temmuz'da yakayı kaptırınca, darbeyi yönettikleri Akıncı Üssü'nünün bulunduğu Kazan ilçesine, (Kahramankazan) tarla bakmaya gittiklerini söylediler. Anlaşılan "tarla" bunlar için çok özel bir anlam ifade ediyor. Tarla operasyonu, sayın Devlet Bahçeli'nin ufku, liderliği, basireti ve cesareti sayesinde hüsranla sonuçlandı.

EVREN FETÖ BENZERLİĞİNİN YENİ VERSİYONU

Vazgeçmeyeceklerini, b planı olarak parti kuracaklarını, daha işin en başında biliyor ve söylüyorduk. Bizi yanıltamadıkları gibi, darbe zihniyetinin ve bunun sonucu olarak Evren ve FETÖ benzerliğinin yeni bir versiyonunu sahaya sürdüler. Her ne kadar adı "Merkez Demokrat Parti" olsa da, içeriği ve kısaltması Evren'in MDP'sinden farklı değil. "Merkez" diyerek, herkesi kucaklayacaklarını zannediyorlar, ama etraflarında FETÖ kalıntılarından başka kimse yok. Böyle olacağını zaten Koray Aydın çok önceden ilan etmiş ve "Meral Akşener'in tüm faaliyetlerini FETÖ organize ediyor. Onların verdiği destek çok açıktır" demişti. "Demokrat" diyerek, ne kadar demokrasiye bağlı olduklarını gösterecekler, fakat daha birbirlerine tahammül edemiyorlar. Sabah erken kalkan kuralı koyup, herkesin kendisine tabi olmasını istiyor. Soldan sağa da saysanız, yukarıdan aşağıya da toplasanız hepsi üç kişiler. Meral Akşener "Merkez", Ümit Özdağ "Demokrat", Koray Aydın "Parti." Alın size MDP.

ŞER'RİN HAYIRLI TARAFI

 Niyet hayırlı olmayınca akıbet de peşinden geliyor. Daha partiyi kuramadılar, fakat bir defa daha açık, net ve kesin şekilde kendilerini ele verdiler ve darbe ürünü olduklarını, kendileri ilan ettiler. Parti kurup seçime girecek kadar ileri gidebilirler mi, hep birlikte göreceğiz. Bize sorarsanız, kısa zaman sonra her biri bir tarafa çekiştirip darmadağın olacaklardır. Hadi diyelim ki, arkalarındaki irade bunları bir arada tuttu ve partiyi kurup seçime girdiler. Ne olacağını anlamak için Evren'in MDP'sinin akıbetine bakmak yeterlidir. MHP'yi kapatıp "Milliyetçi" ibaresiyle MDP'yi kurduranlar, geriye sabıkalı bir geçmiş bıraktılar, ama MHP siyasete daha güçlü döndü, iktidar oldu ve bugün ülkenin teminatı, siyasetin belirleyici partisidir. Darbeler MHP'yi güçlendiriyor ve milletiyle kenetliyor. Şer zannettiğimiz gelişmelerin hayırlı tarafı bu olacaktır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.