Seçim günü yaklaştıkça milletten ümidini kesenlerin nasıl çırpındıklarını ve nerelere savrulduklarını ibretle izliyoruz. PKK uzantısı HDP merkezli 5 benzemez ittifakı daha şimdiden birbirine düştü. Kendi hallerine bakmadan, Cumhur ittifakına fitne sokmamaya çabalıyorlar.
MEYDAN BOŞ DEĞİL
İp'in başının MHP Genel Başkanı sayın Bahçeli'yi hedef almasına en güzel cevabı sayın Semih Yalçın verdi ve açıklaması aynıyla sitemizde mevcuttur. FETÖ ile PKK arasında sıkışıp kalmanın derin sancısı ile MHP'ye saldırıyorsunuz, ama meydan boş değil. Size tavsiyemiz bu sicillinizle bir konuşmadan önce bin düşünmeniz ve önce aynaya bakmanızdır. Her tarafınızdan dökülüyor, birbirinizi ele veriyorsunuz. Kurucularınız daha yola çıkmadan ipi koparıp en bugün en büyük vurucunuz oldular. Daha fazla zorlamayın, zira siyasi nefesiniz seçimi görmeye yetmeyebilir.
YÜZÜ KIZARAN SİZ OLURSUNUZ
5 benzemezin öteki ucu CHP'de daha ilginç şeyler oluyor. İnceltilmiş aday "gel bakalım buraya" çağırısına o kadar kendini kaptırmış ki, hızını alamadı ve önüne çıkan ilk duvara tosladı. Söylediklerinin altında eziliyor. Bu ezikliği aşabilmek için kendine çeki düzen vermek yerine, daha büyük mavallara sarılıyor. Ezberlediği birkaç cümleyi, eline verilen kırıntı malzemeyi meydanlarda çok çabuk tüketti. Dün de siyasi iflasını ilan etti. Çaresiz biçimde eski defterleri karıştırarak, bir çıkış yolu bulmaya çabaladığını hayretle seyrettik. Sayın Devlet Bahçeli'nin eski konuşmalarını millete izletiyor. Bay İnce Türk milleti Devlet Bahçeli'yi biliyor, tanıyor. Siz dönün kendinize bakın. Nereye gittiğinizi, neye ve kime hizmet ettiğinizi bu millete anlatın. Eğer eski defterler karıştırılırsa, yüzü kızaran siz olursunuz. Daha dün katil ilan ettiklerinizle, her türlü aşağılama ve hakareti sıraladıklarınızla bugün neyin ittifakını kurduğunuzu bu millete bir anlatın da görelim. Siyaseti devre mülke çevirmenizin üzerinden daha kaç gün geçti? Hani siz proje üretiyordunuz? Ne oldu, üç günde darmadağın oldunuz ve projeleriniz gelip dayandığı yer eski defterleri karıştırmak oldu.
İKTİDARI OLAĞANDIŞILIKTA ARIYORLAR
Bir defa daha ve çarpıcı şekilde anlıyoruz ki, bunlara iktidar vermek Türk milletinin felaketi olur. Yaptıkları yapacaklarının ispatıdır. CHP'nin bu ülkeye ve millete gözyaşı ve zulümden başka bir hizmeti olmamıştır. Zaman geçiyor, çağlar değişiyor, ama CHP'de her şey aynı kalıyor. Hala hesaplaşmak, hala karıştırmak, hala kriz ve kaos çıkarmak peşindeler. Her seçim öncesinde olduğu gibi yine iktidarı millet iradesinde değil, olağandışılıkta, kargaşada, krizde ve darbede arıyorlar. Huzur, güven, refah bunlara yapancıdır. Bu değerlerden çok rahatsız olurlar. Bozmak, yıkmak ve dağıtmak için anında harekete geçer, fitne çıkarmak için kontrollerindeki medya ile birlikte her yolu denerler. Yine aynı şeyi yapıyor ve buradan bir iktidar çıkarmaya uğraşıyorlar. Hadi diyelim, millet yanıldı ve sizi iktidar verdi. Bu şartlarda elde ettiğiniz iktidardan kime ne fayda gelecek? PKK'dan FETÖ'e uzanan etrafınızdaki kuşatmadan nasıl kurtulacak, nasıl hizmet vereceksiniz?
ÖNCELİK VATANDIR
Bay İnce'ye bir defa daha ve altını kalın çizerek hatırlatalım. MHP'nin önceliği vatandır, bayraktır, ülkedir, millettir, bölünmez bütünlüktür. Bu değerler zerre kadar tehdit ve tehlike altına girerse, bütün siyasi hesaplarını, bütün avantajlarını bir kenara bırakır ve ülkesine, devletine, milletine sahip çıkar. Akıl ve izan sahibi herkes görüyor ve kabul ediyor ki, milli bekamız çok ciddi tehdit altındadır. Bu şartlarda MHP'nin siyasi hesaplar yapmasını bekleyenler yanılırlar. Söz konusu vatandır ve gerisi teferruattır. Kısır ve sığ tartışmaları engellemek gerekiyordu. Sistemin tıkanmaması, aktif ve faal halde sorunlara müdahil olması şarttı. Kuvvetler ayrımının netleşmesi, görev ve yetki karmaşasının bitmesi gerekiyordu. Yeni bir hükümet mimarisiyle yürütmenin daha güçlü, Meclis'in daha etkili, yargının daha bağımsız ve tarafsız olması amaçlandı. Sayın Bahçeli'nin yaptığı budur. Cumhur ittifakı bunun için oluşturulmuştur. Sizin bir türlü anlayamadığınız yer burasıdır. Siz, iktidarın değişmesi, AKP'nin gitmesi uğruna ülkenin felaketini göze aldığınız gibi, katkı dahi yapabileceğinizi gösteriyorsunuz. Ama hiç kimse MHP'den aynı şeyi isteyemez ve bekleyemez.
NEYİN SİYASETİ?
Gün vatana ve millete sahip çıkma günüdür. MHP devletine sahip çıkıyor, bekasına yönelik tehditlere siper oluyor. FETÖ ve uzantılarının tepelenmesi için çırpınıyor. PKK ve onların asıl sahiplerinin yok edilmesi için mücadele veriyor. Etrafımızdaki amansız kuşatmayı yarmaya, huzuru sağlamaya ve Türkiye'yi yeniden normalleştirmeye uğraşıyor. Siyasi kavgalar her zaman verilir. İktidarlar her zaman değişir. Ama önce ülkemiz olacak. Nitekim, sayın Bahçeli, seçim beyannamesini açıklarken, aynı şeyi söylemiş; "vatan gittikten, millet dağıldıktan, devlet yıkıldıktan sonra neyin siyasetini, ne için yapacağız?" diye sormuştu. Başka hiçbir şey olmasa dahi Türkiye, 15 Temmuz'un enkaz ve sosyal maliyetini önümüzdeki 10 yılda ancak kaldırabilecektir.
KİMSESİZLERİN SESİ
Fark işte buradadır bay İnce. MHP ve sayın Bahçeli, "Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben" diyor. Türk milliyetçileri ve ülkücüler, "Biz bu ülkeyi, bu vatanı, bu milleti karşılık beklemeden, ödül, iltifat ummadan sevdik. Sevmekten de yorulmayacağız, gönülleri kazanma mücadelemizden sapma göstermeyeceğiz. Kimsesizlerin sesi, mazlumların sözü, garibanların eli, masumların nefesi, mağdurların yumruğu olacağız." diye haykırıyor. Kısacası bay İnce, herkes varlık sebebinin gereğini yerine getiriyor. Kimilerinin varlık sebebi bozmak, yıkmak ve yok etmek, bizim varlık sebebimiz de yaşatmak, yüceltmek ve ileri götürmek.