Türkiye'nin gündemini, sorunların tespit ve çözümünü takip etmek, bilgilenmek, anlamak ve yorumlamak için mutlaka MHP Grup toplantılarını izlemek, sayın Devlet Bahçeli'nin konuşmalarını dikkatli şekilde dinlemek gerekiyor. Bu takibi yapanlar ve bu konuşmayı mihenk alanlar hiç yanılmadıklarını, hep doğruya ulaştıklarını ve haklı çıktıklarını kısa zamanda göreceklerdir. Dünkü grup konuşmasının tamamı haber sayfalarımızda mevcuttur. Biz her hafta olduğu gibi, imkanlarımız ölçüsünde bir özet yapalım:
İNSANLIĞA İHANET
Aydınız, moderniz, çağdaşız, Cumhuriyet'in bekçisiyiz diye afra tavra satanlar kadınları sadece çıkarları doğrultusunda akıllarına getiriyorlar. Diğer taraftan meczubun birisi çıkıyor, kadınlara kocalarından dayak yedikleri için şükretmelerini tavsiye edebiliyor. Meselenin tuhaf yanı ise, bunu da din ve diyanet adına yapabiliyor. Asansöre yabancı bir erkek ile kadının birlikte binmesinin sakıncalarından utanmadan, sıkılmadan, yüzü kızarmadan bahsedebiliyor. Ne ara bu kadar sapık türedi? Hangi ara kadınlarımıza, çocuklarımıza göz koyan ahlaksızların, onları töhmet altında bırakan alçakların sesi çıkmaya başladı? Her kadın ve çocuk istismarı insanlığa ihanettir. Ve hiçbir ihanet cezasız bırakılmamalıdır. Eğer var olacaksak, eğer geleceği şuurla kavrayıp, irademizle kaleme alacaksak kadına yönelik şiddeti durdurmalı, katilleri ve şiddet faillerini toplumdan tecrit etmeliyiz. Hapisse hapis, hadımsa hadım, idamsa idam, neyse gereği yapılmalıdır. Kim ki, kadına bir fiske vurduysa, kim ki, kadına küfür ve hakarete yeltenmişse buna pişman edilmelidir.
ZALİM ESAD İFŞA OLDU
Afrin, 2014 yılından itibaren PKK/PYD'nin istilasına uğramıştır. Pek tabii olarak Afrin Suriye'nindir. Ancak Suriye yönetimi terörizmle işbirliği yaparsa, tarih yeniden canlanacak, hatıralar bir kez daha ayaklanacak, tam yüz yıl önce bıraktığımız toprakların en azından istikrara, huzura, barışa kavuşuncaya kadar emanetimizde tutulmasının hakkı doğacak, önü açılacaktır. Zalim Esad'ın Afrin'e giden sözde halk güçlerinin kendilerine bağlı olduğunu birkaç gün evvel itiraf etmesi, Şam yönetimiyle PKK/PYD arasındaki teması alenen ifşa etmiştir. Türkiye'ye iftira atan iç ve dış odaklar, harekatı sınırlandırarak uzamasına yol açan asıl etkenin sivillere zarar vermeme hassasiyetinin olduğunu ne zaman idrak edeceklerdir? Siviller olmasaydı, teröristler kadınların, yaşlıların, çocukların ardına saklanmasaydı, Türk ordusunun önünde kim durabilir, kimler kahramanlarımızla baş edebilirdi? Canilerin korkakça saklanması, tünellere kaçışıp köstebek gibi oraya buraya gizlenmeleri nafiledir.
BU NASIL BİR REZİLLİKTİR
Türkiye Afrin'de bir savaşın tarafı değildir. Nitekim BM Şartı'nın 51'inci Maddesinin tanıdığı meşru müdafaa hakkının sınırları dahilinde, milli güvenliğimizi ve toprak bütünlüğümüzü tehdit eden terörizmle mücadele ediyoruz. ABD'nin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Kararı'nı çarpıtması maksatlıdır, hezeyandır, temelsizdir. Bu ülkenin Menbiç'le ilgili Türkiye'ye yaptığı çirkin önerisi bellidir. Asıl olanın Fırat'ın doğusuna tutunmuş, Sevr'de tarif edilen Kürdistan olduğu neden gizlenmektedir? Fırat'ın batısında terörist olan, doğusuna geçince sütten çıkmış ak kaşık mı olacaktır? Bu nasıl bir rezalettir? Afrin temizlenir temizlenmez, harekâtın kapsamına Menbiç alınmalı, teröristler kaçtıkları yere kadar kovalanmalıdır. Fırat'ın doğusuna geçelim diyorlarsa, ya Fırat'ın derinliklerine ya da Fırat'ın kıyılarına alayı gömülmelidir. Af yoktur, gecikme yoktur, ağırdan alma asla olmamalıdır. Afrin, Menbiç ve diğer mücavir alanlarda son hain yok edilesiye kadar durmak, beklemek, geri adım atmak seçenek ve tercih dışıdır.
AFRİN EV EV TEMİZLENECEK
Düşmansanız, adam gibi düşman olun. Müttefikseniz mertçe, samimiyetle, safiyetle müttefik olun. Ateşkes nedir? Kimler arasında yapılır, önce bu soruların cevabı verilsin. Türk milletinin aklıyla, ahlakıyla, egemenlik haklarıyla oynayan, buna kalkışan emin olunuz yanlış hesap yapar. Ve bu hesap dün olduğu gibi bugün de muhatapları için pahalıya patlar. Afrin'de mücadele etmezsek, Menbiç'e girip Fırat'ın doğusuna hilali taşımazsak, Ankara'da teslim olur, Anadolu'da boğuluruz. Çevremizde kim kiminle dost belli değildir. Rusya Devlet Başkanı Putin'in, dünyanın her yanını vurabilecek büyük bir nükleer füze hazırladıklarını duyurması, geleceğin vahim bir karanlığa gebe olduğuna işarettir. Ezcümle etrafımız çevrelenmiş, efradımız ise çemberi yarmak için muhteşem bir iradeyle ileri atılmıştır. Hilal kuşatmasını tamamlamış, hile ve hıyanet telin ve tasfiye aşamasına girmiştir. İnanıyorum ki, yakında girilecek Afrin sokak sokak, ev ev temizlenecek, hak batıla, helal harama bir kez daha galip gelecek, kanlı teröristlerin beli zorlaya zorlaya kırılacaktır. İsrail Suriye'de operasyon için elini tetiğe götürmüş, gözlerini ABD'ye çevirerek stratejik bir bekleme dönemine geçmiştir. İran bölgede üsler kurmakta, milisleriyle ateşi körüklemektedir. Rusya ise akşam başka sabah başkadır. Cenevre'de kurulan masaya Esad ve muhaliflerin yanında, ABD'nin müdahalesiyle PYD/YPG de oturtulmak istenmektedir. PKK/PYD'liler Avrupa'nın her yerinde ellerini kollarını sallayarak gezebilmektedir. Almanya, Türkiye'yle ilişkilerinde yeni bir sayfa açıp, terörizmle arasına kalın bir mesafe koymayı gözetiyorsa, çare bellidir, çözüm yolu Çekya'dan yakayı kurtaran hainin ülkemize verilmesinden geçmektedir.
MİLLİ DURUŞ
Milliyetçi Hareket Partisi bu şuurla 12'inci Olağan Büyük Kurultayı'nı 18 Mart 2018 tarihinde başkent Ankara'da gerçekleştirecektir. Kurultayımızın teması, Milli Duruş, Şühedaya Vefa, Millete Beka'dır. Kurultayımız Türk milletinin şöleni, demokrasinin ve milliyetçi iradenin yükselişi olacak, böylece Türkiye'ye, Türk-İslam coğrafyasına umut, heyecan ve coşku aşılayacaktır. Ya Milli Duruş ya da Milli Devriliş, yoktur ortası. Ya Şühedaya Vefa ya da Şühedaya Eza, yoktur aması, ancağı. Ya Millete Beka ya da Millete Cefa, kalmamıştır başka çıkış ve kurtuluş noktası. İlkesizler ittifak arıyormuş, durmasınlar toplaşsınlar, nefeslerine güvendikleri kadar koşuşturup dursunlar. Biz, Cumhur İttifakı diyoruz, Türk milletine düzenlenen küresel suikastın karşısında tarafımızı gösteriyoruz. Cumhur İttifakı diyoruz, FETÖ'ye, PKK'ya, PYD'ye, YPG'ye ve arkalarındaki destekçilere karşı Türk milletinin tarihi gücüyle aşılmaz sur çekiyoruz. Bu Kurultay, zalimleri korkutacak, mazlumlara ümit verecektir.