İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi için üç haftadan az bir zaman kaldı. CHP ve yancıları mağduru oynayabilmek için hala seçimin niçin yenilendiğini gündemde tutmaya ve milletin zihnini bulandırmaya uğraşıyorlar. YSK kararını verdi ve iptal gerekçesini de açıkladı. Söylenecek her şey söylendi, Televizyon kanallarında saatler süren, ama aynı şeyleri tekrarlamaktan ileri gitmeyen programlar yapıldı. Artık herkes ne olduğunu, seçimin niye yenilendiğini biliyor. Sayın Binali Yıldırım’ın, “çünkü çaldılar” sözü her şeyi özetliyor.
BEDELİ MİLLET ÖDÜYOR
Türkiye bir sırat köprüsünden geçmektedir. Bir gün içinde 5 şehidimiz birden geldi. İslam alemindeki huzursuzluk Ramazan ayı boyunca hiç durmadı. Müslümanlar dünyanın her yerinde zulüm altındalar. Medeni zannettiğimiz Avrupa şehirlerinde Kur’an-ı Kerim yakılıyor, iftar yapan kardeşlerimiz protestolara uğruyor. Ekonomimiz üzerinden yapılan kesif saldırıların bir türlü ardı arkası gelmiyor ve bedeli Türk milleti ödüyor. ABD’nin tehditleri sabrımızı taşıracak boyutlara ulaştı. PKK uzantısı PYD’ye bir terör devleti kurdurma hesapları önemli aşamalar kaydetti. Biran önce normalleşmeye ve gerçek gündeme dönmeye acil olarak ihtiyaç var. Tetikte olmalı, dik durmalı ve birlik içinde hareket etmeliyiz. Bunun başka yolu yok.
ÖNCE VATAN
Böyle bir dönemde her kim, şahsi hesaplarını, siyasi menfaatlerini öne çıkarır ve bu zor şartları daha da ağırlaştıracak tutum ve davranış içine girerse, büyük yanlış yapar. İktidarı zayıflatmak, yıpratmak ve hatta yıkmak için ülkenin felaketini göze alanların, zulmeden İsrail’den, kaba ve alçak tehditler savuran ABD’den, kalleşliğin, kahpeliğin adı olan PKK ve FETÖ’den hiçbir farkı yoktur. Sadece onların işini kolaylaştırır, sadece onlara hizmet etmiş olurlar. Bir siyasi meselelerimizi, iktidar hırslarımızı kendi içimizde her zaman hallederiz. Birbirimizi eleştirecek zamanı her zaman buluruz. Bütün bunların bir önem arz edebilmesi için önce vatanımıza sahip çıkacağız, ortak değerlerimizi can pahasına savunacak, bağımsız ve özgür bir ülke olarak medeni dünyadaki yerimizi alacağız. Sonrası kendiliğinden gelir.
BAYRAM ZİYARETLERİ
Ramazan ayını geride bıraktık ve işte bayramın arifesindeyiz. Bu mübarek günlerin, kardeşliğimize, birliğimize, bölünmez bütünlüğümüze sahip çıkmada çok önemli bir vesile teşkil ettiği unutulmamalıdır. Bayram ziyaretleri göstermelik olmamalı, iğnelemek, üste çıkmak, laf sokmak yerine, gerçekten bir dostluk ve samimiyet havası yakalanmalı. Buna çok ihtiyacımız var. CHP ve yancıları 31 Mart öncesinden başlayan ve İstanbul seçimlerinin yenilenme kararı ile devam eden çok ağır, çok haksız, çok mesnetsiz bir siyaset yürütüyorlar. Sadece şahısları, partileri hedef almakla kalmıyor, kurumları, yargıyı ve bütün değerleri yerle bir ediyorlar. Buradan bir siyaset çıkmaz. Bu şekilde alınacak sonucunda kimseye bir faydası olmaz.
YARGI REFORMU
Hükümet büyük bir gayretle sorunların üstesinden gelmeye çabalıyor. Ekonomide arka arkaya yeni tedbir paketleri açıklanıyor. Sayın Cumhurbaşkanının ayrıntılı şekilde anlattığı Yargı Reformu Strateji Belgesi, son derece isabetli ve iyi hazırlanmıştır. Toplumun bütün kesimlerinden destek ve rağbet görmüştür. Yargı mensupları, hukuk insanları memnuniyetlerini dile getirmişlerdir. Dileğimiz ve beklentimiz hazırlanan Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin kararlılıkla icrası, hukukun temel ilkelerinden ve adaletin ruhundan hiçbir şart altında taviz verilmemesidir.
OLMASI GEREKEN
İstanbul seçimleri elbette önemli, hatta çok önemlidir. Seçime katılan partilerin, oluşan ittifakların kazanabilmek için ağırlık koymaları son derece normaldir ve demokrasinin gereğidir. Bunu yaparken, yıkmadan, kırmadan, milletin aklıyla alay etmeden, ülkenin varlığını ve birliğini gözeterek gitmek gerekiyor. YSK kararı üzerinden bir mağduriyet oluşturmaya çabalamak, içi boş bir oyalamadan ileri gitmediği gibi, İstanbul’un ve ülkemizin gerçek sorunlarını da perdeliyor. Sayın Binali Yıldırım, sahada çok önemli çalışmalar yapıyor ve sükunet ve saygı içinde projelerini, vaatlerini sıralayarak İstanbul seçmeninden oy istiyor. MHP, başlattığı “Hemşeri Harekatı” kapsamında il başkanlarını sahaya sürerek, bütün demokratik haklarını kullanarak, İstanbul’da sonuç almak için çalışıyor. Olması gereken budur. Ne yazık ki, aynı hassasiyeti CHP ve yancılarından göremiyoruz. Bölücüler kolkola girerek, bu ülke ve milletle meselesi olan herkesi ümitlendirip, işbirliği yaparak bir oldu-bitti oluşturmaya çabalıyorlar.
31 Mart seçimleri geride kaldı. Vatandaş hür iradesi ile tercihini yaptı. Herkes sonuca saygı gösterdi. İstanbul seçimi de tamamlanır ve her şey kaldığı yerden devam eder. Önemli olan, milletten alınan emanetin doğru kullanılmasıdır. El değiştiren belediyelerle ilgili endişelerimizi defalarca paylaştık. Hükümet görevinin başındadır ve 4 yıl seçimsiz bir döneme giriyoruz. Yanlış yapan bedelini her şekilde öder.