Koronavirüs bütün dünya insanlığını kasıp kavuran bir hastalık olarak varlığını devam ettirirken CHP ve yancıları için de başka yollardan iktidara gelmede bir ümit oluşturdu. Bu ümitleri PKK ve FETÖ’nün kahpelikleri ve Türkiye ile hesabı olanların azgınlıkları ile daha da artmış olacak ki, coştular ve kendilerini ele verdiler. Ancak, bu ümitleri yine kursaklarında kalmaya mahkumdur. Türkiye, milletiyle ve devletiyle ne koronavirüs salgınına teslim oldu, ne de CHP’nin kirli hesaplarına kapı araladı, ne de hainlere, teröristlere ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi cürmüne bakmadan haddini aşan zavallılara ve onların ağababalarına pabuç bıraktı. Alayına haddini bildirdi ve bundan sonra da değişen bir şey olmayacaktır.
MİLLİYETÇİLER GÜNÜ
Şunu artık herkes çok iyi anlamalı ve bilmelidir. Türk milleti milli şuur ve direnci ile zalimlere, hainlere, işbirlikçilere, demokrasi düşmanlarına asla müsaade etmeyecektir. 3 Mayıs 1944’de olduğu gibi Türk milliyetçileri iftiralara, baskılara ve suçlamalara rağmen Türklük şuurundan, Türkiye sevdasından ve Türk birliği ülküsünden hiçbir zaman vazgeçmemişlerdir. 3 Mayıs 1944’de ortaya konulan azim ve kararlılık, Türk milletine olan sarsılmaz inanç, dün olduğu gibi bugünde aynı heyecanla ve artarak devam etmektedir ve içinde bulunduğumuz zor ve sıkıntılı dönemde bu ruh ve bu heyecan çok daha önem ve anlam kazanmıştır. 3 Mayıs aynı zamanda yılmadan, yorulmadan, her türlü saldırılara göğüs gererek büyük idealin bayraktarlığını yapan Milliyetçi Hareket Partisi’nin, tarih sahnesine çıkışının ilk adımıdır. Türklüğün, milliyetçiliğin ve Türkiye sevdalılarının bu müstesna günü bütün Türk dünyasına kutlu olsun.
KALLEŞLERİN AKIBETİ DEĞİŞMEYECEK
Kovid-19 salgının bertaraf edilmesinden sonra yerkürede neler olacağı, yeni bir dünya düzeni kurulup kurulmayacağı konularında bir takım tahminler, öngörüler olsa da, kesin bir şey söylemek zordur. Ancak, kesin olan Türkiye’nin bu belayı en hızlı ve en az hasarla atlatan ülkelerin başında geleceği ve buradan daha güçlü, daha iddialı ve daha etkin bir şekilde çıkacağıdır. Son 2 ayda yaşananlar, Türkiye’nin aldığı pozisyonun doğru olduğunu net biçimde göstermiştir. Türkiye, bütün imkanları ile Kovid-19’u söndürmeye uğraşırken, durumdan vazife çıkaranların da şanslarını bir defa denemeyi seçmeleri varlık sebepleri olan kalleşliğe son derece uygundur. PKK terörünün son günlerde yeniden azgınlık göstermesi dikkatlerden kaçmamaktadır. Bahar aylarında bu tür kahpeliklere alışkınız, ancak aldıkları ağır darbelerle inlerinden başlarını çıkaramayacak haldeler. Zaten bu alçaklar bitme noktasına indiler ve kendilerince kaybedecek bir şeyleri kalmadı. Ağababaları olan ABD’nin yardım ve destekleri de bir işe yaramıyor. Ya Türk güvenlik güçlerinin demir yumruğu ile ezilecekler, ya koronavirüsün girdabında boğula boğula geberecekler. Gelen şehit haberleri yüreklerimizi dağlasa da, bu katil sürüsünün akıbeti bellidir ve bir daha gün yüzü göremeyeceklerdir.
BAŞARI DÜNYANIN İLGİSİNİ ÇEKİYOR
Türkiye emin adımlarla, “lider ülke” olma yolunda devam ediyor. Bu zor günler de elbet geçecek ve her şeye kaldığımız yerden devam edeceğiz. Salgınla mücadelede açıklanan son veriler, alınan tedbirlerin isabetini, milletimizin uyumunun, fedakarlığının ve sağduyusunun karşılık bulduğunu net olarak ortaya koymaktadır. Sağlanan başarı bütün dünyanın da ilgisini çekiyor. Türkiye, salgınla mücadele veren ülkeler ve ilgili her kurum tarafından dikkatle takip ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye’nin huzurevleri ve bakım kuruluşlarında aldığı tedbirleri ve yaptığı uygulamaları dünyaya örnek göstermiştir. 65 yaş üstü vatandaşlarımızın fedakarlığını da buna eklersek, ortaya bizim için bir gurur tablosu çıkmıştır.
ÇOK DAHA GÜZEL GÜNLERİMİZ OLACAK
Bundan sonra da aynı özeni, aynı duyarlılığı, aynı sabrı göstermek zorundayız. Büyük mesafe kat ettik. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 30 Mart’tan bu yana ilk kez, günlük vaka sayısının 2 bin’in altına düştüğünü, yeni iyileşen hasta sayımızın bunun iki buçuk katına yakın olduğunu açıklamıştır. Günlük vefat sayısı ve solunum cihazına bağlı hasta sayısı gün geçtikçe azalırken, iyileşen hasta sayısı katlanarak artıyor. Bunlar çok sevindirici gelişmelerdir. Doğru yolda olduğumuzun, iyi işler yaptığımızın ve kesin sonuç almaya oldukça yaklaştığımızın işaretleridir. Mücadelenin en önemli aşamasındayız. Salgının yeni bir dalga oluşturmasına meydan vermemek için, izolasyona, kurallara uyumu en küçük bir gevşeme olmadan devam ettirmek zorundayız. İstisnasız bütün uzmanların ortak görüşü budur.
Hükümetimiz yeni normale geçişi de planladığı ve bir takvim hazırlandığını biliyoruz. Şimdilik şu kadarını söyleyelim, Ramazan Bayramı sonrasında çok daha güzel günlerimiz olacak.