Pervin Buldan, “Artık kimse kapalı kapılar ardında HDP ile ittifak görüşmeleri yapmayacak, yapamayacak. Halkımız şeffaf, açık bir ittifak istiyor” diyor. “Halkımız” dediği her zaman emir aldıkları Kandilli katillerdir. Nitekim, daha önce zaten Kandil’den de bu tür açıklamalar gelmişti. Kandil katilleri açık şekilde zillete ayar veriyor, CHP ve İP’e de buna uymak kalıyor.
Türk yargısı teröre yardım ve yataklık yapanlarla ilgili olarak son derece isabetli bir karar verdi ve PKK uzantısı HDP’nin 2 milletvekillini cezalandırdı. TBMM’de Anayasa’nın 84’üncü maddesinin gereği olarak bunların milletvekilliklerini düşürdü. Başka bir suçtan aldığı cezadan dolayı CHP’li bir milletvekili de aynı akıbete uğradı.
TERÖRE YATAKLIK EDENİN SONU BELLİDİR
Tamamen hukuka, demokrasiye ve ahlaka uygun bu işlem, CHP-HDP ve İP arasında nasıl bir kirli ilişki olduğunu, ihanet yolunda birbirlerini nasıl tamamladıklarını ve hangi oyunların, hangi tezgâhların peşinde olduklarını bir defa daha gözler önüne serdi. Öncelikle Sayın Devlet Bahçeli’nin de altını çizdiği değişmez bir gerçeği bir defa daha hatırlatalım: Kanun önünde herkes eşittir. Hiç kimsenin suç işleme ayrıcalığı veya özgürlüğü yoktur. Milletvekili sıfatını taşımalarına rağmen suç işlemiş şahısların, diğer tutuklu ve hükümlü kişilerin aksine, milletvekilliğinin sağladığı haklardan istifade talepleri, anayasal bir kuralın dönem sonuna bırakılmasını istemeleri kınanması gereken bir çelişki, aynı zamanda da haksızlıktır. Bu haksızlık giderilmiş, adalet yerini bulmuştur. TBMM, teröre yardım ve yataklık yapan suçluların sığınacağı yer olamayacaktır. Terör örgütleriyle aralarına mesafe koyamayanların sonu bellidir, bundan da hiç kimse muaf tutulamayacaktır. 4 Haziran 2020 tarihinde Gazi Meclis ayıklanmıştır.
NASIL DA BİRBİRLERİNİ TAMAMLIYORLAR
Mesele bu kadar net, bu kadar açık ve kesin olmasına rağmen, bu durumu ABD’de işlenen ırkçı cinayet sonucunda sokaklara çıkan göstericileri emsal gösterip başka yerlere çekmeye çalışmak, Türkiye’yi karıştırmak için kurulmuş bir tezgâhtır. HDP’nin Türkiye’nin farklı noktalarından Ankara’ya yürüyüş başlatma kararı, CHP ile birlikte nasıl tehlikeli bir tuzak kurulduğunu belgelemektedir. Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP sözcüleri, “Bizi sokağa çekmek istiyorlar” diyerek, kendilerince zemin hazırlıyorlar, HDP de bu zemin üzerinde kirli oyunu sahneye koyuyor. Zilletin diğer ayağı İP ise sessiz kalarak, bütün bu ihanete yol veriyor. Kaldı ki, yine Sayın Devlet Bahçeli’nin de belirttiği gibi, hakkında fezleke düzenlenen milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını ilk kez dile getiren ve “Bağımsız yargının önünde hesap verelim” diyen bizzat CHP Genel Başkanı’dır.
NORMALLEŞMENİN ÖNEMİ
Terörü sadece güvenlik güçlerimizin kahramanca verdikleri mücadele ile bitirmenin mümkün olamayacağını artık çok iyi biliyoruz. Bu ihanetin durdurulması için topyekûn bir mücadele gereklidir. Siyasetin ve ülkenin kurulu düzeninin sağladığı imkânları kullanarak teröre destek verilmesine, teröristlere alan açılmasına ve yapılan ihanetin mazur gösterilmesine hiçbir şartta seyirci kalınamaz. Hiç kimse HDP’nin şu kadar milyon oy alıyor, bahanesinin arkasına saklanmaya çalışmasın. Bunun nasıl bir aldatmaca olduğunu defalarca yazdım, bir defa daha tekrarlayayım. Her şeyden önce HDP’nin kendi iradesi yoktur. Doğrudan Kandilli katillerden emir almakta ve ona göre hareket etmektedir. Son yürüyüş kararının da yine Kandil katillerinden geldiği şüphesizdir. Yılların yanlışları ile birlikte HDP’ye bir siyasi alan açıldı. Baskı, şiddet, tehdit ve çaresizlik üzerinden oy devşirdiler. Terörle olması gerektiği gibi mücadele edilip normalleşme sağlanınca, insanlar kendi vicdanları ile karar vermeye başladılar. Buna bağlı olarak son seçimlerde HDP’nin oylarının kademeli olarak eridiğini hep birlikte gördük. Terörün kökünün tamamen kazınmasına bağlı olarak HDP diye bir parti de kalmayacaktır. Dolayısı ile bu terör uzantısı partinin aldığı oy üzerinden yapılan hesaplar yanlıştır, aldatıcıdır ve art niyetlidir.
BULDAN’IN İFŞAATLARI
Son gelişmelerle birlikte HDP’nin telaşa kapıldığını, CHP ve İP’le kurulan kirli ortaklığı bir defa daha ifşa ettiğini ibretle izliyoruz. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Artık kimse kapalı kapılar ardında HDP ile ittifak görüşmeleri yapmayacak, yapamayacak. Halkımız bunu kabul etmiyor. Halkımız şeffaf, açık bir ittifak istiyor. Bunun için kapımız bütün muhalefet partilerine açıktır” açıklamasında bulunmuştur. Bu kadarla da yetinmemiş, İP’in HDP’ye eklemlenerek Meclise girdiğini hatırlatmış ve “İYİ Parti, eğer politik varlığını yürütmek istiyorsa artık HDP ile gizli saklı ittifak yapamayacak” demiştir.
KANDİL KATİLLERİ AÇIK İTTİFAK İSTİYOR
Pervin Buldan’ın açıklamaları, CHP ve İP ile kurulan ittifakın ayrıntılarını bir defa daha ortaya koyuyor. Kapalı kapılar arkasında ittifak görüşmeleri yapıldığı artık kesindir. Bundan sonra bu ittifakın açık olması istenmektedir. Bunu da kimin istediğini yine Pervin Buldan’ın sözleri ele veriyor. “Halkımız bunu kabul etmiyor, şeffaf ve açık ittifak istiyor” diyor. “Halkımız” dediği, her zaman emir aldıkları Kandilli katillerdir. Nitekim, daha önce zaten Kandil’den de bu tür açıklamalar gelmişti. Kandil katilleri açık şekilde zillete ayar veriyor, CHP ve İP’e de buna uymak kalıyor.
SONLARI HÜSRAN
Cumhur İttifakı’nın kararlı tavrı zilletin bütün kirli hesaplarını ortaya çıkarmış ve bütün planlarını bozmuştur. Bütün ümitlerini teröre, krize, kaosa ve olağanüstülüklere bağlayanların sonu hüsrandır. Türk milleti hiçbir şekilde kriz ve kaos oluşturma çabalarına, yeni bir Gezi çıkmazına ülkenin sürüklenmesine izin vermeyecektir. Buna yeltenenler, milletimizin huzur ve güvenliğine tehdit oluşturanlar, Türk devletinin kudretini mutlaka karşılarında bulacaklardır.