Konu vatandır, siyasi hesap yapmayız

Orhan KARATAŞ

Türkiye tarihinin en önemli seçimine doğru ilerliyor. Bu seçimler milletimiz için bir yol ayrımıdır. Sayın Devlet Bahçeli bölge istişare toplantısında yaptığı konuşmada, bu yol ayrımını, "24 Haziran'da ya milli irade hâkim olacak ve Türkiye'nin önü açılacak, ya da zillet ittifakı milli hedef ve hayalleri akim bırakacak, sonuçta Türkiye kaybedecektir. Bunun başka yolu, başkaca alternatifi kalmamıştır." Sözleriyle tanımlamıştır.

GERÇEKLER ANLATILMALI

Seçimlerin yapılması için kalan kısa zamanda, bu gerçek Türk milletine çok iyi anlatılmalıdır. Sayın Bahçeli, özellikle 15 Temmuz kalleşliğinden sonra ülkenin karşı karşıya kaldığı tehditleri anlatmak, bekamıza yönelik tehlikeleri bertaraf etmek için olağanüstü bir çaba göstermektedir. Cumhur ittifakı bu çabanın sonucunda oluşmuştur. Cumhur ittifakının kaybetmesi Türkiye'nin felaketi demektir. Bunu bir siyasi değerlendirme olarak söylemiyoruz. Bir karşı cephe olarak ortaya çıkan ve adına "millet ittifakı" denilen oluşumun içindeki partilerin programları, yaptıkları ve sözcülerinin değerlendirmelerinin ortaya koyduğu bir tespiti paylaşıyoruz. Sayın Bahçeli'de bütün eleştirilerini bu tespitlere dayalı olarak yapıyor ve "Türkiye'nin bölünmesi, sözde Kürt sorununu tanıyarak milli ve üniter devlet yapısının çökmesi, kendilerine millet ittifakı ismi veren partilerin ortak amacı haline gelmiştir. CHP'nin seçim beyannamesi federasyona yeşil ışık, Kürdistan'a yaldızlı davetiyedir. İP ve SP'nin seçim beyannameleri emin olunuz CHP'nin beyanlarından farklı değildir. Hepsi birden aynı kirli havuzda toplanmışlardır." Diyor.

ALLAH BUNLARA FIRSAT VERMESİN

5 Benzemez ittifakının bütün çabası kriz ve kaos çıkarmak içindir. Milletten alamayacakları ittifakı yıkım ve olağandışılıkta arıyorlar. Sayın Bahçeli bu duruma özellikle dikkat çekiyor ve şunları söylüyor:

"Dikkat ediniz; CHP, İP, HDP, SP, DP hep bir ağızdan kaosa gel gel yapıyor, kriz ve kargaşaya sinyal yakıyorlar. Türkiye'yi geriye götürmek, gerileterek düşürmek için el birliği, söz birliği, emel birliği içinde çalışıyorlar. Fitne ve dedikodu yayıyorlar. Milli bekayla ilgili hiçbir kaygı taşımıyorlar. Milli ülkülerle ilgili hiçbir samimiyet ve safiyet ifade etmiyorlar. Varsa yoksa kriz siyasetini canlı tutmak için çabalıyorlar. Sundukları bir şey yok. Söyledikleri bir şey yok. Yaptıkları, yapacakları bir şey de yok. Ancak yalanları, dolanları, uydu ve uyduruk lafları pek çok. Zillet ittifakının cumhurbaşkanı adaylarına bakınız, tam bir garabet, tam bir felaket. Birisi çıkıyor, parlamenter sisteme geri döneceğiz diyor, diğeri çıkıyor 2.Ordu Komutanının, terörle mücadelede üstün başarılara imza atmış saygın bir generalin apoletlerini sökeceğim iddiasında bulunuyor. Allah bunlara fırsat vermesin, milletimiz eyvallah etmesin."

İNCE İNCE BOZGUN SİYASETİ

Çaresizlik içinde çırpınan Muharram İnce'nin 2.Ordu Komutanı için söyledikleri, aslında testinin içindekinin dışarı sızmasıdır. Dışarı sızanın ne olduğunu ise sayın Bahçeli şu sözlerle ortaya koymuştur: "Düşünebiliyor musunuz, 2.Ordu Komutanı, Cumhurbaşkanımızın iftar programına katıldığından dolayı İnce İnce bozgun siyaseti yapan şahsın Nevşehir'de hedef tahtasına oturuyor. Neymiş, Cumhurbaşkanı'nı alkışlamış. Ne yapacaktı, yuh mu çekecekti? Ültimatom mu verecekti? Muhtıra mı hazırlayacaktı? Ne yapacaktı, Cumhurbaşkanı'nı protesto mu edecekti? Düşman mı sevindirecekti? Bu dil Kandil dilidir. Bu ağız FETÖ ağzıdır. Bu üslup PYD/YPG üslubudur. 2.Ordu Komutanın hedef yapılması boşuna değildir. Çünkü, CHP'de Afrin başarısının karın ağrısı vardır. Zeytin Dalı Harekatı'nın acısı ve açmazı egemendir. Bu komutanımızın apoletlerini sökecek müptezel henüz anasından doğmamıştır."

BOŞ LAFLARA KARNIMIZ TOK

Bir de sureti haktan görünüp de arkadan dolananlar var. Cumhur ittifakının seçimden sonra dağılacağını söyleyen bu muhteremlere cevabı şu sözlerle sayın Bahçeli net bir şekilde vermiştir: "Şu hususu bilhassa belirtmek isterim ki, 24 Haziran'dan sonraki beş yıl boyunca, yani Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kurum ve kurallarıyla yerleşesiye kadar Cumhur İttifakı devam etmelidir, bizim açımızdan da devam edecektir. Cumhur İttifakı üzerinde polemik yapanlar, 24 Haziran'dan sonra ittifakın biteceğini iddia edenler hayal ve niyetlerini gerçekmiş gibi sunmaya çalışan siyasi hazımsızlardır. Boş laflara karnımız toktur. İttifak sağlam esaslara bağlanmıştır. Konu vatandır. Konu millettir. Konu Türkiye'dir. Siyasi çıkar hesabı yapamayız. Siyasi çetele tutamayız. Ne kazanırız, ne kaybederiz heves ve derdinde olamayız. Beşinci kol faaliyetiyle partimizi küçültmeye, küçük göstermeye, eritmeye, itibarsızlaştırmaya yönelik şerefsiz bir kumpasın aracı olan kiralık anket şirketleri ne söylerse söylesin, MHP sizin desteğinizle, milletimizin teveccüh ve takdiriyle değil barajları, okyanusları aşa aşa geliyor, her geçen gün yükseliyor."

TÜRKİYE'NİN ÖNÜNDEKİ SON EŞİK

Durum ciddi, seçimler hayati önemdedir. Sayın Bahçeli bu seçimlerin önemini çok çarpıcı cümlelerle anlatmış ve şöyle demiştir: "Mesele aç kaldım, tok yattım meselesi değildir. Mesele, az kazandım, çok harcadım meselesi de değildir. Bunların hepsi halledilir, bugün işimiz yoksa, yarın bulunur, bugün paramız yoksa yarın kazanılır. Allah rızkı verir, nasipse her şey olur. Gayret bizden, takdir ve taltif milletimizden, yardım ve himaye Allah'tandır. Fakat vatan giderse telafisi yoktur. Devlet yıkılırsa tamiri yoktur. Bayrak solarsa, millet uçuruma savrulursa bunun ikamesi olmayacaktır. 24 Haziran, Türkiye'nin önündeki son durak, aşılması gereken son eşiktir. Türk milleti hıyanete olur vermeyecek, zulmün akınına dur diyecektir."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.