Koronavirüs salgınını defetmekte belli bir aşamaya geldik. Her şeyin tamam olduğunu söyleyemeyiz, ama yeni normal hayata dönmek için daha fazla beklemenin gerekmediği de anlaşılmıştır. Nitekim, hazırlanan normalleşme takvimi adım adım hayata geçirilmektedir. 1 Haziran tarihi itibarıyla bazı kısıtlamaların kaldırılacağını, camilerde ibadete sınırlı da olsa başlanacağını, 3 gün önce okuyucularımıza duyurmuştuk. Sayın Cumhurbaşkanının belirttiği gibi, normalleşme takviminin tam olarak işlemesi ve hızlanması vaka sayısının çok daha aşağı düşmesiyle mümkündür. Olumsuz bir gelişme olursa başa dönüp bazı tedbirleri daha sert bir şekilde uygulamak zorunda kalabileceğimiz unutulmamalıdır. Yapılacak olan bellidir. Artık kurallı bir hayatımız var. Maske, sosyal mesafe ve temizlik hiçbir şartta ihmal edemeyeceğimiz kurallardır.
MİLLİYETÇİLİK ŞAH DAMARIMIZ
Evlerimizde kalmamıza rağmen, güzel bir bayram geçirdik. Kısıtlı şartlarda da olsa 19 Mayıs kutlamalarındaki coşku ve samimiyet, bu milletin milli değerlerine, şanlı tarihine ve parlak geleceğine ne kadar inandığını, güvendiğini bir defa daha belgelemiştir. Balkonlardan okunan İstiklal Marşı, gök kubbeyi titretti. Türk milletinin evladı olmakla bir defa daha gurur ve onur duyduk. Millilik ve milliyetçilik bu milletin şah damarıdır. Emre Kınay gibi kanı bozuklar ve onu öne çıkarıp milliyetçilere kapıların kapanacağı teminatı veren İP’i kopuklar, Türk milleti ve devletine düşman terör örgütleri ile iş tutan, ortaklık kuran ve arka çıkan CHP ve yanaşmaları bu gerçeği değiştiremezler.
KİRLİ MASALARA ÜMİT BAĞLAYANLAR
Milli iradeyi kırık ve kirli masalarda satılığa çıkaranların bu ülkeye ve millete ümit vermeleri, alternatif olmaları eşyanın tabiatına aykırıdır. Böyle bir rezilliğe, hiçbir şekilde izin verilemez. Seçim ve Siyasi Partiler Kanunu’nda yapılacak değişikliklerle bu tür kepazeliklerin önüne geçilmesi, millet iradesinin kırık masalarda servis edilmesinin engellenmesi şarttır. Sayın Bahçeli’nin bunun için yaptığı teklif, Ahmet Davutoğlu gibi ümidini ve siyasi geleceğini tamamen kurulacak bu kirli masalara bağlamış olanları çok rahatsız etmiş ve anında saldırıya geçmişlerdir. Milletin vekillerinin satışa çıkarılmasını demokrasi ve adalet zanneden, bu rezilliğin önlenmesi için yapılan teklifi kuralları değiştirme ve hile olarak değerlendiren Ahmet Davutoğlu, bir defa daha açık düşmüş, gerçek yüzünü, asıl niyetini, kime ve neye hizmet ettiğini ele vermiştir.
SAYIN BAHÇELİ’NİN GÜNDEMİ ÜLKESİDİR
Bay Davutoğlu, bütün dünya görüyor ve biliyor ki, Sayın Bahçeli’nin gündemi ülkesidir, milletidir, devletidir, lider ülke hedefi için çare üretmektir, çözüm bulmaktır, yanlışa set çekmek, haine dur demek, satılmışlara izin vermemektir. Sayın Bahçeli’nin gündem oluşturması bu yüzden mi bu kadar zorunuza gidiyor? Biz sizin gündeminizin ne olduğu sormuyoruz bile, çünkü sicilinizden dolayı çok iyi biliyoruz. Partinizin adını da galiba yanlış telaffuz ediyoruz. Gelecek değil de “Gerecek” demek daha doğru olacaktır. Zira, siyasetteki varlığı büyük ve derin bir soru işareti olanların, siyasi geçmişi PKK ve FETÖ ile yazılmış bulunanların geleceğinden hayırlı ve faydalı bir şey beklemek imkânsızdır. Neye hizmet ettikleri, kime gelecek aradıkları yaptıkları değerlendirmelerle birlikte ifşa olmuştur. Bu ülkenin başına açtıkları dertler yetmemiş gibi, şimdi de CHP’yle alışveriş yaparak germenin, bozmanın siyasetine soyundular.
AKLIMIZA GELENLER
Ahmet Davutoğlu denilince, bizim aklımıza “sıfır sorun” denilerek, sorunlar yumağına dönüşmüş bir dönem, PKK uzantıları ile yapılan sazlı sözlü eğlenceler ve sabıkalı bir hainle birlikte, “megri” düeti geliyor. Barzani denilen Türk düşmanına, “kak Mesut” itirafı, Kobani’deki teröristlere gönderilen selamla kazanılmış “Serok Ahmet” unvanı ve bir gece yarısı terk edilen Türk toprağından alıp kaçırılan türbeyi içimiz sızlayarak hatırlıyoruz. Ucuz manipülasyonlarla milletimizin enerjisini tüketmek, akla gelebilecek her türlü kötülük sizin tarihe mal olmuş sicilinizin ortaya koyduklarıdır. Görünen dağın ırağı olmadı ve bu yıkım siyasetinize AK Parti de dayanamadı ve sizi kolunuzdan tuttuğu gibi kapının önüne koydu. Şimdi bunun kızgınlığını yaşıyor, çıktığınız yolun sonunu getirememenin hayal kırıklığı ile milli olan, güzel duran, ülke ve millete fayda sağlayan her şeye saldırıyorsunuz. İstediğinizi yapın, bu millet sizi tanımıştır ve bir daha asla itibar etmeyecektir.
MİLLİ RUH CANLI TUTULMALI
CHP yönetimi gibi, varlığını, ümidini, geleceğini terör örgütlerine teslim etmiş, bu ülkeye sorun ve sıkıntı olmaktan başka bir faydası olmayanlarla, İP’ini Türk düşmanlarına teslim etmiş, milliyetçiliği kapısından sokmayanlara teminat olmuş bir anlayışla, stratejik derinliklerde yolunu kaybetmiş geleceksizlerle bu milletin kaybedecek zamanı yoktur.