MHP ne yaptığını bilir

Orhan KARATAŞ

Yeni sisteme geçilmiş ve yeni bir hükümetle birlikte farklı ve iddialı bir döneme girilmiştir. Milletin beklentileri son derece yüksektir. Sorunların ivedilikle çözümünün önünde artık hiçbir engel kalmamıştır. Yeni sistem ümitleri arttırmıştır, ama ülke ve milletle meselesi olanları da zıvanadan çıkarmıştır. Vazgeçmeyecek ve yeni yollar deneyeceklerdir.

KURTULUŞ SAVAŞI VERİYORUZ

Hükümetin açıklandığı saatten itibaren dövizin yükselişe geçmesinin makul bir izahı yoktur. Belli ki birileri bizimle oyun oynuyor. İşin kolay olmadığı açıktır. Türkiye bir kurtuluş savaşı veriyor. Ağır ve derin sorunlarız var. Ne baş ağrılarımızdan, ne ayak bağlarımızdan henüz kurtulabilmiş değiliz. Çok çetin, yoğun, yorucu ve sarsıcı bir dönemden geçiyoruz. 16 yıldır tek başına bir iktidar olmasına rağmen, ülkemiz belini doğrultamamış, huzura kavuşamamış, etrafındaki kuşatmayı yaramamıştır. Tam tersine üzerimizdeki baskı artmış, sis perdesi inmiş, sorunlar büyümüş ve ülkeyi yönetenlerin kendi itiraflarıyla bir beka sorunuyla karşı karşıya gelmiş durumdayız. Bir eleştiri değil tespit yapıyoruz. Neyin doğru olduğunu anlamak için neyin yanlış olduğunu görmek ve kabul etmek gerekiyor.

FİTNE ÇABALARI

Bu şartlar altında günlük siyasetin labirentlerinde zaman kaybetmek, kısır çekişmelerle oyalanmak yerine, ülkenin biran önce selamete çıkması için çare ve çözüm üretmek, her Türk vatandaşının görevidir. Milliyetçi Hareket Partisi bunu yapmış, sayın Devlet Bahçeli, muhalefet etmek için çok uygun bir zemin olmasına rağmen, "önce ülkem" diyerek, hükümete her konuda yol göstermiş ve yardımcı olmuştur. Bütün sorunların kaynağı olarak gösterilen Parlamenter sistemin değişmesinin yolunu açmış, çok istenen yeni döneme geçişi kolaylaştırmıştır. Sayın Cumhurbaşkanı hükümetini kurmuş ve yeni sistemin işlemesi için harekete geçmiştir. Buna rağmen bazı çevrelerin hala MHP üzerinden, hükümet üyeliği bahanesiyle bir fitne ve fesat çıkarmaya uğraşması, eğer bir cehalet değilse bu ülkeye ihanettir. MHP ne yaptığını, ne istediğini, nerede duracağını, nerede harekete geçeceğini çok iyi bilir ve bunun için ne kimsenin aklına, ne tavsiyesine ihtiyacı yoktur.

BU ÜLKEYİ KARŞILIKSIZ SEVDİK

MHP yönetimi adına ahkam kesmek haddimiz değildir. Ancak, aynı düşünceleri, aynı hassasiyetleri taşıyan kalem sahibi insanlar olarak, özellikle kabine üyeliği üzerinden koparılmak istenen fırtına karşısında sessiz kalmamız düşünülemez. MHP'nin siyasi menfaatler üzerinden hesap yaptığını düşünmek dahi büyük bir yanılgıdır. Sayın Bahçeli net biçimde pazarlık içinde olunmadığını söylemiştir. MHP'nin hiç kimseden bir beklentisi, bir çıkar arayışı yoktur ve olmayacaktır. MHP'yi bir türlü anlamayanlar ve anlamak isteyenler şunu unutuyorlar: Ülkücüler ve milliyetçiler bu ülkeyi ve bu milleti karşılıksız severler ve bu uğurda canlarını ortaya koymaktan çekinmezler. Ödenmiş olan bedeller, göze alabileceklerin bir işareti, küçük bir ölçüsüdür. Her kim olursa olsun, nereden gelirse gelsin, hiç kimse aklımızla alay etmeye, iyi niyetimizi suiistimale, vatan ve millet sevgimizi ölçmeye ve özel hesaplarına alet etmeye kalkışmasın. Hele hele düzeltmek ve ayar vermek gibi haddi aşan şeylere, hiç tevessül dahi etmesin. Bu ülke MHP'siz yönetilemeyeceği gibi, MHP'de ülkeyi yönetme iddiasından hiçbir zaman vazgeçmeyecektir.Kimse bu ulvi görevi, menfaat hesaplarına alet etmesin.

BAHANE KALMADI

Muhatap bellidir, beklenti açıktır. Bu ülkeyi tek başına 16 sene idare etmek kimseye nasip olmamıştır. Bu kadar zamanı, bu kadar imkanı kullanıp da, olumsuzlukları, yetersizlikleri, yanlışları, ağırlaşan sorunları başka yerlere, başka dönemlere yıkmak ve bahane üretmek artık inandırıcı olmadığı gibi, kamuoyunda bir karşılığı da yoktur. Hiçbir bahane kalmamıştır. Terörü kökünden çözmek, içerisi ve dışarısı fark etmeden dağdaki hainleri indirip yok etmek, Kandil'e Türk bayrağı dikmek fazla uzun sürmemelidir. İçi boş övünmeler bir kenara bırakılmalı ayağı yere basan, dünya ve bölge gerçeklerine uyan, ülke menfaatlerini öne alan, milli bir bir dış politika geliştirmek şart olmuştur.

MİLLİ EKONOMİ

Ekonomimiz her türlü etkiye açık olmaktan mutlaka kurtarılmalıdır. Vazgeçmeyeceklerdir ve ekonomi üzerinden saldırılarını arttırarak sürdüreceklerdir. Ekonominin bozulması ve bir kriz ortamına girilmesi için özel bir çaba gösterildiği açıktır. Çok ama çok dikkatli olmak, isabetli ve hızlı kararlar almak gerekiyor. Neredeyse her 4 dükkandan birisi ya kapalı, ya kiralık veya satılıktır. Başka hiçbir göstergeye gerek kalmadan, sadece bu kadarı, işlerin iyi gitmediğini anlamaya da anlatmaya da fazlasıyla yeterlidir. Borçla, rahtla gidebileceğimiz bir yer kalmamıştır. Topyekün bir seferberlik başlatmak ve milli bir ekonomiye geçmek zorundayız.

BEKA OYUNCAK DEĞİL

Uzun bir süredir var olan ve seçim öncesinde daha da amansız hale gelen kuşatma devam etmektedir. Milli bekamız içten ve dıştan olmak üzere iki ateş arasındadır. Bu ateşin söndürülmesi, bu ateşi yakanların tamamen silinmesi Türkiye'nin yegane hedefidir. Bu itibarla bekamızın kökünü kurutmak isteyenlerin azı dişini söküp nefeslerini kesmek Milliyetçi Hareket Partisi'nin her şartta destek olacağı milli diriliş ve silkiniş hamlesidir. Beka oyuncak değildir, oyun değildir, şaka değildir, şarlatanların lütfuna, tesadüflerin akıntısına asla bırakılamayacaktır. Nitekim beka Türkiye'dir, Türklüğün yüzyıllar içinde millet varlığı şemsiyesi altındaki maddi ve manevi kazanımlarıdır. İşte bu yüzden, işte bu sebeple, işte bundan dolayı Türklüğün bekası için yapılanlara evet denilmektedir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.