Yunanistan, ısrarlı uyarılarımız, olacakları hatırlatmamız, tarihi önlerine koymamıza rağmen, arkasına aldığı Türk düşmanlarına güvenerek tahriklerine, provokasyonlarına devam ediyor. Yunanistan’a arka çıkan, daha doğrusu bugünkü şartlarda böyle bir görüntü verenlerin hepsinin ayrı hesabı var ve açık şekilde Yunanistan’ı kullanıyor, piyon olarak önümüze sürüyorlar.
KENDİ PAYLARINA NE DÜŞECEĞİNİN DERDİNDELER
Özellikle Fransa denilen vahşi kan emici, Yunanistan üzerinden yerlerde sürünen itibarını kurtarıp yeni tezgâhlar kurma peşindedir. İsrail kirli ve kanlı emelleri için bu tezgâha ortak olmuştur. Fransa bir yandan Akdeniz’de karanlık hesaplar yaparken; diğer taraftan Yunanistan’a savaş uçağı başta olmak üzere birçok savaş malzemesi satışını da daha şimdiden gerçekleştirip, kendi payına düşeni almaya başlamıştır. Almanya ve diğer Avrupa Birliği ülkelerinin Yunanistan’ın arkasında durmaları bir Haçlı refleksi olsa da, asıl hesap kendi paylarına ne düşeceği üzerinden yapılmaktadır. Almanya, Türkiye’yi kaybedip Yunanistan’a sarılacaksa hiç durmasın, ama bunu önce kendi halkına, sonra da orada yaşayan Türk kardeşlerimize bir anlatsın.
Haçlı güruhunu anladık da, Mısır bu kanlı kumpastan kendisine nasıl bir fayda geleceğini umuyor? Ya Birleşik Arap Emirlikleri denilen reziller ne bekliyor? Bu Arap devletleri ve onlarla hareket eden Suudi Arabistan ve diğerleri, Türkiye olmadan bırakın bir kazanç sağlamayı, varlıklarını sürdürebileceklerini mi zannediyorlar? Bunlar hiç mi tarih okumaz, hiç mi önlerine bakmaz, hiç mi düşünmez? Daha önce yaptıkları kalleşliklerin, ihanetlerin, arkadan vurmaların bedelini önce kendileri ödemedi mi? Bu ülkelerin eli kanlı diktatörleri Türkiye’ye ihanetin eninde sonunda bir bedelinin olduğunu hiçbir zaman unutmasınlar. Saltanatları mutlaka yıkılacaktır, hiç olmazsa mukaddes İslam dinine ve kendi halklarına karşı daha fazla rezil duruma düşmesinler.
MEİS SOYTARILIĞI
Yunanistan’ın Meis Adası’na asker çıkarması, aslında sözün bittiği yerdir. Hukukun nasıl çiğnendiği, antlaşmaların nasıl yok edildiği bir defa daha bütün dünyanın gözleri önünde ispatlanmıştır. Bunu yaparken adam gibi yapsalar, bir devlet ciddiyetiyle hareket etseler gam yemeyeceğiz. Kelimenin tam anlamıyla soytarılık ediyorlar. Ortaya çıkan görüntüler Yunanistan’a yakışıyor olsa da, aslında utanç vericidir. Bir sivil gemi limana yanaşıyor ve ne yaptıklarını kendilerinin de bilmediği anlaşılan birtakım asker kılıklı çapulcu, şaşkın ve ürkek vaziyette yine sivillerin arasında adaya çıkıyor. Bir tek etek giydirmedikleri kalmış ki, bu gidişle onu yapmak da herhalde bize düşecek. Bunlarla mı Türkiye’yi tehdit ediyorsunuz? Bu kelimenin tam anlamıyla bir zavallılıktır.
SABRIMIZI TÜKETME!
Yaklaşık 8 yıl önce sosyal medyada yayılıp, televizyonların ana haber bültenlerine malzeme olan bir görüntü ortaya çıkmıştı. Bir temizlik işçisi ısrarla kendisine tehditler savuran bir genci, “Oğlum bak git” diyerek defalarca uyarıyor, tahriklere rağmen arkasını dönüp gidiyor, ancak yine de kendisine musallat olunmasından kurtulamıyordu. Gencin belindeki kemeri çıkarıp saldırıya geçmesi üzerine, sabrı tükeniyor ve elindeki süpürge ile karşılık veriyordu. Daha önce efelenen, tehditler savuran genç adam, çığlıklar atarak kaçmaya çalışsa da dayak yemekten kurtulamıyordu. Bu görüntüye herhangi bir arama motorundan kolaylıkla hâlâ ulaşabilmek mümkün.
Yunanistan’ın tehditleri, provokasyonları, çığırtkanlıkları ve son olarak da Meis Adası’na sivillerin arasında asker çıkarma kalleşliğini görünce bu görüntü aklıma geldi. Türkiye, Yunanistan’ın hakkına razı olmasını, anlaşmalara uymasını ve ona buna güvenip diklenmek yerine, adam gibi masaya oturup derdi neyse konuşmasını istiyor. Sabırla uyarıyor, bu tahriklerin ve tehditlerin devam etmesi durumunda olacakları söylüyor, tarihi hatırlatıyor. Yani, “oğlum bak git” diyor. Bu sabrın bir sınırı var, sonrasında ne olacağını tarih de söylüyor, örnek verdiğimiz görüntüler de net olarak ortaya koyuyor.
GÜNAH BİZDEN GİDER
Sayın Bahçeli’nin belirttiği gibi, Yunanistan 1821 yılından beri Türk milletini rahatsız eden habis bir urdur. Bu ur mümkünse tedavi edilecek, değilse bedeli ne olursa olsun koparılıp atılacaktır. Yunanistan’ın gerilim politikaları, mütecaviz ve mütehakkim arzuları Türkiye’nin sabır ve tahammül ölçülerini kırılma noktasına kadar bükmüş, nihayetinde son aşamaya getirmiştir. Türk milletinin sinir uçlarına basmanın şiddetli sonuçları olacağını görmeyen, göremeyen, görse bile önemsemeyen Yunanistan ve zalim destekçileri sonu çok kötü olacak bir tahrik kampanyasının orta yerindedir. Yükselen tansiyonun kanamaya ve dehşet verici bir kapışmaya yol açıp açmayacağını tayin edecek husus Yunanistan’ın bundan sonraki tavır ve tutumudur. Aksi halde günah Türk milletinden gitmiş olacaktır.
YUNAN ARTIKLARINDAN FARKLARI YOK
Türkiye bir beka mücadelesi verirken, hepimizin onuru ve gururu olan Zafer Bayramı’nda bir televizyon kanalının altyazısında Anıtkabir üzerinden kin kusulması hayasızlıktır, ahlaksızlıktır, şerefsizliktir. Bizim nazarımızda bunu yapanların teröristlerden, vatan-millet düşmanlarından, Yunan artıklarından hiçbir farkı yoktur.