Şartlı salıverme düzenlemesinin, ikinci yargı paketi ile birlikte TBMM gündemine gelmesi konusunda büyük bir beklenti var. Daha önce birkaç kez değindiğimiz bu önemli meseleyi bir defa daha anlatmanın hem kamuoyunun beklentileri, hem siyasi muhataplar bakımından faydalı olacağı anlaşılıyor.
TEKLİFİN GEREKÇELERİ
MHP’nin hazırlayıp Meclis Başkanlığına sunduğu teklif son derece ayrıntılı, ihtiyaca uygun ve maksadı karşılayacak düzenlemeler içeriyor. Böyle bir düzenlemeye 4 temel sebepten dolayı ihtiyaç duyulmuştur. Türkiye yeni bir hükümet sistemine geçti. Bu köklü siyasal değişiklik, beraberinde bir toplumsal uzlaşı ve barış ortamının sağlanmasını da zorunlu kılıyor. Diğer taraftan sosyo ekonomik yapının son yıllarda bozulmasına bağlı olarak suç ve suçlu sayısında tam bir patlama yaşandı ve cezaevlerindeki doluluk oranı kapasitenin çok üzerine çıktı. Bu durum, içinde bir tehlikeyi de barındırıyor. En küçük bir istismar veya provokasyona bağlı olarak istenmeyen olayların gelişmesi gibi bir ihtimal oldukça yüksektir. Ayrıca, suçlu da olsalar herkesin insan onuruna yakışır şartlarda yaşamasını sağlamak devletin görevidir. Cezaevlerinin doluluğu, insani şartları çok kötüleştirdiği gibi ıslah fonksiyonunun da kaybolmasına sebep olmaktadır. Bunlara ilave olarak, FETÖ/PDY mensubu hakim ve savcıların vermiş oldukları kararlar aynen geçerlidir. Bu kararlarda örgüt mensubu olmayan kişilere telafisi mümkün olmayan mağduriyetler yaşatıldığı da ayrı ve acı bir gerçektir.
SINIRLARI BELLİ
Bir defa daha altını çizerek, bu teklifin bir af olmadığını belirtelim. Belli bir tarihe kadar işlenmiş bazı suçlardan 5 yıl şartlı ceza indirimi yapılması öngörülmektedir. Teklifi hazırlayan MHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Feti Yıldız, gerek duyuldukça çok ayrıntılı açıklamalar yapmış ve sınırları net şekilde ortaya koymuştur. Şartlı ceza indiriminden faydalanan tutuklu veya hükümlü, cezanın bitim tarihine kadar hapis cezasını gerektiren herhangi yeni bir kasıtlı suç işlemesi halinde yapılan indirim geri alınarak, işlemiş olduğu yeni suçun cezası ile birlikte cezası infaz olunacaktır. Şartlı ceza indirimi yapıldıktan sonra infazı gereken ceza kalmaması durumunda ise hükümlü salıverilecektir.
KAPSAM DIŞI SUÇLAR
Bir başka önemli ayrıntı da bu teklifin kapsamıdır. Kamu vicdanını rahatsız edecek suçlar tek tek sayılarak kapsam dışı bırakılmıştır. Atatürk aleyhine işlenen çürümler, Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlar, devletin birliğini ülkenin bütünlüğünü bozma suçu, Anayasa'yı ihlal suçu, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya yönelik suç, hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik suç, Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı silahlı isyan, cumhurbaşkanına karşı suikast, casusluk suçları, düşmanla iş birliği yapma, soykırım, insanlığa karşı suç, örgüt, işkence ve eziyet suçları, organ ve doku ticareti, cinsel saldırı ve cinsel taciz suçları, çocukların cinsel istismarı, adam öldürme suçları, Orman Kanunu'nda yer alan suçlar, kanun teklifi kapsamına alınmayan suçlar olarak sıralanmıştır.
170 BİN TUTUKLU VE HÜKÜMLÜ ETKİLENECEK
Cezaevlerinde 23 Eylül 2019 tarihi itibarıyla 238 bin 319 hükümlü, 48 bin 415 tutuklu olmak üzere, toplam 286 bin 734 kişi bulunmaktadır. Ülkemizde 355 cezaevi mevcut olup, cezaevlerinin kapasitesi 211 bindir. Toplam 286 bin 734 hükümlü ve tutuklu sayısına bakıldığında, 76 bine yakın kapasite fazlası kişinin cezaevlerinde barındırıldığı görülmektedir. Kanun teklifinin yasalaşması halinde cezaevlerindeki 170 bin tutuklu ve hükümlünün hukuki durumu ve infazı doğrudan etkilenecektir.
DAHA FAZLA UZAMASIN
Bütün bunlar MHP’nin hazırlayıp TBMM Başkanlığına sunduğu şartlı salıverme teklifinin ivedilikle çıkarılmasının bir mecburiyet olduğunu göstermektedir. Bu teklife başka anlamlar yüklemek, kesinlikle iyi niyetle izah edilemez. Teklifin daha fazla geciktirilmeden yasalaştırılması, büyük bir rahatlama sağlayacaktır. Bütün siyasi partiler bu konuda olumlu görüş bildirmişlerdir. Eğer bazı kesimlerin iddia ettiği gibi, buradan bir siyasi fayda elde edilecekse, katkı yapan bütün partiler bundan faydalanabilirler. 1’inci yargı paketinin Meclisten geçmesinden sonra bu teklifin ele alınması ve kanunlaştırılmasına sıra geleceği açıklanmıştı. MHP ve AK Parti heyetleri arasındaki görüşmelerin devam ettiğini biliyoruz. Buna rağmen bazı gazetelerde yer alan haberlerden AK Parti’nin tamamen ayrı bir teklif hazırlığı içinde olduğunu anlıyoruz. Şartlı ceza indirimi yerine, infaz yasasında kalıcı bir düzenleme düşünüldüğü belirtilmektedir. Eğer bu haberler doğru ise tamamen farklı bir teklifin ortaya çıkması kaçınılmaz görünüyor.
AK Parti’nin kendi çalışmasını yapması, farklı bir düzenlemeye gitmesi elbette kendi bileceği iştir. Ancak, MHP’nin teklifi üzerinden gidilmesi hem zaman kazandıracak, hem uzlaşmayı kolaylaştıracak, hem de beklentilere çok büyük oranda cevap verecektir. Aklın yolu birdir. Bu işi daha fazla uzatmamak gerekiyor.