Türkiye’nin 7 düvele karşı amansız bir beka mücadele veriyor olması, iç meselelerini bir kenara bırakmayı gerektirmiyor. Hayat devam ediyor ve Türk milleti olarak her sorunun üstesinden gelecek donanımımız da, cesaretimiz de, gücümüz de var. Önemli olan, neyi ne zaman yapacağımızı iyi bilmek ve alacağımız yerinde ve isabetli kararlarla hem “lider ülke” olma yolunda hızımızı arttırmak, hem de daha huzurlu ve güvenli bir hale gelmektir.
HER ZAMAN ÇÖZÜM ÖNERİYOR
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı her sorunla ilgili son derece isabetli tespitler yapıyor, çözüm önerileri sunuyor ve yol gösteriyor. Türk milletinin beklenti ve taleplerinin de bir yansıması olan bu tespit ve önerilerin hayata geçirilmesinin Türkiye’yi her zaman rahatlattığına akıl ve izan sahibi herkes şahittir. Sayın Bahçeli, TBMM’nin tatilde olduğu dönemde de bazı tekliflerde bulundu. Yeni dönemde bunların milli iradenin onayı ile şekillenip yürürlüğe girmesinin faydalı olacağını söyledi. Kaldı ki, bu önerilerin haklılığı ve isabeti kısa zamanda ortaya çıktı.
TTB ARTIK KAPATILMALIDIR
Kovid-19’la mücadelede hekimlerimiz olağanüstü bir performans ortaya koyarken, Türk Tabipleri Birliği denilen HDP uzantısı kurum, yaptıkları ve söyledikleri ile bu süreci baltalamaya çalıştı. Sayın Bahçeli de çıktı, açık ve net şekilde bu terör sevici kurumun kapatılması gerektiğini söyledi. Ne kadar vatan-millet düşmanı varsa ayağa kalktı. CHP ve yancıları da onlarla birlikte sıraya girdi. Aradan çok zaman geçmedi ve bu kurumun PKK’nın uzantısı olduğu hem faaliyetleri ile hem de yaptıkları genel kurulun şekli ve sonuçları ile birlikte bir defa daha belgelendi. TTB’nin bir meslek örgütlenmesinden çıkıp, terör örgütlerinin uzantısına dönüştüğünü artık herkes görüyor ve söylüyor. Sayın Bahçeli her zaman olduğu gibi yine haklı çıkmış, yine milli güvenlik sorunu haline gelen bu kurumun kapatılması gerektiğini söyleyerek Türkiye’nin bir ağır bir yükten kurtulmasının yolunu açmıştır. Şimdi yapılacak bellidir ve bugünkü hassas dönemde, insan ve toplum sağlığı hakkında asılsız şaibe ve şüpheleri körükleyen bu kurum derhal ve gecikmeksizin kapatılmalı, yöneticileriyle ilgili adli işlem yapılmalıdır.
İDAM CEZASI
Türkiye bir taraftan sıcak gündemi ile meşgul olurken, diğer tarafta şiddet, cinayet, taciz, tecavüz vakalarında alarm verici bir tablo ile karşı karşıya kalmıştır. İnsanın kanını donduran, vicdanları kanatan, sabır ve tahammül ölçülerini berhava eden en ağır suçlara her gün şahit olunmaktadır. MHP bir teklifte bulunmuş, Sayın Bahçeli yaptığı açıklamada bebek katilleri, sapıklar, alçaklar, tecavüzcülerin layık oldukları cezalara çarptırılması gerektiğini söylemiştir. Ölçülülük ilkesine bağlı kalarak, verilen cezanın işlenen suç ile denge ve orantısının kurulacağını, şiddet ve dehşet selinin önünün alınmış olacağını açıklamıştır. Sayın Cumhurbaşkanı, “Meclis idamla ilgili olumlu bir karar verdiğinde onama makamı olarak ben de bunu onaylarım” diyerek Sayın Bahçeli’yi desteklemiştir. Aynı şekilde, TBMM Başkanı Sayın Mustafa Şentap da olumlu görüş bildirmiştir. Yeni yasama yılı başladığına göre, bu konunun da öncelikli olarak ele alınıp gereğinin yerine getirilmesinde daha fazla geç kalınmamalıdır.
ANAYASA MAHKEMESİ YERİNE DİVAN-I ALİ
Sayın Bahçeli’nin bir başka teklifi de yeni hükümet sisteminin de gereği olan Anayasa Mahkemesinin yeniden yapılandırılmasıyla ilgilidir. 1961 Anayasası ile hukukumuza giren Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile de örtüşmemektedir. Dolayısı ile tüm unsurlarıyla yeniden masaya yatırılmalıdır. Sayın Bahçeli, ahlaki ve siyasi bir uzlaşmayla, Türkiye’nin demokratikleşme sürecini hızlandıran Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle çelişmeyecek demokratik, etkin, adil, tartışmaların odağı olmaktan çıkarılmış bir yüce mahkemenin Türkiye’nin gücüne güç katacağını söylemiş ve bir “Divan-ı Ali” kurulmasını teklif etmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı, bu konuda da olumlu görüş bildirmiş ve “Parlamento yeni bir adım atarsa seve seve ben de atarım” demiştir. TBMM’nin yeni yasama döneminde öncelikli işlerinden biri de bu teklifin gereğini yapmak olmalıdır.
NAHÇİVAN, AZERBAYCAN’A KATILMALI
Can Azerbaycan’ın Karabağ’daki Ermeni işgalini bitirmek için harekete geçmiş olması tarihi bir karardır ve Türk milletini ziyadesiyle memnun etmiştir. Bütün gücümüz ve imkânlarımızla Azerbaycan’ımızın yanındayız ve işgalcilerin Türk topraklarından defedileceğine inancımız tamdır. Bu süreçte Sayın Bahçeli yine çok önemli, çok hayati bir teklifte bulunmuş ve Nahçivan Özerk Cumhuriyeti’nin, Azerbaycan Cumhuriyeti’ne katılmasının şart olduğunu belirtmiştir. Bunun bir tarihi zorunluluk, çok acil bir ihtiyaç, deyim yerindeyse hayat memat konusu olduğunu söylemiştir. Bu birleşme can kardeşimiz Azerbaycan’la tek ses, tek nefes, tek yürek olmamızı sağlayacağı gibi, Türk dünyasına da yeni ve çok hayati bir kapı açacaktır. Gün bugündür ve çoktan zamanı gelmiş olan bu birleşme artık hayata geçirilmelidir.