BARIŞ Pınarı Harekâtı’nın sadece Türkiye’nin varlığını ve güvenliğini teminat altına almakla sınırlı olmadığını, başta bölge ülkeleri olmak üzere dünyanın her devleti için terörle mücadelede çok hayati bir dönüm noktası olacağını her zaman söyledik. Bunun böyle olduğunu aslında herkes görüyor, biliyor ve kabul ediyor. Sorun terörle mücadele edilmesinde değil, terör üzerinden yapılan kirli hesapların bozulmasındadır. Türkiye’nin ayağındaki bağlardan kurtulup, daha iddialı, daha kararlı, daha etkin, daha yetkin bir devlet haline gelecek olmasındadır. İçlerine sindiremedikleri budur.
KENDİ VATANDAŞLARINI KANDIRDILAR
Kim ne derse desin, ne yaparsa yapsın, biz bildiğimizden şaşmayacağız. Kaldı ki, yapabilecekleri fazla bir şey de yoktur. Tehditler, karşı çıkmalar, eleştiriler kâğıt üzerinde kalmaya mahkûmdur. Bize laf söyleyenler, dönüp kendi kanlı tarihlerine baksınlar. Terörle mücadele ediyor diye Türkiye’ye savaş mı açacaklar? Bugün eğer Avrupa ülkeleri ve ABD’de kamuoyunda Türkiye karşıtlığı varsa, bunun sebebi biz değiliz. Yıllardır yalan yanlış şeylerle kendi vatandaşlarını bile kandırdılar. Şimdi de bu yalanlarının altında kaldılar ve kıvranıyorlar. Düşünün ki, bir milli maçta yapılan asker selamını bile istismar edecek kadar alçalmış durumdalar.
MİLLİ TAKIM, MİLLİ DURUŞ GÖSTERDİ
Sırası gelmişken, milli takımımızın başarısını gönülden kutluyor ve emeği geçenlere, özellikle de milli bir duruş ortaya koyan, Türk gibi duran, yüreğini ortaya koyan, üstün bir başarı sağlayan bütün sporcu kardeşlerimi asker selamı ile selamlıyorum. Bizi gururlandırdılar, duygulandırdılar ve hasret kaldığımız bir başarı sağlayarak gönüllerimizi fethettiler. Gol sonrasında asker selamı verilmesine tepki gösterenler, kesinlikle iyi niyetli değildir. Spor yapmak, futbol oynamak, milletinden, devletinden, bayrağından vazgeçmeyi gerektirmiyor. Adı üzerinde milli takım sahadadır. Milli bir duruş ortaya konulmasından, milli değerlerin savunulmasından daha doğal, daha doğru ne olabilir? Bu selamı başka yerlere çekmek isteyenler, kendi alçaklıklarını, kendi rezilliklerini saklamaya çalışan ahlaksızlardır. Biz kendimizden eminiz ve kahraman askerimizin selamlanmasından dolayı da gururluyuz. Türk milli takımı böyle olmalı, böyle oynamalı, böyle davranmalıdır. Hepsine teşekkür ediyor, hepsini alınlarından öpüyorum.
CEVABINI VEREMEYECEĞİMİZ BİR ŞEY YOK
Barış Pınarı Harekâtı olması gerektiği gibi yapılıyor. Kapsama Menbiç’in de alınması son derece isabetli ve yerinde bir karardır. Başlamışken bu temizliği tam yapalım. Artık kimin ne söylediğinin bizim için bir önemi yoktur. Daha önce bunları dinlemekle, uzlaşma aramakla, ortak hareket etme imkânlarını zorlamakla hata ettiğimizi gördük. Özellikle ABD kendi utancı ile baş başa kalmıştır. AB ülkelerinin de durumu farklı değil. Kendi kalleşliklerinin, kendi yalanlarının, kendi kanlı planlarının bozulmuş olmasının kızgınlığını yaşıyorlar. Zaman geçtikçe her şey daha net ortaya çıkacaktır. Türkiye’nin cevabını veremeyeceği, hesabını veremeyeceği hiçbir şey yoktur. Türkiye’ye karşı bir şey yapamayacaklarını, yaptıklarının da dönüp kendilerini vuracağını görünce, hemen tavır değiştirip suyun akışına kendilerini bırakacaklardır. Nitekim, şimdiden farklı sesler gelmeye ve sağduyu öne çıkmaya başlamıştır. Avrupa ülkelerinden teker teker tavır değiştirenleri, Türkiye’ye hak verenleri görmek bizi şaşırtmayacaktır.
KARDEŞ ÜLKELER YANIMIZDA
Her zaman söylediğimiz bir şey var. Herkes varlık sebebinin gereğini yapıyor. Dolayısı ile kimin ne dediği değil, bizim ne yaptığımız önemlidir. Bu noktada Azerbaycan’da düzenlenen ve Sayın Cumhurbaşkanının katıldığı Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi) Devlet Başkanları 7. Zirvesi’nde alınan kararlar bizi heyecanlandırmıştır. Sonuç bildirgesinde, Barış Pınarı Harekatı’na destek kararı alınması çok önemli, hatta çok hayatidir. Yalnız olmadığımızı, kardeş ülkelerin yanımızda durduğunu, bizi desteklediğini görmek, bundan sonrasına da daha heyecanla bakmamızı sağlıyor. Çok daha ileri iş birliklerinin kurulması noktasındaki beklentilerimizi, ümide dönüştürüyor. Yapılan konuşmalarda ileriye dönük doğru mesajlar verilmiş olması, birlikteliğimizin daha da ileri götürüleceğinin ortaya konulması çok değerlidir. Bunu sağlayabilirsek, birçok şey değişir ve bunun olumlu ve faydalı sonuçlarını hep birlikte alırız.
BİZ İŞİMİZE BAKALIM
Sadece bu kadarı bile, yani böyle bir ortamda bu toplantının yapılmış olması ve alınan kararlar elimizi çok güçlendirecektir. Biz haklı olduğumuzu, doğru yaptığımızı biliyoruz. Şimdi yalnız olmadığımızı, arkamızda bir Türk dünyasının bulunduğunu da bilerek yolumuza devam edeceğiz. Kimse ile bir meselemiz yok, kimsenin toprağına göz koymuş değiliz. Türk milleti olarak varlığımıza ve geleceğimize yönelik bir tehdidi yok ediyoruz. Bütün dünya için tehdit oluşturan teröristlerle mücadele ediyoruz. Huzura kavuşturduğumuz toprakları da asli sahiplerine bırakıyoruz. Bütün dünya eninde sonunda bunu görecek, bizim haklı olduğumuzu kabul edecek ve durumu kabullenecektir. Tükürdüklerini yalamak zorunda kalacaklar. Biz işimize bakalım.