Gazetelerde neredeyse her gün hukuk ve ekonomide reform paketleri hazırlandığı ve kısa zamanda açıklanacağı haberleri çıkıyor. Sayın Cumhurbaşkanı da bu tür bir hazırlığın olduğunu birkaç defa söyledi. Muhtemelen önümüzdeki hafta, yapılan hazırlıkların bir sonuca bağlanacağı ve kamuoyu ile paylaşılacağı anlaşılıyor. Bu süreçte MHP’nin bu reformlara ne diyeceği üzerinden bir fitne fesat çıkarma gayretinde olanların varlığını da ibretle izliyoruz.
MHP ÖNERİLERİNİ AÇIKLADI
MHP’nin bu düzenlemelere ne diyeceğini aslında Sayın Bahçeli, “Cumhur İttifakı’nın gayesi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kalıcı ve köklü hâle gelmesi için ihtiyaç duyulan reformları, yasal düzenlemeleri, sosyal ve ekonomik iyileştirmeleri hayata geçirmektir” diyerek açıklamıştır. MHP’nin ülkenin gelişmesine, demokrasinin pekişmesine, ekonominin ivme kazanmasına yönelik düzenlemelere elbette hiçbir itirazı olmayacağı gibi, elinden gelen katkıyı da yapmıştır ve yapacaktır. Kaldı ki, bu kadarla da kalmıyor. Fitne fesat güruhu belki farkında değil ama MHP, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kalıcı ve köklü hâle gelmesi için atılması gereken ilave adımlarla ilgili bir öneri paketi de açıklamıştır.
BU UYGULAMALAR HAYATA GEÇİRİLMELİ
Sayın Genel Başkan, EtikHaber’e yaptığı açıklamada, “Yeni hükümet sisteminin temelini oluşturan insan merkezli bir yaklaşımla ekonomik ve sosyal refahın arttırılması için hukuk devleti, demokratikleşme ve iyi yönetişim ilkeleri devlet tarafından güçlü bir şekilde sahiplenilmeli ve buna yönelik düzenleme ve uygulamalar hayata geçirilmelidir” demişti. Bu açıklamayı gazetemiz TÜRKGÜN’de manşet yaptık ve bu köşede değerlendirdik. Yasama, yürütme ve yargı faaliyetleri ile demokratikleşmenin güçlendirilmesine ilişkin yapılmasında fayda görülen düzenlemeleri ana başlıkları ile bir defa daha hatırlatmanın faydalı olacağı kanaatindeyim:
Siyasi Partiler Kanunu değiştirilmelidir. Anayasa’da yer alan temel ilkeler çerçevesinde kalmak şartıyla, her siyasi partiye teşkilat yapısını ve işleyişini belirleme hakkının verilmesi sağlanmalıdır. Siyasete katılım arttırılmalı, parti içi demokrasi güçlendirilmelidir. Siyasi partilere devlet yardımı şartları yeniden düzenlenmelidir. Siyasi partilerin ticaret yasağı hükümleri açıklığa kavuşturularak titizlikle uygulanmalı ve denetlenmelidir.
Seçim Kanunlarında gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Ülke seçim barajı makul düzeye indirilmeli ve siyasi partilerin ittifak kurması hâlinde de uygulanmalıdır. Mahalli idareler seçim sistemi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne uygun hâle getirilmelidir. Milletvekili adaylığı ve belediye başkan adaylığı şartları gözden geçirilmelidir. Muhtarlık seçimlerinde adaylık şartları ve süreci, yasal düzenlemeye kavuşturulmalıdır. İllerin çıkaracağı milletvekili sayısına göre belirlenen seçim çevresi sayısı yeniden düzenlenmelidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yönetimde istikrar ilkesi sağlandığından, seçim çevrelerini çok fazla daraltmanın anlamı kalmamıştır. Dar bölge ya da az sayıda milletvekilinden oluşacak daraltılmış bölge sisteminin temsilde adalet ilkesini geçersiz kılmasının yanı sıra, etnik, dini yahut belirli yapıları öne çıkartma ve güçlendirme, parti kurumsallığını ve disiplinini ortadan kaldırma, ayrıca siyasetin çok yerelleşerek genel ülke meselelerinden uzaklaşması gibi riskler nedeniyle ayrıştırıcı yönde etki yaratabileceği ve Türkiye için uygun olmayacağı dikkate alınmalıdır.
Siyasi Etik Kanunu çıkarılmalıdır. TBMM üyelerinin ve siyasi partilerin çalışmaları, tüm yönleriyle etik esaslara bağlanmalıdır. Milletvekillerinin parti değiştirebilmeleri konusunda etik kurallar konulmalıdır. Milletvekillerinin yapamayacakları işlerin kapsamı, yeni sistemde daha aktif yasama faaliyetine imkân sağlamak üzere genişletilmelidir. Milletvekillerinin kabul edebilecekleri hediyeler ile milletvekilliği dışında elde ettikleri gelirlerin beyan edilmesi temin edilmelidir.
Siyasi partiler ile parti yönetici ve adaylarının siyasi faaliyetlerine ilişkin gelir kaynaklarının ve seçim harcamalarının etkin bir biçimde denetimi temin edilerek kamuoyunun bilgisine sunulması sağlanmalıdır.
Milletvekili dokunulmazlığı belli durumlar dışında kaldırılmalıdır. Milletvekili dokunulmazlığı, kamu vicdanının kabul edeceği makul esaslara bağlanarak belli durumlar dışında kaldırılmalıdır. Bunun için Anayasa’nın 83’üncü maddesinde değişiklik gerekmekle birlikte, Anayasa değişikliği mümkün olmadığı takdirde, birçoğu bölücülük faaliyetleri sebebiyle hazırlanmış ve TBMM’de bekleyen dokunulmazlıkların kaldırılması dosyaları süratle işleme konulmalı, buna ilişkin süreç TBMM’de işletilmelidir.
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının yapısı ve faaliyetleri Anayasa’ya uygun hâle getirilmelidir. Mesleki kuruluş ve birlik organlarının oluşumuna ilişkin seçimler katılımcı, mesleğin onuruna yakışır, adil temsile imkân verecek şekilde düzenlenmelidir. Mesleki kuruluşlara üyelik önündeki engeller kaldırılmalıdır. Mesleklerin ideolojik amaçlı istismar edilerek mensuplar arasında ayrılık yaratılması önlenmelidir.
Kamuoyu araştırmaları konusunda yasal düzenleme yapılmalıdır. Ruh Sağlığı Kanunu çıkarılmalıdır.
Teklif, MHP milletvekilleri tarafından 27/7/2018 tarihinde TBMM’ye verilmiştir. Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne uygun hâle getirilmelidir. Yargı reformu kapsamında yapılan düzenlemelere devam edilmelidir. Yeni hükümet sistemi esas alınarak, bir “Çerçeve Kanun Niteliğinde Kamu Yönetimi Temel Kanunu” çıkarılmalıdır. İdari Usul Kanunu çıkarılmalıdır. TBMM İç tüzüğü yeni sistemin ruhuna uygun hâle getirilmelidir. Ekonomiye yönelik reformlara devam edilmelidir.