Yeni bir yıla ümitle, yüksek hedeflerle, büyük beklentilerle girdik. Geçtiğimiz yılın olumsuzlukları geride kalmıştır ve ülke ve millet olarak 2021’in çok daha iyi olmasını istiyor ve bekliyoruz. Yolumuz doğru, hedefimiz berraktır. Yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır. Cumhur İttifakı bu ülkenin çimentosu olduğu kadar, parlak geleceğinin de teminatıdır. Artık hesap veren değil hesap soran, bekleyen değil ilerleyen, isteyen değil yapan ve satan bir ülkeyiz. Verilene razı olmuyoruz, hakkımız neyse onu istiyor, onu alıyoruz.
DENGELER DEĞİŞTİ
Kovid salgınının bu yıl içinde tamamen kontrol altına alınması ve gündemimizden düşmesi en büyük dileğimiz ve beklentimizdir. Bu sadece bizim değil bütün dünyanın arzusudur. Gelişmeler her ne şekilde olursa olsun Kovid sonrası çok farklı bir dünya oluşacaktır. Dengeler değişmiş, hesaplar yeniden yapılmaya başlanmıştır. Her ne kadar eski düzenin sahipleri her şeyi olduğu gibi devam ettirmek isteseler ve bunun için her türlü rezilliği, ahlak ve insanlık dışı kanlı planları devreye soksalar da, artık taşlar yerinden oynamıştır. Kan ve gözyaşı üzerine kurulu zalim düzenler yıkılmaya mahkûmdur. Türkiye, yeni dünya düzeninin en belirleyici ülkesi olacaktır. Bunu kimseden himmet bekleyerek değil, kendi gücümüze, kendi insanımıza, kendi aklımıza ve performansımıza güvenerek yapacağız. 2020’nin bütün zorluklarına rağmen bu yolda büyük mesafeler katettik. Biz başkalarına bakarak değil, başkaları bize bakarak pozisyon alıyor. Komşularımız da, müttefiklerimiz de, dostlarımız da, düşmanlarımız da bütün hesaplarını Türkiye’ye göre yapmak durumundadır. Kimsenin toprağında, denizinde, menfaatinde gözümüz yok. Ama kimseye de en küçük bir taviz vermemiz mümkün değildir. Bizimle çatışanlar değil anlaşanlar her zaman kazançlı çıkmıştır, bundan sonra da böyle olacaktır.
ZİLLET GÜRUHU BÜYÜK SORUN
Dışarısı kadar içerisi de hayati önemdedir. Düşmanlarımızla her şartta, her ortamda başa çıkarız. Buna gücümüz de, kudretimiz de yeter. Bütün mesele içerideki ihaneti durdurabilmektir. Özellikle zillet güruhu zıvanadan çıkmış durumdadır ve siyasi sonuç alabilmek için feda edemeyecekleri hiçbir şeyin olmadığını her şartta, her durumda, her olayda gösteriyorlar. Türkiye’nin yüksek menfaatlerini gerektiren konularda bile yan çiziyor, arkadan dolanıyor, kirli hesaplarını öne çıkarıyorlar. Bu da yetmiyor, Türk ve Türkiye düşmanları ile kol kola giriyor, aynı şeyleri söylüyor, aynı talepleri sıralıyorlar. Bunlar varken, bizim başka düşmana ihtiyacımız yok. PKK ve FETÖ gibi azılı terör örgütleriyle dahi tam bir iş birliği içindeler. Daha da ileri giderek, bu terör örgütlerinin gönüllü avukatı oluyor, hatta icra kurulu gibi çalışıyorlar. Geçtiğimiz yılda büyük sorun teşkil ettiler ve anlaşılan bu yıl da aynı yolda devam edecekler.
OLAĞANÜSTÜLÜKLERDE İKTİDAR ARIYORLAR
Türkiye’nin bu zillet güruhu ile bir yere varabilmesi mümkün değildir. Bunlar sadece zaman kaybı ve israftır. Hâlâ yeni sistemi hazmedebilmiş değiller ve ne olduğunu kendilerinin de bilmediği bir “güçlendirilmiş parlamenter sistem” masalı anlatıyorlar. Bu defterlerin kapandığını, milletin kararını verdiğini, bu kararın artık uygulamaya geçtiğini hâlâ anlayamadılar. Anladıkları da işlerine gelmiyor. Bu kafayla, bu siyasetle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi içinde hiçbir zaman iktidar bulmalarının mümkün olmadığının farkındalar. Onlar için tek çıkış yolu kaos üretmek, kriz çıkarmak ve bir olağanüstülük ortamı oluşturmaktır. Milletten alamadıkları ve alamayacakları iktidarı, olağanüstülüklerde arıyorlar ki, bu kelimenin tam anlamıyla bir zavallılıktır.
TEŞEKKÜR BORÇLU OLDUKLARIMIZ
Bunları yazacak, konuşacak daha çok zamanımız olacaktır. Biz kendi işimize bakalım. İçinden geçtiğimiz pandemi sürecinde sağlık çalışanlarımız olağanüstü bir performans ortaya koydular. Aşılama süreci ve buna bağlı olarak yaşanacak gelişmeler de yine sağlık çalışanlarımızın performansı ile şekillenecektir. Kendilerine Türk milleti olarak minnet borçluyuz. Yüz akımız olmuşlardır. Aynı şekilde Türkiye’nin varlığı ve birliği için canlarını ortaya koyan, terörle mücadeleden tutun vatan topraklarının korunması ve savunmasına, her türlü şirret ve belanın defedilmesinden sınır nöbetlerine kadar her şartta görev yapan kahraman güvenlik güçlerimizin de ne yapsak haklarını ödemeyeyiz. Bu vesile ile bütün şehitlerimizi rahmetle anarken, gazilerimize ve görev yapan bütün birimlerimize de sağlık ve başarı diliyorum. Unutmamamız ve haklarını teslim etmemiz gereken bir diğer meslek grubu da eğitimcilerimizdir. Pandemi sürecinde çok zor şartlar altında görev yapıyor, çocuklarımızın, gençlerimizin geri kalmaması için gecelerini gündüzlerine katıyorlar. Her veli bu duruma yakından şahittir. Eğitim ordumuza da yeni yılda başarı dileklerimizle birlikte özel teşekkürlerimizi sunmayı bir görev biliyorum.
Virüs salgını tedbirlerinin birçok kesimi mağdur ettiği muhakkaktır. Hükümetimiz bu mağduriyetleri en aza indirmek için tedbirler alıyor. Dileğimiz her şeyin bir an önce normale dönmesi ve Türkiye’nin lider ülke yolunda daha hızlı ve emin adımlarla yürüyüşüne devam etmesidir.