Doğu Akdeniz’de neler oluyor

Osman BÜYÜKKAYA

İsrail, Rum ve Yunan üçlüsü, Türkiye’nin Fatih ve Yavuz sondaj gemileriyle Doğu Akdeniz’de sürdürdüğü faaliyetlerini İHA ve uydularla takip ediyor. Türkiye de savaş gemileri, bölgede uçurduğu F-16 ve İHA. ile sondaj gemilerine koruma görevi yapıyor. DOĞU Akdeniz’deki enerji paylaşımında Türkiye’yi dışlamaya çalışan İsrail-Rum-Yunan üçlüsü, bölgede dengeleri değiştiren Yavuz ve Fatih sondaj gemileri ile Türk donanmasını, İsrailin yüksek irtifa casus insansız hava araçlarıyla (İHA) 24 saat aralıksız takip ediyor. Türk gemilerine ise Türk İHA, SİHA ve savaş gemileri yakın koruma ve bölgede kontrolü sağlıyor. Türk gemilerini Rumlar takip ediyor, ancak arkasında İsrail var. ‘DRON adı verilen insansız hava araçları, son yıllarda bu teknolojiyi üretebilen ülkelerin silahlı kuvvetlerine büyük avantajlar sağlıyor. Yemen’deki İran destekli HUSİLER Eylül ayında Suudi Arabistan’ın en önemli petrol tesislerine silahlı insansız hava araçları ve seyir füzeleri ile düzenlediği saldırı, dikkatlerin bir kez daha bu hava araçlarına çevrilmesine yol açtı. Doğu Akdeniz’de bir başka sessiz İHA savaşı ise doğu Akdeniz’de yaşanıyor.

Doğu Akdeniz’e sınırı olan Türkiye’nin sondaj çalışmaları devam ediyor. Bölgeye sınırı ve hakkı olmayan ABD, İtalya, Fransa, İngiltere ve Rusya gibi devletler de gelerek haksız çalışmalar yapıyor. Türkiye ise uluslararası hukuktan doğan haklarını korumak için önlemler aldı. Doğu Akdeniz’de coğrafi açıdan bölgeye sınırı olan Türkiye, İsrail, Mısır, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Yunanistan’ın hidrokarbon arama faaliyetleri devam ediyor. Bazı bölge ülkelerinin KKTC ve Türkiye’nin haklarını görmezden gelerek tek taraflı haksız girişimlerle bölgedeki zenginliklere sahip çıkmaya çalışmaları karşısında, Türkiye uluslararası hukuktan doğan haklarını korumak için önlemler alıyor. Doğu Akdeniz’e sınırı bulunan ülkeler arasında münhasır ekonomik bölge sorunu tartışması devam ederken, bölgeye sınırı olmamasına rağmen ekonomik çıkarları olan ABD, Fransa, İngiltere, İtalya ve Rusya gibi ülkeler de bölgede söz sahibi olmak istiyor. Aralarında ABD’li EXXON Mobil, Nobel, Güney Koreli KOGAS, Fransız Total, İngiliz BG, İtalyan Eni, Katar PETROLEUM, İsrailli DELEK ve AVNER gibi büyük enerji şirketleri de bölgedeki hidrokarbon arama projelerinde yer alıyor.

İsrail açıklarında 2009’da keşfedilen 280 milyar metreküplük Tamar ve 2010’da yine aynı bölgede keşfedilen 620 milyar metreküplük LEVİATHAN gaz sahaları dikkatleri bölgeye çevirmişti. Ardından GKRY ve Mısır açıklarında da keşifler gerçekleştirilmesiyle bölgede sıcak gelişmeler yaşandı. İsrail, GKRY ve Yunanistan’ın Akdeniz’in altından Yunanistan’a, oradan da Avrupa’ya gaz göndermeyi amaçladığı EAST MED adlı boru hattı projesinin, bölgenin jeolojik yapısının kırılganlığı ve hat uzunluğu göz önünde bulundurulduğunda projenin teknik ve ekonomik açıdan uygulanabilir olmadığı kabul ediliyor. Avrupa Birliğinin de desteklediği projenin öngörülen güzergahı Türkiye’nin deniz sahalarından geçiyor, bu nedenle aktörlerin Türkiye’yi de hesaba katarak hareket etmesi gerektiği görülüyor.

Güney, Doğu Akdeniz’deki gaz rezervlerinin keşfinin Akdeniz’deki güç denklemine yeni sorunlar eklediğini belirterek, “Türkiye ve KKTC’yi dışarıda bırakan East MED Gaz Boru hattı gibi sözde ‘barış boru hatlarını desteklemektense, Akdeniz havzasında ihtilafları önlemeye odaklanmak daha faydalı olacaktır. Kıbrıs Rum Yönetimi ile Yunanistan’ın, ABD ve Avrupa Birliği’ni de arkasına alarak Doğu Akdeniz de tek taraflı olarak ‘paylaşma’ çalışmalarına, Türkiye’den karşı atak geldi. Türkiye ile Libya arasında ‘deniz yetki alanlarının sınırlandırılması’ anlaşması imzalandı. Akdeniz’de oldu ve bitti ye son! Yunanistan’a karşı sessiz sedasız kritik anlaşma, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı FAYEZ Al SARAAJ ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’da yaptıkları görüşmede imzalandı. Söz konusu anlaşma, Akdeniz’de son dönemde Rum Yönetimi ve Yunanistan’ın tek taraflı olarak petrol ve doğal gaz arama bölgeleri oluşturup bunlar için uluslararası şirketlere ruhsat dağıtmasının da hukuksuzluğunu ortaya koymayı amaçlıyor. Libya ile yapılan anlaşma ile Türkiye’den Marmaris-Kaş arasındaki hat ile Libya’dan Derne-TOBRUK hattı arasında ki hatta karşılıklı olarak deniz sınırları çizilmiş oldu.

KKTC tarafından Türkiye Petrollerine (TP) ruhsat sahaları verildi, Doğu Akdeniz’de TP aracılığıyla etkinliğini her geçen gün daha fazla artıran Türkiye, Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma, Fatih ve Yavuz sondaj gemileriyle KKTC’nin ruhsat verdiği A, B, C, D, E, F ve G olarak adlandırılan alanlarda sondaj ve arama çalışmalarına başlamıştı. Türk silahlı kuvvetlerine ait deniz muharip güçleri de bölgedeki çalışmaları esnasında bu gemilere refakat ediyor. 2013’te petrol ve gaz araştırmalarında kullanılmak üzere satın alınan SİSMOĞRAFİK araştırma gemisi Barbaros Hayreddin Paşa, kendisine eşlik eden donanma unsurlarıyla birlikte geçen yıl Akdeniz’e geçerek 2 ve 3 boyutlu sismik çalışmalarına başladı. Altıncı nesil üst düzey teknolojiye sahip ve 12 bin metre deniz sondaj derinliğine ulaşabilen Türkiye’nin ilk sondaj gemisi Fatih de mayısta Kıbrıs adasının yaklaşık 60 kilometre batısındaki noktada çalışmalarına başladı. Türkiye bu süreci sabırla yönetirken dikkat etmesi gereken en temel hususlardan birinin de bölgedeki hiçbir uluslararası aktörün küçük çıkarlar uğruna bölgedeki en etkin ve güçlü devlet olan Türkiye ile ilişkileri yönetilemeyecek derecede germeyi göze alamayacakları gerçeği olduğunu kabullenmeleridir. Türkiye ve KKTC’nin deniz alanlarını ihlal eden bu girişimlerin, siyasi, güvenlik, hukuki ve ekonomik anlamda uygulanabilir olmadığı keşfi yapıldığı iddia edilen doğal gaz rezervlerinin hacim ve nitelikleri mevcut denklemi ve sürecin Türkiye’ye olan bağımlılığını değiştirmemektedir. Bölgede faaliyet gösteren bütün ilgili yabancı yatırımcılar için her şekilde en güvenli, ekonomik, karlı ve mümkün kaynak geliştirme senaryosu sadece bu işleri Türkiye ile birlikte yapmakta saklı, aksi halde keşifler beklemede kalmak durumundadır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.