Aylardır konuşulan, pek çok tartışmayı da beraberinde getiren Musul harekâtı başladı
Şimdi artık kimse Irak’ın, Musul’un bu noktaya nasıl getirildiğini bakmayacak.
Musul’u elinde tutan terör örgütü DAEŞ’e bu gücü kimler verdi.?
Elini kolunu sallayarak girdiği bölgelerde kalıcı olmasına kimler göz yumdu bunlarda sorgulanmıyor.
Plan gayet net; medeniyetler çatışması değil, bu İslam coğrafyasını kendi içinde birbiriyle ayrıştıran çatıştıran.
Arap, Türkmen, Kürt veya Şii, Sünni arasındaki çatışmayı körüklemenin derdindeler.
İkinci aşama ise Şii Arap-Sünni Arap, Şii Türkmen-Sünni Türkmen gibi daha da ayrıştırılmış bir aşamaya geçmeyi hedefliyorlar.
Asıl amaç 1948 yılında devre dışı bırakılan, Ürdün üzerinden geçen, Kerkük/Musul Hayfa arasındaki petrol boru hattının tekrar gündeme alınması.
Böylece Musul-Kerkük petrollerinin büyük İsrail’in hizmetine hazır hale getirmek olacaktır.
Bu hedef Irak’la aramızdaki Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattının devre dışı kalmasına ve Irak petrollerinin tamamen İsrail üzerinden Avrupa’ya ve dünyaya satılması anlamını kazanacak.
Musul sözde terörden arındırıldığında yapılacak şey, Musul’un yeniden inşası adı altında, petrol gelirlerini nasıl değerlendiririz sorularına cevap bulmak olacak.
Ankara, Musul politikasının tarihi gerekçeler üzerine kurdu, Musul’un Atatürk’ün ilk Misak-ı Milli’sinin içinde olduğunu da tekrar tekrar hatırlıyoruz.
Türk askerinin, ABD, İngiltere ve Şiilere rağmen Musul’a girmesiyle bir şey bitmeyecek.
Tam tersine Türkiye açısından yepyeni bir dönem başlayacak.
Bunalar önceden bilindiği için , AB Türkiye’nin bu harekâtın dışında kalmasında ısrarlıdır.
Türkiye Irak’ta bulunmaya mecbur hatta mahkûmdur.
Türkiye cumhuriyeti kuşatılmıştır.
Bunu iyi okumak lazımdır Irak’ta bulunması olmazsa olmazdır.
Irak başbakanın üst aklı ABD’dir. Irak’ta 63 ülke vardır.
Dünyanın diğer ucunda gelen ülkelerin orada ne işi vardır.
Türkiye anlaşmalara göre bölgenin “Garantör”dür.
Allah Türk milletine Türk askerine zeval vermesin.
Musul türk’ün öz yurdudur.