“ABD, in Türkiye’yi kendi elleriyle Rusya ve çin ile ayrı zamanda bu ülkelerin silah şirketleriyle bir araya gelmesine yardımcı oluyor; her ne kadar Türkiye,% 75 varan savunma sanayi ihtiyaçlarını, kendi kendine karşılasa da henüz yeterli değil savunma sanayi ve tedarik malzemelerini büyük kısmını “ABD” den alırken “ABD, in Türkiye’ye yaptırım kararı alması, bir nevi birinci olarak kendi ayaklarına sıkmak ikinci olarak da, müttefikim dediğin ve ortadoğu'da en çok güvenebildiğin NATO ortağını, kendi ellerinle Rusya’ya ve Çine teslim etmek demektir..
Parayla satt'ığın silahları ulus devletlere baskı aracı olarak kullandığın zaman uzun vadelerde birgün pişmanlık verebilir ve verecektir, çünkü eskiden istediğin zaman darbe yapıp istediğin bakanı bile atadığın bir Türkiye yok artık?
Aslında “ABD, in dillendiremediği sancı Çin, Rusya, güney Kore, her ne kadar şu günlerde zayıf bir diplomasi gözükse de kısmen İsrail’le, askeri ve savunma işbirlikleri” ABD’yi kaygılandırıyor aslında, birde Pakistan'ın isterseniz nükleer silah üretimine yardımcı oluruz açıklamaları tedirgin etti ..
Oysaki Türkiye 1974 yılında uygulanan ambargodan ders almıştı ama çeşitli nedenlerle savunma sanayii geliş tire memişti! Ama asla ambargoyu unutmamıştı şimdi yapılan yaptırımları da unutmayacak asla…
Aslına bakınca bazı Avrupa birliği ülkelerinin sancısı da aynı, çünkü son on yılda Türkiye hatırı sayılır bir savunma ve harp sanayide ithalat yapmayarak yerli üretime odaklandı, buda silah üreticisi ülkeleri kaygılandırdı bunu açıktan söylemeseler de…
Mesela on beş yıl önce Almanya leopar tanklarını pkk,ypg‘ye karşı kullanamazsınız dedi buda bir ambargo, ne zaman Türkiye bir hamleye kalkışsa hemen yaptırım hoyratı yükselirdi Afrin, Fırat kalkanı pençe ve diğer çeşitli harekâtlar Libya çıkarması, yurt içindeki her ne sebeple olursa olsun hemen ambargo uygularlardı, hatta iki üç ay önce yerli hava savunma sistemimize hisar A’ın bir parçasına ambargo uyguladılar ASELSAN ve roket san iki ay gibi kısa bir zamanda o parçayı ürettiler…
Farkındaysanız bunca harekât ve sıcak temas zamanında Türkiye’ye açıktan silah ambargosun dan bahseden olmadı çünkü etkili olmaz. Geçmişi nasıl unutmadıysa Türkiye yapılan bu yaptırımları da asla unutmayacaktır?...
Yıllar geçse de bir gün sizinde karşınıza çıkacak ve Türkiye’yi Avrupa birliği ve ABD’ne ister, istemez uzaklaşacak.
Nitekim Rusya Türkiye'ye askeri uçak motoru verebileceklerini ima eyledi, s400 ler için yeni anlaşmalar olabilir mesajı verdi? Hatta s 500 birlikte üretim sesleri yükseliyor, AB’nin ve ABD’nin Türkiye’ye karşı Hasbi hane baktıkları sürece, Türkiye tedarik ve teknik olarak, Rusya, Çin, g Kore ve çeşitli ülkelerle iş birliğine gidecek buda Türkiye'nin en doğal hakkı yeni dünya düzeninde bu yapılanları da bundan gayrı Türkiye’de not ediyor yani başbakan ve bakan atadığınız Türkiye yok…
Neredeyse elli yıldır Türkiye NATO boyunduruğu adı altında Rusya karşısında batıya kalkan oldu, batının ve dünyanın jandarması olduğu “ABD’nin adına dünyanın çeşitli yerlerinde şehitler verdi Kore de olduğu gibi. Peki “AB’ VE “ABD, NE YAPTI
Yunanistan’ın maşası oldu Kıbrıs da Rumların oyuncağı oldu aslında bunlar Türkiye’ye hiçbir zaman dost olmadı ve asla da olmayacaklar. Çünkü batı ülkelerinin başını çeken” ABD” alışıp Türkiye’ye ciddi devlet protokolü uygulamaya alışmalı? Kendileri elli beş bin tır silahı ve mühimmatı terör örgütlerine açıktan verip parasını Araplardan haydut lukla aldılar bununda yasal saydılar, ama yasal yollarla devletler arası anlaşma larla alınan ihtiyaç dahilindeki doğal olması gerekenleri kendileri ni rekabet üstü görerek ya oyna ya da döverim men tığıyla devlet yöneterek dünya düzeni hizaya getirme hastalığından kurtulmalısınız alışmalısınız….
Sizin her yaptırımınız Türkiye’yi daha da roketliyor bakın size bir şey hatırlatalım, bizim kutsal kitabımız kuranı kerim buyurur ki, bakara suresi 216.ayeti kerime; hoşunuza gitmese de savaş üzerinize farz kılındı. Olur ki. Hoşunuza gitmeyen bir şeyde sizin için hayır, yine olur ki hoşunuza giden bir şeyde sizin için şer vardır. ALLAH (CC) bilir siz bilemezsiniz….
Biz ayeti kerimeye inan anlarız. Siz ne hesabı yaparsanız yapın, hesapların en güzelini yapanın da bir hesabı vardır….
“1974” yılındaki ambargonun bir hayır tarafı da PETLAS oldu şimdi “124” ülkeye ihracat yapıyor UÇAK TEKERLEKLERİ yapmak için kurulmuştu Ama her türlü lastik tekerlek imalatına başladı ve başarılı oldu.
Geçmişte her ne kadar Anadolu yeşil sermaye ve ilticacı gruplar diyerek devlet alıp yapmadı ve ecnebi devletlerinden ithal ettiler? YANİ DAHA UCUZA VE YERLİ İMALAT OLAN LASTİKLER, almadı 28 Şubat zihniyeti.
Ama şimdi elhamdülillah devam ediyor ve devlet malzeme ofisi de alımlarını yerli sanayiden gideriyor….
Mesela ambargo nedeniyle gecikmelide olsa envantere giren HİSAR -A’IN KARDEŞLERİDE VAR, bunlar aslında s 400 yerine geçecek projeler, HİSAR O, HİSAR-Projeleri devam ediyor.
Ve bu projelerle Türkiye aslında dünyaya bir mesajda vermiş oldu. Siz ne yaparsanız yapın biz yolumuza devam edeceğiz demiştir,” ABD” ve AB, Türkiye’yi kendilerine stratejik rakip görmesinden kaynaklanıyor…
Son on yıla bakıldığında Türkiye'nin başına gelenlere rağmen savunma sanayi beklentilerin üzerinde bir hamleyle Türkiye ithalatı bırakıp bunların pazarına bile girmeye başladı…
Yetmedi güney Kafkasya, orta Asya, ırak, Suriye, d Akdeniz, Libya ve Afrika coğrafyasındaki irili ufaklı askeri üsler. Dünya baronlarının rüyasına girmeye başladı sanırım.
Mesela Tunus’tan bir gazeteci çıktı televizyona, sömürge devletleri bize yüz yıldır kendi tarihlerine inandırdı aslında Türkler bize zarar vermedi bizi kandırdılar yanlış okuttular bundan sonra benim önderim Türkiye dedi. Bizim tarih kurumunun başına Yahudi vardı onlarınki de Hristiyan ne beklenirdik zaten? Tunus’ta taşlar oynadı, kısacası ecnebi devletleri ve baron yöneticileri Türkiye’yi uzadı mı budamaya kurudu mu sulamaya alışmışlar.
Bu “ABD” ambargosuna içerde bıyık altından gülen ellerini ovuşturan az muhteremler var hatta bunlar daha fazlasını yani Türkiye'ye askeri müdahale bekleyenler var ..ALLAH'IN İZNİ VE İNAYETİ İLE, sizler daha çok avucunuzu ovalayacaksınız…
SELAM VE DUA İLE