Evet bütün dünyanın kaygısı bu; ya Türkiye günün birinde eski hakimiyet alanlarına tekrar nüfus etmeye kalkarsa, mesela Türkiye Cumhuriyeti devleti, son on beş yıla kadar Afrika’da yoktu çoğu yerlerde? Ama şimdi Afrika’nın, her ülkesinde konsolosluğu mevcut hem de çok etkili işler yapıyorlar!
Özellikle Fransa’nın, son yıllarda Türkiye’ye, hasma ne takılmalarının başlıca sebeplerinden biride bu, çünkü halkları devletleri uyarmaya başladı, nüfusunu iyilikten yana kullandı insanlara sivil toplum dernekleri tarafından, karşılıksız menfaatsiz yardımlar ulaştırdı, ulaştır mayada devam ediyor
Üstelik her alanda, hal böyle olunca da Türkiye'ye üs bölgesi değil üstler bölgesi verdiler.
Vahşi batının yaptığı gibi sömürmeye gelmediklerini anladılar buda emperyalist devletlerin hesaplarını bozmaya başladı.
Bir zaman gelecek bu devletler kendiliğinden halk oylaması yaparak Türk bayrağını çekecekler.
Belki de gülenleriniz olacak, belki de hayalci diyenleriniz olacak?
Bu devletin dik duruşu, bu devletin adaletten ödün vermeden, Dünya beşten büyük diyerek, kapitalizme gizli bir başkaldırı yapmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti devleti, yeni dünya düzeninde, oyun kurucu aktör olarak, as kozunu çekmiş tir, bu yoldan dönüş yoktur? Başta ABD olmak üzere emperyalist devletler bunu bildikleri için ,her on yılda darbe yaparak başımızı kaldırmaya mü zade etmediler ,zaten terör örgütlerini bu yüzden beslerler son yıllarda çeşitli ,iktisadi ,siyasi ,askeri ,darbeleri denediler son on yılda başaramadılar, baktılar ki olmuyor çeşitli dernek ve vakıf aracılığıyla içerden muhalefetle anlaşarak siyasi olarak uğraşmaya başladı ,çünkü eski Türkiye’ye döndüremezlerse biliyorlar ki, bazı ülkeler zamanla kendiliğinden Türkiye’ye katılacaklar .
Bakın size geçmişten bir örnek vereyim de adamlar kaygılarında haklımı haksız mı?
Yıl 1937, bir sonbahar ayı; ırak devleti hükümeti, bir kararı alarak, Türkiye Cumhuriyeti devletiyle birleşme kararı alır! Bu kararı, ırak genelkurmay başkanı Türkiye'ye getirecekti ırak hükümetinin almış olduğu Türkiye'yle birleşme kararıydı. ırak genelkurmay başkanı, Musul havaalanına doğru yola çıktı ve nihayetinde Musul havaalanına geldi... Bineceği uçağın rotası Ankara Esenboğa havaalanına inecekti...
--Kendisini bekleyen uçağa doğru yürüdü, çünkü uçak kendisini Ankaraya ulaştırmak için hazır bekletiliyordu, ırak genelkurmay başkanı çantasında ırakla Türkiye'yi birleştirecek kararda çantası ndaydı ırak genelkurmay başkanı tam uçağın merdivenlerine doğru yaklaşmıştı ki……. Tam o anda hain dünyayı sömüren dünyanın baş belası Sarı Boğaların yani İngilizlerin savaş uçakları…Musul havaalanında ırak genelkurmay başkanını vurdu…
---Evet yanlış duymadınız/yanlış okumuyorsunuz…ırakla Türkiye'yi birleştirecek kararı çantasında taşıyan ırak genelkurmay başkanını İngilizler vurdu..
--Böylece iki kardeş ve akraba olan bir milletin birleşme hayalleri de bir başka bahara kaldı; hani şimdi Atatürk’ün partisindekiler ırakta Suriye’de, Libya’da, ne işimiz var diyenler Atatürkçü falan değil tam tersi Atatürk düşmanı, eğer bunlar Atatürkçü olsalar böyle düşünmezler…oysaki merhum Atatürk'ün hayali ölmeden önce ırak Türkiye birleşmesini görmek ve kucaklaşmak arzusundaydı. Ve bunu göremedi…
Çünkü 1920 de toplanıp misakı milliyi ilan eden son Osmanlı meclisi mebus anı gibi, Ankara’da toplanan ilk Türki’ye büyük millet meclisi de”,, AYNI MİSAKI MİLLİYİ…” KABUL EYLEMİŞTİ.. Yani …Demek oluyor ki Musul bizim milli sınırlarımızın içindeydi….
Lozan’a gidenlerde bu tembih edildi ..Musullu bize bırakmayan bir anlaşmaya kesinlikle bir imza atmayın diye. Âmâ Musul gitti. Çünkü Lozan’a gidenler Türkiye’nin değil amcalarının menfaatlerini düşündü… günümüz Türkiye'sinde Türkiye’nin günlük petrol tüketimi 650 bin varil? Musul'un günlük petrol üretimi 1 750 000 varil! Üç günlük otel parasına peşkeş çekildi Musul…
YİRMİ YIL ÖNCEMİZİ GÖRMEZDEN GELENLERİN AHKAM KESDİĞİ BİR GÜNDEYİZ
İşin acı tarafı ok adar okumuş cahilimiz vargı, Lozan’ı öve öve bitiremiyorlar…adamlar Atatürk'ü bertaraf etmiş farkında değiller...
Gelelim yıl 1958’e bir kez daha ırak devleti Türkiye cumhuriyeti devletiyle konfederasyon yapma kararına varmıştı. O zaman başbakan merhum Adnan menderes vardı bu seferde İngilizlerin yönettiği ABD müsaade etmedi…
Her ne kadar doğumuzda bir ırak devleti olsa da zaten gönül bağlarıyla biz birleşmişiz …
Anladınız mı şimdi neden Türkiye’yi neden eski haline getirmeye çalışıyorlar…aslında Avrupa’nın bazı devletleri Türkiye’den gizli korkusu ve kaygıları var!!!! Ortadoğu'da ve dünyada tam bağımsız askeri, siyasi ve iktisadi, bağımsız bir Türkiye istemiyorlar? aslında korku sebepleri Türk fobi, açıkça söylemeden çekindikleri için İslamofobi olarak dillendiriyorlar…
“16’nisan referandumun dada Avrupa, ABD ve İsrail, muhalefet partilerine desteklerini açıkça deklere edip hiçbir yardımdan kaçınmadılar? Cumhur ittifakına destek veren milliyetçi hareket partisi ve başkanı Sayın Dr. Devlet Bahçeli Bey’i direk hedef aldılar…
Çünkü tam bağımsız ve güçlü bir Türkiye istemiyorlar, parlamenter sistemde kalıp istedikleri zaman Türkiye'yi kilitlemeye alıştılar…
Türkiye’nin Avrupa birliği tam üyeliğinde medeniyetler çatışması yaşanacak savsatalar dı çekindiklerindendir.
Günümüzde İslamiyet ve Türkiye Hristiyan ve diğer dinlere oranla fazla rağbet görerek gözlerini korkutuyor?
Müslümanları ve temsilcisi gördükleri Türkiye’yi sorun olarak görmeleri içinde Avrupa’da sorun olmayan yerlerde bile yapay sorunlar çıkararak İslam hobi sorunu yaratıyorlar…
Avrupa geçmişte yaptıkları gibi, dinsel kamplaşmaları yeniden körükleyip kimi iç siyasetine ki mide İslam of abiyi canlı tutmak gayretindeler? Çünkü çıkacak her kaosu kendi hanelerine artı olarak yazdırmayı düşünen liderler var…
Türkiye’deki bütün darbelerde olduğu gibi 28 şubattan başlayarak, günümüzde ne kadar gayrı milli düşünce varsa muhalefetin birkaçı hariç hepsi ile dirsek temasındalar…muhalefetinde güçlendirilmiş parlamenter sistem savsataları ’da abilerinin emirleriyle, söylüyorlar abileri Türkiye’yi budama derdinde, bunlarda seçimle asla gelemeyeceklerinden ümidi kesmiş olmalı ki abilerinin darbe yapıp kendilerini iktidar atamalarını beklemeleridir…
Kendine güveni gelen bir Türkiye, geleneksel ittifak alışkanlıklarına uymayan, kendi başına kararlar alan bir Türkiye, oyun kuruyor, oyun bozuyor ve silah almıyor ve üstelik silah pazarımıza silah satıyor …Almanya’da bir gazeteci Türkiye Afrika’nın kırk ülkesinden Almanları çıkararak kendileri yerleşti bu Avrupa birliği ilkesine ters diye makale kaleme aldı, kısacası uzay sanayi ,siha ,ıha ,savunma sanayindeki ilerleme ,uslu bir çocuk olmayıp oyun bozan bir Afrika’yı uyandıran, oyuncu değil oyun kuran bir Türkiye, uykularını kaçırdı …..
SELAM VE DUA İLE