Son dönemde Türkiye'nin siyasi arenasında, iktidar partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) arasındaki ilişkilerin gerginleştiğine dair söylentiler yayarak bilinçli olarak gerilim varmış havası yaratmaya çalışılıyor,. Bu gerilimin arkasında yatan nedenler üzerine çeşitli spekülasyonlar yapılmakta, ancak bu süreçte özellikle küresel sermayenin rolü dikkat çekiyor. Bu yazıda, küresel sermayenin ve Türkiye'deki yandaşlarının neden iktidar partisi ile MHP arasındaki bağı zayıflamaya çalıştığını irdeleyeceğiz.
Küresel Sermayenin Etkisi
Küresel sermaye,ve baronları genellikle uluslararası şirketler, finans kuruluşları ve yatırımcılar tarafından temsil edilir bunların içerde doğal ortakları iç sermayedarları ve bürokrat muhasipleri vardır. Bu güç odakları kalkınmakta olan , siyasi istikrarı ve ekonomik politikaların kendi çıkarlarına hizmet edecek şekilde şekillenmesini isterler. Türkiye gibi stratejik öneme sahip ülkelerde, küresel sermaye, genellikle hükümet politikalarını etkilemek için çeşitli araçlar kullanır. Bu araçlar arasında medya, lobicilik, diplomasi ve iç sermayeye emirler vererek ekonomik baskılar uygulayarak enflasyonun düşmemesi için gayret sarf ederler .
Tabi bu çetelere iktidar partisinden bazı yöneticiler ve ,küresel çete emir erleri bürokratlar hükümete 15 temmuzda şartsız destek veren , ve ülke bütünlüğünü savunan adeta Türkiye'nin Ana sigortası olan MHP ile iktidarın arasına nifak ekme ye çalışıyorlar.
Türkiye'deki Siyasi İttifaklar ve Küresel Sermaye
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile MHP 'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı, Türkiye'nin son yıllardaki en güçlü siyasi bloklarından biridir. Bu ittifak, milliyetçi ve muhafazakâr seçmen tabanlarını bir araya getirerek Türkiyenin bölünmez bütünlüğünün adeta sigortası haline geldi iktidarını sürdürmektedir. Ancak, küresel sermaye açısından bu ittifakın bazı politikaları, özellikle de milliyetçi ve bağımsızlık vurgusu, rahatsız etti hatta bir adım sonrası erken genel seçim talepleri gelecek ,zincir marketler enflasyonda düşüş beklenirken koro halinde fiyat yükseltmeye gittiler ve halada gidiyorlar,dolayısıyla küresel çete ve iç işbirlikçileri bu durumun devamından yana .
Ekonomik Politikalar: AKP ve MHP'nin ortak yönetimi, zaman zaman küresel sermayenin çıkarlarına aykırı düşen ekonomik politikalar uygulamaktadır. Örneğin, yerli üretimin desteklenmesi, yabancı yatırımların sınırlanması ve milli projelerin ön plana çıkarılması savunma sanayinde hızlı elde edilen başarı,silah ithal etmeyip,üstelik küresel çetelerin pazarına girilmesi,dünya üçüncü dünya savaşı çıkarma hesapları yaparken Sayın cumhurbaşkanı ve mhp'nin Türkiyeyi üçüncü dünya harbine hazırlaması , küresel sermayeyi rahatsız ediyor. Bu tür politikalar, küresel sermayenin Türkiye üzerindeki etkisini azaltma potansiyeline sahip olduğunun farkında olanlar .çeşitli oyunlarla yıkamadıkları iktidar ve MHP gücünü .bazı iktidar yöneticileri 31 mart seçim hezimetini MHP ye maal ederek fitne peşinde olarak ,sayın cumhurbaşkanını yalnızlaştırma politikalarına yardımcı oluyorlar.
Dış Politika: Türkiye'nin bağımsız ve zaman zaman Batı ile ters düşen dış politikası, dik duruşu kararlı ve ülke çıkarlarını koruması küresel sermayeyi endişelendirmektedir. Özellikle MHP'nin milliyetçi çizgisi, Türkiye'nin uluslararası ilişkilerde daha bağımsız ve agresif bir tutum benimsemesine neden olabiliyor. Bu durum, Batılı sermaye odaklarının çıkarlarına ters düştüğü için daha önce kaset komplosuyla bölemedikleri MHP' yi nifak ekerek bölmeye çalışıyorlar.
MHP ile İlişkilerin Zayıflatılma Çabası
Küresel sermayenin ve Türkiye içerisindeki yandaşlarının MHP ile iktidar partisi arasındaki ilişkileri zayıflatma çabası birkaç temel nedene dayanıyor:
Siyasi İstikrarsızlık Yaratma: İktidar bloğu içerisindeki bir çatlak güven sorunu varmış gibi göstermek yalan ve yanlış haber üreterek tabanı rahatsız ederek, siyasi istikrarsızlığa yol açmak halkı erken seçime razı etmek. Bu tür bir istikrarsızlık, hükümetin uzun vadeli politikalar üretmesini zorlaştırarak ekonomik belirsizlik devam etmesini sağlamak. Küresel sermaye, bu belirsizlik dönemlerinde genellikle daha fazla etki sahibi olabilmek.
Politikaların Değiştirilmesi: MHP'nin politikalarını ve etkisini azaltarak, küresel sermayenin arzuları doğrultusunda, AKP'yi daha ılımlı ve Batı yanlısı politikalara yönlendirmeyi sayın cumhurbaşkanın zaten partisi tarafından nerdeyse yalnızlaştırılmışken tamamen MHP desteğinden yoksun bırakarak, küresel sermayenin çıkarlarına daha uygun bir hükümet politikası oluşturulmasını sağlatmaktır.
Yeniden Yapılanma: Küresel sermaye, Türkiye'deki siyasi yapıyı kendi çıkarlarına uygun şekilde yeniden yapılandırma gayreti içerisinde. MHP'nin etkisini azaltarak, daha liberal ve küresel ekonomiye entegre olmuş bir siyasi yapının oluşmasını sağlıyarak emir alan bir Türkiyeyi yönetilen biri haline getirmek.
Küresel sermaye ve Türkiye'deki yandaşlarının, iktidar partisi ile MHP arasındaki ilişkileri zayıflatma çabaları ve savunma sanayisini durdurarak kendisine yeniden bağımlı hale getirerek , çıkar çatışmalarına dayanmaktadır. Ekonomik ve politik bağımsızlık vurgusu, küresel sermayenin Türkiye üzerindeki etkisini azaltabilir ve bu da sermaye odaklarını rahatsız etmektedir. Bu süreçte, Türkiye'nin siyasi geleceği, bu güç oyunlarının nasıl sonuçlanacağına bağlı olarak şekillenecektir.
SELAM VE DUA İLE