Ak Partide Yanlışlardan Doğru Politikalara!

Prof.Dr. Celalettin YAVUZ

AKP iktidarı ve Lideri Erdoğan’ı, dış politika ve güvenlik politikaları hakkında çok eleştirdik. Bugün ise yanlışlardan doğrulara geçişi kutlamak için yazıyorum. Yazılarımızda “doğru hareket tarzlarını” da belirten önerilerle çözüm yollarını da gösterdik. Çünkü Türk Silahlı Kuvvetleri kurmay subay geleneğinde “Eğer bir sorunla geliyor ve bu sorunun çözüm önerisini getirmiyorsan, sen de bu sorunun bir parçasısın!” şeklindeki anlayışı benimseyenlerdenim.

Erdoğan başta olmak üzere, AKP iktidarının çok geç ve kalsa da bazı önemli konularda “Aldatıldık!” diyerek hatasını kabullenmesi ve politikalarında doğrulara yönelmesi, kabullenmemiz gereken iyi yönleridir. Eleştirdiğimiz konulardan bazıları şöyle idi:

  • Büyük Ortadoğu Projesi ve “Medeniyetler İttifakı” gibi, “milli” olmayan ve Orta Doğu ile İslam dünyasında karışıklık hedefleyen projeleri kendi projesiymiş gibi sahip çıkılması ve bu alanlarda Türkiye’nin enerjisinin harcanması.
  • Terörle mücadele yerine, “Açılım” ve ardından “Çözüm süreci” yanlışlığına sapılması.
  • Suriye’de “Arap Baharı” kargaşasının “demokrasi” adına değil, bölgenin karıştırılması için örtülü bir proje olduğunun görülemeyerek, Fırat Kalkanı Harekâtı’na kadar olan aşamada neredeyse Suriye’de pek çok yanlış politikanın izlenmesi.
  • Irak’la ilişkilerde mezhep eksenli ve gelecekte Türkiye’nin istikrarını etkileyebilecek politikaların izlenmesi, Türkmenlerin neredeyse unutulmuş olması.
  • 2002’de iktidara birlikte geldiği “Gülen Hareketi” (FETÖ)’nin Türkiye için yarattığı tehdit ve zararların 17-25 Aralık operasyonlarına kadar görülemeyişi. Bu konuda Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK), laik ve demokratik düzen yanlısı kesimlere kulaklarını tıkaması, hatta “Ne istediler de vermedik?” diyecek kadar bu yanlışları teyit etmesi.
  • Gülen Hareketi’nce TSK’nin tasfiye sürecine adeta seyirci kalarak ortak olması.
  • “Türk milliyetçiliğini ayaklar altına alıyorum!” deme yanlışlığı, Türkiye’nin mozaik ve farklılıkların zenginlik olduğu söylemlerinin milleti ayrıştırdığını görememesi.
  • Orta Doğu’da (özellikle Mısır ve Filistin’de) “İhvan Kardeşliği”ni öne çıkaran, AKP iktidarının ilk yıllarında Orta Doğu’da taraflar arasında aracılık yapan güvenilir “tarafsız” olma yerine, taraf tutma yanlışlığının yapılması.
  • G. M. Kemal Atatürk ve Cumhuriyet’i kuranlara sataşanlara hoşgörü yanlışlığı.

Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP iktidarına baktığımızda yukarıdaki yanlışların çoğundan sıyrılarak şu “doğru” ve beğenilen politikaların izlendiğini görüyoruz:

  • BOP Eş Başkanlığı ve Medeniyetler İttifakı Eşbaşkanlığı bırakıldı.
  • PKK terör örgütü ile “uzlaşma” yerine, silahlı mücadeleye başlandı. (Bu mücadelede hala pek çok eksik var olup, bunlar şehit ve maliyet yüksekliğine sebep olmaktadır.)
  • Neredeyse tutunacak son dal olan Fırat Kalkanı Harekâtıyla, Suriye’de doğru politikalar başladı. Astana Süreci ve İdlib’e asker gönderilmesiyle doğrular sürdürüldü.
  • Irak Merkezi Hükümeti ile ilişkiler, Barzani’nin referandum süreci ile kendiliğinden düzeldi. Ama bu süreçte Türkiye’nin Irak ve İran’la işbirliği takdire şayandır!
  • Gülen hareketi 15 Temmuz Darbe Girişimi yapınca, “Terör örgütü” olarak sınıflandırıldı ve Türkiye’ye verdiği zarardan dönüldü.
  • Özellikle Erdoğan, “milliyetçilik” ve “Bayrak”, hatta zaman zaman Atatürk’ten sıkça bahsetmeye başladı. Her ne kadar “Dilinin ucuyla söylediğini” ileri sürenler varsa da, millet üzerinde pozitif etki yaratmakta, toplum vatanseverlik zemininde birleşmektedir.

Son Söz: Buraya kadar bakıp da AKP iktidarının “Her şeyi doğru yaptığı” anlaşılmasın. Performans fena olmasa da, yapacak daha çok iş var. Mesela milli birliğin tesisine zarar veren gerilim yaratan ifadelerin sık sık tekrarlanmaması gibi. Oy için iç ve dış politikada gazetelerin manşetlerini süsleyerek yapılan yüksek sesli meydan okumalar, içerde kutuplaşmayı arttırırken, dışarıda düşmanlıkları arttırmakta, ekonomik zarar ve terör olarak geri dönmektedir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.