Barzani’nin ‘Referandum Cini’ Şişeden Çıktı mı?

Prof.Dr. Celalettin YAVUZ

Irak Kürtlerinin yaklaşan referandum depremi öncesi Rus Haber Ajansı Sputnik’e konuyla ilgili verdiğim röportajın özeti “Barzani’yi ikna konusunda artık cin şişeden çıktı” başlığıyla verildi. Bir deprem ülkesi olan Türkiye, nasıl ki doğal depremlere karşı hala aymazlık içerisinde ise, bu siyasi depreme karşı da uzun bir süre kayıtsız kaldı. Daha Nisan 2012’de yazmış olduğum “Barzani – PKK - Maliki Üçgeninde Çöken Türkiye'nin Politikası” başlıklı yazımda da bu yanlışa şu şekilde dikkat çekmiştim:

“Irak’taki Maliki’nin merkezi hükümeti ile ilişkiler gerilirken, Irak Kuzey Yönetimi ile yani Barzani ile ilişkilerin düzelmekte olduğu havası verilmeye çalışıldı. Hatta Barzani’den PKK terörünü tasfiye için işbirliği ve destek de istendi. Buna karşılık Barzani, Mart 2012’nin son haftalarında 2 kez ‘Bağımsızlık ilanı’ için ‘müjde’nin yakın olduğunu duyurdu. O halde Irak’la dış ilişkilerin bozulması yanında bir diğer yakın tehdit de olası yeni bir devletin ilan edilebileceği riskidir…”

2 gün önce Sputnik’e verdiğim mülakatın özeti de şöyledir:

“Mesud Barzani şiddetli bir şekilde bir Kürt devletinin ilan edilmesini istiyor. Bu, babası Mustafa Barzani’nin de istediği bir şeydi. Bölgedeki ülkelerden sadece İsrail bunun kurulmasından yana iken başta İran olmak üzere, Irak merkezi hükümeti ve diğerleri buna evet demiyorlar.

Peki Türkiye ne diyor? Türkiye, Barzani ile geçen süre içerisinde özellikle 2008 döneminden sonra geliştirmiş olduğu ekonomik ve siyasi ilişkiler ağırlıklı olarak düşündüğümüzde tam olarak hayır demiyordu. Yani son üç yıldır Barzani yönetimi sık sık bağımsızlıktan bahsederken Türkiye, ilişkilerin zedelenmemesi düşüncesiyle açıktan ‘biz böyle bir şeyi kabul etmiyoruz’ demiyordu.

Referandum konusunda da görebildiğim kadarıyla Türkiye hala ilişkileri sıcak tutma ve Barzani’yi veyahut yönetimini ikna etme çabası içerisinde. Çünkü eğer referandum yapılırsa Türkiye, İran, Irak merkezi hükümeti ve belki de Suriye devleti, böyle bir oldu-bittiyi kabul etmeyeceklerini bildirerek istemeden şiddet, silah veyahut yaptırımlar yoluna gidebilir.

Türkiye şu anda bunu istemiyor. İstemediği gibi bu iyi niyetini de şu şekilde gösteriyor: halen Habur sınır kapısı kapatılmış durumda değil, her ne kadar o bölgede askeri tatbikat var ise de. Aslında bu askeri tatbikatın anlamı da şu: ‘Biz böyle bir şeyi kabul etmiyoruz, gerekirse Irak’a ve Erbil’e gireriz’. Ancak öbür taraftan da şu mesajlar veriliyor: ‘Ben buna rağmen sana dost elimi uzatıyorum. Habur’u kapatmadık, sınırı kapatmadık, aynı zamanda Kerkük-Yumurtalık boru hattını da kapatmadık, buradan da sana gelir getirecek petrol akmaya devam ediyor’.

Yani Türkiye gerçekte Barzani yönetimi ile köprüleri yıkmak istemiyor. Ama bölgede kurulacak bir Kürt devletinin de Türkiye’nin iç istikrarına yapabileceği tehdidin, tehlikenin son derece farkında, bunun da önlenmesini istiyor.

Referanduma Barzani çok sağlam gidemese de, bölge ülkelerinden de ortak bir tepkinin bulunmadığının da farkında. Dolayısıyla referandum aksamayacak gibi. Irak Meclisi’nin referandumu askıya ala kararı çok ilginç. Peki, askıya aldı da referandumu yaptırmama şansı var mı? Yani referandumu zor kullanarak durdurabilir mi? Bu girişime ABD’nin onay vermesi mümkün değildir. Zaten ABD de, referanduma “Hayır” demedi, sadece zamanına takıldı…”

Son Söz: Barzani’yi ikna konusunda Türkiye dâhil, bölge ülkeleri geç kaldı. Cin şişeden çıktı. Irak, İran ve Suriye gibi kendi vatandaşları içerisinde Kürt nüfusunu da barındıran Türkiye’de, Barzani’nin bağımsızlık hareketinin iç istikrarı bozacağı, bölünmeyi tetikleyeceği, vatandaşı olan Kürtleri benzer bir taleple iktidarın veyahut devletin karşısına çıkmaya teşvik edebileceği ihtimali ve riski çok büyüktür. AKP kongresinde “Türkiye seninle gurur duyuyor” dedirtilerek alkışlanan Barzani ile köprüleri yıkmak istemeyen AKP iktidarı, halen Habur sınır kapısını ve Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattını kapatmayarak da iyi niyet gösterisini sürdürmektedir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.