Erdoğan Karşıtlığı Milli Hassasiyetlerle Karıştırılmamalı!

Prof.Dr. Celalettin YAVUZ

Türkiye Ağustos 2016’da, ABD’nin göz boyayan hareketleri sonucu PKK terörünün Suriye uzantısı PYD-YPG’nin Fırat’ın batısında Menbiç gibi önemli bir stratejik noktayı ele geçirmesi üzerine ‘Fırat Kalkanı’ harekâtını başlatmıştı. Bu harekât Türkiye açısından en azından IŞİD sonrası kurulacak yeni Suriye masasında yer alabilmesi için gerekliydi. Tabii ki PYD-PKK’nın daha batıya ilerleyerek ‘Terörö Koridoru’nu Akdeniz’e uzatmasına da engel çekildi. Harekât R.T. Erdoğan yönetiminde gerçekleştirildi. Bunun bir siyasi getirisi varsa elbette ona akacaktır! Buna neden kızılıyor anlamak mümkün değil!

‘Fırat Kalkanı’ harekâtı, Suriyeli sığınmacıları ve Türkmenleri yerlerine salimen göndermek için de ‘Tapu’ niteliğindeydi. Bugün de ‘Zeytin Dalı’ ile Hatay-Osmaniye-Kilis başta olmak üzere Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden teröristlere yeni bir harekât başlatıldı.

Zeytin Dalı Harekâtı ile aynı zamanda PYD-YPG’nin, ABD desteğiyle ‘Devletleşme’ sürecine de mani olunmaya çalışılmaktadır. Çünkü ABD, Rakka operasyonu öncesinde Türkiye’ye laf olsun diye söylemiş olduğu bugün daha iyi anlaşılan ‘Merak etmeyin, YPG’ye verilen silahları IŞİD’le mücadeleden sonra geri alacağız!’ sözünü tutmamıştır.

Hatta Türkiye’ye rağmen, hem de bu YPG-PKK’dan oluşturulacak 30 bin kişilik ‘Sınır Güvenlik Gücü’nü Türkiye sınırlarında konuşlandıracağını söyledi. Şayet Türkiye buna karşı suskun kalsa, AKP iktidarından hesap sorulmayacak mıydı? Daha önce de yazdığım gibi ‘Zeytin Dalı Harekâtı, Türkiye’nin meşru müdafaa hakkıdır!’ Bu harekâtın siyasi getirisi de, elbette mevcut iktidara yönelecektir. Bu da çok görülmemelidir…

Ancak özellikle sosyal medyada, milli hassasiyetler konusunda akıl almaz bir ciddiyetsizlik var. Sanki harekât sırf Cumhurbaşkanı Erdoğan için yapılıyormuş gibi düzmece ve aldatmaca mizansenler sergileniyor. Bunlardan birinde Türk muharip uçaklarından terörist mevzilerine atılan mermiler yere düştüğünde ‘Erdoğan’a giden oy puslaları’ şeklinde gösteriliyor.

İnsanlar ille de Erdoğan’ı sevmek, onun ve partisinin siyasi görüşlerini benimsemek, onu ‘Dünya Lideri’ gibi görmek mecburiyetinde değiller. Bu normal ve olağandır. Normal olmayan ise, Türkiye’nin çok önemli bir güvenlik ve milli meselesinde bile olayın Erdoğan karşıtlığına dönüştürülmesidir. Bunu yaparak kime hizmet edilmektedir? Türkiye’ye olmadığı kesin!

Harekâtın başından beri dış basını da izliyorum. Her ne kadar çok fazla söz edilmese de, pek çoğunda Türkiye’nin ‘Mazlum Kürtlere karşı harekât yaptığı’ üzerinde odaklanıyorlar. En güçlü destek kardeş milletin devleti Azerbaycan’dan geldi. Avrupa’da İngiltere’nin sesi pek çıkmazken, özellikle Avrupa Komisyonu Parlamenterler Assamblesi’nde herkes Türkiye’nin karşısında. Sadece kardeş ülke Azerbaycan Bizimle…

AB ülkeleri hala Türkiye’nin terör tehdidi altında olduğunun farkında değiller. Bu algıda kuşkusuz ki son dönemde kopan AB-Türkiye ilişkileri ile bizzat iktidarla bu ülke yöneticilerinin uyuşmazlığının etkisi de çok büyük. Ama gene de empati yapabilirlerdi. En ilginci de Yunan Başbakanı Çipras’ın Davos’ta Türkiye’yi neredeyse ‘mütecaviz’ olarak tanımlaması! Yani ‘Nasıl olsa herkes Türkiye’ye yükleniyor, fırsat bu fırsat!’ diyor palikarya…

Bir de giderek aramızın açıldığının herkes tarafından görüldüğü ABD var. Bir taraftan ‘Ortak Güvenlik Bölgesi’ oluşturmayı teklif ediyorlar, hemen sonra ‘Yok öyle bir şey, sesli düşünüyoruz!’ demeye getiriyorlar. Bir taraftan ‘Ortak hareket etmeyi’ teklif ediyorlar, diğer taraftan akılları sıra aba altından sopa gösteriyorlar! Bence harekâtı sulandırmak istiyorlar.

Bu sütunlarda da daha önce eleştirdiğim Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu bu kez taşı gediğine koydu: ‘ABD ile güven sorunumuz var! Bu aşılmadan hiçbir konuda ortak çalışamayız!’ dedi. Son derece haklı. Ama diplomasi ile mesafe almayı da ihmal edemeyiz. Bu da kendi işidir!

Son Söz: Meşru müdafaa hakkını kullanarak girdiğimiz Afrin konusunda tüm dünya bile karşı çıksa, ‘Haklıyız!’ diyerek direnmeliyiz. Sınırımızdaki bölgeye güvenliğimiz için müdahalemiz haksız da, 10 bin km öteden gelip bölgeye nifak sokan ABD mi haklı? Hadi canım sende!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.