Düğüm atacak yer kaldı mı? 

Ramazan Durmuş

Siyasette akıntıya kürek çekmenin bedeli ağırdır. Hep öyle olmuştur, olmaya da devam ediyor.
24 Haziran seçimlerinin ardından ilginç gelişmeler başladı Türk siyasi hayatında... 
Şahsi hırs ve siyasi oyunlarla sahne alanlar şimdi bedelini ödüyor.
“Cumhurbaşkanı ben olacağım” diye yola çıkanların peşinden sürüklenenler tel tel dökülüyor.
Bardağı taşıran son damla, lüzumu üzerine derken ne danışman kaldı ne de başdanışman…
Doğrusu Hanımefendinin HDPKK aşkının sonucu ağır oldu! 
Sağda solda Türk’lükten, Türk milliyetçiliğinden söz edeceksin peşinden de aziz vatana ihanet içinde bulunanlara ilanı aşk eyleyeceksin. 
Bu gerçeği görenler, çürük ipte adeta düğüm atacak yer kalmadığının farkında… Haydi hayırlısı…
Son yazımda el öpmenin şifresini anlatmıştım. 
Baştan ifade edeyim ki, polemik zaman kaybıdır, sevmem!
Bu siyasi oluşumun bir diğer isimlerinden birinden gelen açıklama da dikkat çekici.
Kendilerinde olmayan “İrade”den söz ediyor. HDPKK hamisi CHP ile ittifak işinde başka iradeden şikayet ediyor. 
Hayli ilginç!
Hatırlatmak bile abes; selama karşılık vermek Türk’ün geleneği…
Uzatılan el de bir selamlaşma girişimidir ki, Devlet Bahçe Bey gereğini yapmıştır. Ancak ne ilginçtir, bu işi de sulandırmaktan çekinmediler. Sanki el uzatan kendileri değilmiş gibi…
Gerçekten ibret verici…
Ayrıca kusura bakmasınlar ama açık ifade edeyim…
MHP gömleği başka gömleklere hiç benzemez. Üç Hilalin olmadığı gömlek Milliyetçi Ülkücü iradenin olmaz.
* * * 
Milliyetçi Ülkücü Hareket’in Türkiye’nin sigortası olduğu gerçeğinin ispatlandığı bir seçimi geride bıraktık. Aziz Türk milleti, gerçekten önemli bir sınav verdi ve herkese ama herkese mesajını sandıkta verdi. Anlayan anlayacak anlamayan yok olup gidecek elbette…
Bu arada doğduğum topraklardan gelen biri var ki, 19 yıllık hasreti silip attı.
1999’daki şahlanışın ardından yaşanan hüsranlara son veren isim Mehmet Celal Fendoğlu Bey oldu. 
Şimdi O, 60 yıl önce Malatya’da adı şanı olan köklü bir aile geleneğinin siyasi temsilcisi olarak Ankara’da…
Kendi erdemleriyle, 
Milli ve yerli duruşuyla… 
MHP çizgisiyle...
Ülkücü ilkeleriyle... 
Malatya’mızın yeni yüzüne bir kere daha hoş geldin diyorum.
* * *
Yeni bir dönem başladı Türkiye’mizde… 
“Devlet aklı” galip geldi çok şükür…
 “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” ile yeni ufuklara yelken açabilmek için el ele olmak gerek… 
Özellikle de aziz Türk milletinin sigortası Türk milliyetçileri ve Ülkücü Camiamız için bu kaçınılmaz…
Ama ne acıdır ki; benliğine esir olanlar yine hortladı!  
Her masa başında cadı kazanı kuran kurana...
Yazık, yürek dayanmıyor gördüklerime…
Ama diyorum ki onlara; Türk milliyetçiliği ünvanı sizin neyinize yetmiyor?
Unutmayın, “Çeri” hepinizi de yazıyor!
Bu isyanımı da ifade ettikten sonra yazımıza Türk milliyetçiliği davasının çilesini çeken sembol isimlerimizden Galip Erdem Ağabeyin bir sözü ile nokta koyalım:
"-Mücadelemizin kutsallığına yaraşır bir samimiyetle çalışır, gayemizin büyüklüğü içinde bencilliğimizi eritebilirsek, Allah bizimledir." 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.