Ne demiştik mendil sallarken…
Tiyatro, inanmayın.
İstenilen şey, 24 Haziran’ın hayal kırıklığının unutturulmasıydı.
Kaldırılan kazanlar fokur fokur kaynıyordu.
Sonuçta dediğimiz çıktı;, işte üçüncü perde kapandı.
Gelmeyen 135 delege… Ve salonda olmasına rağmen verilmeyen 7 oy!
Çok iddialı bir siyasi parti için gerçekten çok büyük hasar…
Meral Akşener; yeniden başlarken derken 142 kişinin yokluğundan ürpermiştir umarım!
Ama Hanımefendinin umurunda değil…
Milliyetçi sloganlarla varsa da yoksa da Türk milliyetçiliği düşmanlığı...
50 yıllık dualı bir hareketin mensuplarını hiçe sayanların akıbetini bilmiyormuşçasına fütursuzca saldırı…
Evet, tarih bir gün Türk milliyetçilerinin sesinin gür çıkmasına engel olanların liste başına seni de yazacak.
Gerçekten çok ilginç… Hem devletin yanında yer alacaksın hem de Milliyetçi Ülkücü Hareket’e saldıracaksın!
Peki, bir büyüğünün elini öptü diye aforozcu başı kesilmenize ne demeliyiz?
Şimdi 42 milletvekilin hep diken üzerinde olacak… Elbette en başta sen!
İzan… İnsaf…
Ya salvolar ata ata perdeyi indirirken yaptığı çağrı…
Onu hiç sormayın, gerçekten çok ilginç...
Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a açık mesaj gönderiyordu!
Ahhh, Başbakan yardımcılığını kabul etseydim dercesine…
Son noktayı koyarken hanımefendiye son kelamımızı söyleyelim!
İfadelerinizde 81 milyonun birliği şuurundan eser yok. Yeni bir dil yeni bir yol hiç yok.
Türk milliyetçileri seni ve bölücüleri dün olduğu gibi bugün de unutmayacak be…
* * *
Bir de çürümeye daha fazla tahammül edemeyip kenara çekilenlere birkaç kelam edelim.
Ne olur ne olmaz, “Kem söz sahibine aittir” diyelim de,“Kem alet” ile “Kemalat”a bir çift laf edelim!
Malum, “Büyük lokma ye büyük laf etme” diyen atalarını dinlemeyen dinlemeyene...
Dün de böyleydi bugün de…
İktidar tamtamları çalanlar…
Yüzde 25 ile iktidar sarsanlar…
İlk seçimde başbakan olanlar…
Tek başına da kalsa mücadele edeceğini sananlar...
İlginçtir, o günleri yolumuzun aktif siyasette geçtiği dönemde yakinen yaşayanlardandım.
Milliyetçi Ülkücü Hareket’in ocağı üzerine oyun plânlayanlar yeni senaryolar kurgularken her türlü medya “Şok… Şok” haberler aktarıyordu yayınlarında...
Tarla siyasetinde Türkiye’ye gelecek planlayanlar, yanıldıklarını gördüler.
Tellere tırmanarak medya şovmeni olanlar, gerçeği gördüler.
Dün yere göğe sığdıramadıkları Meral Akşener’i bakınız nasıl tarif ediyorlar:
“…Kem aletle kemalat olmaz. Ortaya koydukları ilkeleri ilk kendileri çiğneyenler, çiğnedikleri ilkelerle beraber, ülkenin her yerinde bu harekete umut bağlayan masum insanların umutlarınıda yok etmişlerdir. Söylemlerin ve eylemlerin taban tabana zıt bir hale geldiği bu tabloda ahlâklı ve ilkeli siyaset yapmanın imkânsız olduğunu üzülerek gördüm…”
Bakınız bir diğerine:
“-Beni burda, bu kadar aktif, bu kadar kabına sığmayan bir yapıyı, sen sünepe, mıymıntı bir yerde tutamazsın kardeşim.”
Ankara Ticaret Odası’nın bir an önce milli bir isim konmasını beklediğim salonunda umut pompalayanlar, önce bu suçlamaları yapan muhataplarına bir çift kelam etmelidirler.
* * *
Ve Sam Amcanın kini… Bir Papaz klasiği…
Tarih tekerrür ediyor.
Dünü unutanlar bugünlerin acısını yaşıyor.
Türkiye’ye karşı başlatılan ekonomik savaş, iktidarların yumuşak karnının eseridir. Dün uluslararası piyasalara yüksek faizlerle borçlananlardan bugün uluslararası güçler intikam alıyor maalesef…
Yeni bir yazıda buluşmak umuduyla…