Milliyetçi Hareket Partisi’nin Lideri Sayın Devlet Bahçeli ne kadar çok haklıymış meğer.
Bir zamanlar kongre isteriz diye tutturan, Milliyetçi ülkücü camiayı arkalarına aldıklarını zanneden ve uydurma hikâyelerle ve sözde kahramanlıklarla salon mitingleri düzenleyenlerin ikiyüzlü oldukları nasıl da ortaya çıktı.
Başka yerlerden aldıkları talimatlarla hareket ederek, Türkiye’nin sigortası durumunda olan Milliyetçi Hareket Partisi’ni bölmek ve parçalamakla ilgili görevlerini Sayın Bahçeli sayesinde yerine getiremeyenler şimdilerde başka yollarla yine MHP’yi bölebilmenin hesaplarını yapıyorlar.
Milliyetçi-Ülkücü Hareket özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Türk milleti tarafından takdir toplamış bir partidir. Üç-Beş haddini ve kendini bilmez sözde “ülkücüyüm” diye geçinen zavallılar Türkiye’nin içinde bulunduğu vahim durumu bir tarafa bırakarak yine MHP ve onun lideriyle uğraşmaya devam etmiştir.
MHP içerisinde istedikleri gibi oyun kurup ancak çeviremeyen emir erleri, MHP’de ülkücülük olmadığını ancak yeni bir parti kurarak ülkücülük yapabileceklerini belirterek medyaya demeçler vermeye, yeniden hikâyeler yazıp sahneye koymaya çalışmışlardır. Bu hikayelerinde de başarılı olamayan acemiler, şimdi ise “Merkez parti” söylemini geliştirmeye ve pekiştirmeye çalışmaktadırlar.
Balıkesir Milletvekili İsmail Ok, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Akşener’in başkanlığında kurulacak Yeni siyasi partide yer alacağını belirterek bu partinin ne sağcı ne solcu merkezde bir parti olacağını Bütün sosyal kesimleri kucaklayacağını ifade etmiştir. Israrla altını çizerek; “Sağcı olmuş, solcu olmuş, liberal olmuş, şuna inanmış, buna inanmamış o temel değerleri taşıyan herkes her renk bunun içinde olacak” ve "Hiçbir ideolojik kaygımız olmayacak" ifadelerini kullanmıştı. İsmail Ok’un yeni parti doğmadan amatör pazarlamacılar gibi hareket etmesi aynı zamanda kaygılarını da göstermektedir.
Milletvekili Ok az daha konuşsa her halde: “Ülkücünün dışında herkes kurulacak yeni partiye gelebilir” diyecekti.
Diğer taraftan bir dangalakta çıkıyor bir şey söylediğini zannederek; “Biz gidiyoruz, amblem ve isim sizin olsun, bize başbuğumuz yeter. Başbuğumuzun yolunda, kutlu ve büyük bir sefere çıkıyoruz.” diyebiliyor.
Bu çelişkiye gülelim mi ağlayalım mı?
Türkiye burası. Yeni bir parti kurulabilir elbette veya siyasetlerini bir başka partide de yürütebilirler. Ancak MHP’yi tartışmaların içine çekerek hiç kimse prim yapmaya çalışmasın. Ülkücülerin ne kaybedecek bir zamanları ne de tiyatrolarına ara oyuncu olacak kabiliyetleri vardır.