Deli Sorulara Veli Cevaplar!..

Şükrü ALNIAÇIK

Ortada bir süredir: "Medyada MHP'li muhaliflere ambargo" sözü dolaşıyor!

Bir tür ağıt bu!..

Ben de delice soruyorum:

Şimdi "doğru yolda oldukları için" televizyona çıkarmıyorlarsa dün "hangi yanlış yoldaydılar ki" her akşam ekranlardaydılar?

Kendisi bir kanala giderken, diğerine avukatını gönderen "şanslı muhalifler" tanıdı bu millet…

Ekiplere ayrılıp, geniş geniş ekran paylaşıyorlardı aralarında!..

Şimdi "doğru konuştukları" için karartma varsa o gün "hangi yanlışı" konuşuyorlardı da ekran önlerinde hazırdı?..

Ne yapıyorlardı da o kadar çok itibar görüyorlardı?

Ülkücülük, bir yönüyle de "davaya hizmet edebilecek konumda kalabilme sanatı"dır.

Gerisi, bir vesileyle; kirişi kırmak; Çin sarayına bağdaş kurmak, çile dergâhından azat olmaktır!

Şimdi bazı sorular var aklımda…

Veli cevaplı, deli sorular!..

Yani cevabı malum olan sorular:

Hepimizin namusunun resmi ve yasal bekçisi olan devletimiz, Suriye'de savaş halinde mi?

Sınırın 30 km. güneyinde, El Bab'ın göbeğinde miyiz?

Evet öyleyiz.

İçeride de FETÖ'yle mücadele ediyor muyuz?..

PKK terörü kentlere inerek azgınlık seviyesine çıktı mı?..

ABD PYD'yi de kucaklayıp, sonunda PKK'yla da sarmaş dolaş oldu mu?..

Hepsi birden FETÖ'yle ABD'ye hizmet yolunda buluştu mu?

IŞİD diye bir sapkınlar sürüsü de bir yandan bize saldırıyor mu?

Evet saldırıyor.

Ülkücünün dizini kırıp, disiplin içinde davasına hizmet etmesi için bu kadar musibet yetmez mi?

Yetmediyse buyurun:

Rusya ve İran, Esad rejiminin arkasında mı?.. Hizbullah, Haşdi Şabi, Şebbiha da orada mı?..

TKP-ML, DHKP-C, MLKP, TAK, TUK... Bunlar da PKK'nın elinin altında mı?..

Hepsi birden yabancı istihbarat örgütlerinin kucağında mı?..

Bunlar 17-25 Aralık, Gezi, Kobani, MİT TIR'ı, 15 Temmuz derken…

Türkiye Cumhurbaşkanını el birliğiyle devirseler ödül olarak istediklerini alırlar mı?..

En azından ettikleri yanlarına kalmak suretiyle daha çok güç kazanırlar mı?..

Irak'ta örneği görüldü, kazanırlar!..

Şimdi Türk Milleti, iki din kisveli örgütten (FETÖ ve IŞİD) iki de etnik terör grubundan (PKK-PYD) gelen ciddi saldırılarla karşı karşıya mı?

Yoksa hep birlikte elit spor mu yapıyoruz?

Bugün bu tehditleri giderecek kamu kudreti, hükümetin elinde mi?

AKP'nin, kitlesel söylem cazibesi, bu kolay tahrik edilebilen dini ve etnik cephelere karşı hepimizden yüksek değil mi?

Ondan da önemlisi, geçen yıl Türkiye'nin yarısı AKP'ye oy vermiş mi?..

İki yıl önce de Sayın Cumhurbaşkanı, % 52'yle halk tarafından seçilmiş mi?..

Bu "seçilmiş" ve "alnı secdeli" Cumhurbaşkanı, şeker gibi profil veren modern ve dünya çapında sempatik işler yapan, ABD'nin de gözdesi olan bir İslami cemaatin ordudaki gücünü kullanarak başlattığı bir darbeye karşı eylem çağrısı yapınca vatandaş yollara çıkmış mı?

Salalarla tankların karşısına dizilmiş mi?..

Bin yüz elli tanesi yaralanıp, iki yüz elli tanesi de şehit düşmüş mü?..

Daha dün çoğu AKP seçmeni olan on binlerce Kürt kardeşimiz, ellerinde Türk bayraklarıyla Teröre lanet yürüyüşü yapmışlar mı?

Uzun lafın kısası, memleketin MHP'nin disiplinine ve desteğine en çok ihtiyaç duyduğu bir zamanda mıyız?..

Bu durumda MHP yönetimi, hükümetin elindeki Ay yıldıza gereken desteği vermesin mi?

MHP, bu desteği verirken de kendi ilkelerine uygun motivasyonlar yapıp, neticeler almasın mı?

Mesela "Anayasa'nın ilk dört maddesinin tartışılması"nı gündemden kaldırmasın mı?

Bu arada, "Anayasa'da ikinci kimliğin" tartışılmasını, yasaklamasın mı?

Bir eline "Başkanlığı" öbür eline de "Özerkliği" alıp; "süreç"lerle semiren etnik fitnenin bu iki bacağını "caart" diye ortadan ikiye ayırmasın mı?

Hariçten darbeler aldıkça Milliyetçi bir eksene oturan AKP'nin dini ve etnik kitleler üzerindeki gücünü olabildiğince kullanmasın mı?..

Devlet Bey de zaten bunları yapmıyor mu?

Şimdi sırada, gayet akıllı bir kaç sorum daha var:

Ufukta seçim var mı?..

Kurultay var mı?..

Olsa bile MHP'yle bağı kopanların yapacağı bir şey var mı?..

"Yok!.."

Neden şu garabet dolu kurultay kesitinde rehin kaldınız?

Neden millete, devlete ve ülkülerimize hizmet noktasında duramadınız?

Önce kural hatası yaptınız; ofsayttan gol atmaya kalktınız. Sonra faullü oynayıp, çift sarı kartla oyundan atıldınız!..

Şimdi de gelmiş kulübeyi yumrukluyorsunuz!..

Oysa maç devam ediyor; eskisinden de iyi oynuyoruz.

Gerilimden beslenen CHP veya HDP gibi saldırmıyoruz.

Muhalefetin, "ayının ahlat türküsü" gibi tek şarkılık bir repertuarı olduğuna inanmıyoruz!

Her zamanki gibi "önce ülkem ve milletim" diyoruz.

Sonra da "partimiz…"

Partimizi iktidara taşıyacak olan milletimizin MHP'ye olan sevgisini artırıyoruz.

MHP'nin tek eksiği, dillere destan iç huzurumuz...

Tank zoruyla bozulmayan kardeşlik hukukumuz…

Onu hemen şimdi geri istiyoruz!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.