Benim siyasi sebeplerle yalan konuşmayacağımı bilenler bilir.
Yalan, acizlerin işidir.
Bu sebeple şu "sahadan bilgi aktarımı"nı herkes lütfen her Ülkücü iyi dinlesin!
Yazarın yorumları sübjektif olabilir, ama "yaşanmış" öykülerde tarafgirlik yoktur.
"Ayaş Yollarından…"
24 Haziran akşamı, seçim görev yerim olan Ayaş'tan dönerken, Ankara'nın bir başka ilçesinde seçim çalışmaları sırasında bizi tanıyınca muhabbet gösteren, "X" cemaatinin eski abilerinden biri aradı.
Konuşacaklarımızın gizli kalması konusunda da bizden ricacı oldu.
Neresini ve ne kadarını gizli bırakacağımızı biz biliriz. O yüzden bu önemli ifşaatı Ortadoğu okuyucusuyla paylaşmakta bir sakınca görmüyorum.
"Eski abi" yüreğinde Kuran, bayrak ve millet sevgisi olan tabii bir Anadolu insanı... Kamudan emekli... Devlet beyi ve Ülkücüleri seviyor.
Bizi tanıyınca, seçim konuşmamızı dinleyince yüreğindeki vatan sevgisi daha da depreşti.
Akşamüstü, sandıklar açılınca arayıp "kendi müjdesini" vermişti.
Akrabalarını MHP'ye yönlendirdiğini ve 35 seçmene sahip köyünden "MHP'ye tarihte ilk kez 7 oy çıktığını" söylemişti.
Köyüyle ilgili sözleri gerçekti.
Ancak şimdi, gece yarısı söyledikleri ondan daha önemliydi.
"Yahudilerden bizim cemaate çok büyük baskı gelmiş!" dedi.
"Yurt dışındaki hizmetlerin durabileceği konusunda üst yönetimi kaygıya düşürmüşler!.."
Hatta Avrupa'daki yurtları ve kurslarıyla direkt tehdit etmişler.
"Yahudiler" kelimesiyle kastettiği FETÖ ve arkasındaki güçlerdi.
"Ama için rahat olsun; sadece yönetim usulden İyi parti ve Akşener'e verdi, gerisi, işçisi, köylüsü, esnaf kesimi Cumhur İttifakı'na…" diye de ısrarlı bir savunma içine girdi.
Ben bütün cemaatler gibi onların da tarihini araştırmış, okumuştum. O kursların, yurtların hangi zorluklarla, ne hallerle o noktaya geldiğini biliyordum.
Adamları kapılarına "Amerikan kilidi" vurmakla korkutmuşlardı.
Bu cemaate "yukarıdan" yapılan "Akşener - İyi Parti" telkini konusunda internete düşen bir videoyu zaten üç gün önce izlemiştim.
Burada yapılan operasyon, kendisi 15 Temmuz OHAL ateşinin içinde olan FETÖ'nün sözünün geçtiği, ikna edebildiği diğer cemaatleri de siyasetin içine çekerek ateşe atıyor olmasıydı.
FETÖ, "Tayyib'i CHP, HDP ve İP'le düşüreceğine" inanmış; risk almış, açık veriyordu.
Artık açıktan açığa: "Cumhurbaşkanlığında Akşener, Milletvekilliğinde İyi Parti" diyordu.
Seçim günü kartlar açılmış; bütün kozlar açık oynanıyordu.
Bu yüzden de açık veriyorlardı.
Davanız Nefis Davasıdır!
Benim için bu bilgi, sürpriz değildir.
FETÖ'nün MHP'ye operasyon yaptığını da dünya âlem bilmektedir.
Gülen Cemaatinin Meral Akşener'i desteklediğini, genel başkanlık rekabeti esnasında Koray Aydın da söylemiştir.
Şimdi benim söyleyeceğim ise başka bir şeydir.
FETÖ'cü olabilirsiniz, Amerikancı olabilirsiniz. MHP'ye yapılan operasyonun bir parçası, ayaklı lojistiği saha elemanı, piyonu olabilirsiniz.
O zaman ortalıkta "Üllkücüyüm" diye dolaşmayacaksınız!..
Bize "davayı" anlatmayacaksınız.
Sizin anlatacağınız "dava" nefis davasıdır.
Biz onunla sadece abdestimizi bozarız.
FETÖ'nün Kullandıkları
Hani hep bağırır ya hanfendi!..
"FETÖ'cü olduğumu ispat etsinler; şunu yaparım, bunu yaparım!.."
"İspatlayamayan şerefsizdir!.."
Sana kim FETÖ'cü dedi ki?..
Tabii ki FETÖ'cü değilsin.
FETÖ'cü kendi adamını böyle pervasızca kullanır mı?..
Böyle tohumuna para vermediği nefis ehlini kendi cenneti için "cehenneme gönderir gibi" ateşe atmak dururken seçe seçe yetiştirdiği "altın nesli" ateşe sürer mi?
Siz FETÖ'cü değil, "FETÖ'nün kullandıkları"sınız…
ABD'nin Kürdistan'la neticelenecek "turuncu devrim" stratejisinin aç gözlü piyonlarısınız.
Nefis erbabının ideolojik sapmaya ihtiyacı yoktur.
Bu yüzden 60'ından sonra CHP ve HDP'yle yan yanasınız.
Ve... "ŞANLI" URFA…
Nerede "çok bilmiş ağır abi" varsa orada "FETÖ'nün kullandıkları" kazandı, İP'çiler başarılı sonuçlar aldı.
Çünkü ağır abilerin nefsi ve kibri, çoktan dağları aşmıştı.
Ben o Harran'ın mor yaşmaklı annelerinin "tehlikeyi" yakından gören gözlerine, ferasetlerine kurban olayım!..
Onlar fitneye karşı anlı şanlı ağalardan daha dik durdular.
MHP'ye Harran'da % 50'yi geçirdiler; Urfa'dan değerli kardeşim İbrahim Özyavuz'u Ankara'ya gönderdiler.
Urfa'nın "şanına" layık oldular.
FETÖ ve onun gafiller ordusu, Adana'da, Mersin'de, Manisa'da, çok bilmiş nefis marabalarının etkili olduğu yerlerde nasıl bizim sırtımıza saplanmış birer hançerse…
Onlar da Urfa'da PKK'nın bağrına bir mızrak gibi saplandılar.
Amerika'nın marabası olmadılar.
FETÖ'lü Kürdistan projesini yırtıp attılar.
Sahada bu 35 gün içinde neler gördük neler!..
Allah'ın izniyle anlatacağız!..