Canımız yandı, canlarımız ölüme terk edildi. Türkiye Cumhuriyetinin başkenti Ankara da 5 ayda 3 patlama yüzlerce yaralı ve 168 ölü…
Ne desek boş, efendim diyor ki sayın CHP genel başkanı Kemal Kılıçtaroğlu ‘Amasız fakatsız terör lanetlenmelidir.’ Hayır Efendi ben lanetlemiyorum. Lanetlesem ne değişir? Sen, ben, o, bizler yani herkes terörü lanetlese ne değişir? Sayın Devlet Bahçeli gibi her ne kadar sevmesek de karşı da olsak bu ülkenin başbakanı ile masaya oturup hele gel bakalım nerede hata yaptınız? Nerede yanlış yaptık? Demedikten sonra önlem almak için acilen bir araya gelemedikten sonra senin terörü lanetlemen benim terörü lanetlemem neyi değiştirir? Evet ben terörü lanetlemiyorum, ben bitsin istiyorum otobüs durağında, sınavdan çıkmış çocuğun eve gitmek için, oğlunun futbol maçını izlemek için Ankara ya gelmiş babanın otobüs beklerken boom diye patlamamasını istiyorum. Ey! Erdoğan Ey! Davutoğlu çok şey mi istiyoruz sizden? Bize, bizi korumak için önlem almanızı istemeyi çok mu gördünüz? Ey! Erdoğan sen değil miydin? Fransa da bombalar patlarken ‘ Halk biz siyasilere oy verirken onları korumamız için oy veriyor’ diyen ‘Fransa istihbaratı çalışmıyor mu? Nerede Fransa istihbaratı?’ diyen. Bak bugün sana Ey! Diye çıkış yapan herhangi bir ülke başkanı başbakanı yok!
Bu nasıl bir pişkinliktir ki, ‘Ferhat Göçer kardeşimizi dinleyemedik’ diye burukluk hissi var sende! Bu ne aymazlıktır? Bu ne vurdumduymazlıktır? Bu nasıl bir ahvaldir haa!
Havuz medyasına ne demeli peki, biri başkan Erdoğan manşeti ile çıkar karşımıza, diğeri AKP rekora koşuyor der.
Aldulkadir Selvi denen zatı muhterem de açıklama yapar; Terörle yaşamaya alışmalıyız…
Allah benim güzel ülkemi bu çamura sürükleyeni, bu çamura sürüklenmesine vesile olanı bin perişan etsin!
Onlarca korumanın arasında ‘Milletim endişeye kapılmasın terör dize getirilecektir. Yıldıramazlar bizi’ derken kendini güvende hissediyor muydun?
Benim masum saf milletim kendini güvende hissetmiyor ey! Erdoğan. Ya başkanlık ya kaos diyenler vardı onları anlamamıştık o zaman ama şimdi çok iyi anladık. Çok iyi anladık…
Bu milleti tehdit etme cüretini gösterenlerin hazin sonu ile doludur bizim şanlı tarihimiz. Şimdi siz bizi anladınız mı? Sizi bu makamlara çıkaran bu millet sizi oradan indirme şerefine ve hassasiyetine de sahiptir. Anladınız mı? Yoksa sonunuz Libya lideri Kaddafi den de Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarekten de Irak devrik lideri Saddam Hüseyin’den de kötü olacaktır!
Suriye’ye kara harekâtı düzenlemek için kendinize meşru zemin hazırlamakta olduğunuzu düşünüyorum. Keza yapılan açıklama da bu yöndedir. Ne demişti sayın Erdoğan ‘Nefsi müdafaa olarak gereği yaparız’ Bunun Uluslararası literatür de ki anlamı ‘operasyon’ hazırlığıdır. 2004 te ABD başkanı George W.Bush da buna benzer açıklama yapmış ve Irak’ta kimyasal silah var diye operasyon yapmıştı. Yıllar sonra öğrendik ki Irak’ta kimyasal silah yokmuş, petrol varmış… Hani hep diyorum ya dış politika ülkenin geleceğini belirler buyurun geleceğimize hoş geldiniz ey! Milletim. Neden o büyük güçler Suriye de direkt olarak müdahalede bulunmaktan kaçınırlar? Bunları bildikleri için tabi ki, bakın Suriye de 41 farklı eli silahlı grup var. Sen bunları karşına alıp size operasyon yapacağım derseniz bu acı görüntüleri yaşayacağınızın kaçınılmaz olduğu gerçeğini görürsünüz. Harbiden 2004 de Amerika Birleşik Devletleri Irak’a operasyon yapmayı biliyor da Suriye’de neden bu kararı almıyor? Çünkü Suriye Irak gibi değil…
Bakınız Rusya dışişleri bakanı Sergey Lavrov ; Güvenlik Bakanı Şonguy talimat verdi bugün itibarı ile Suriye’den çekiliyoruz’ Açıklamasını yaptı. Bunun nedenleri tartışılır ancak bilinen bir şey varsa o da Rusya’nın da ABD’nin de, Türkiye’nin 2 gün önceki yaşadıklarını yaşamaktan çekindiğidir. Suriye’de artık konuşulacak konu bellidir. İsrail Dışişleri Bakanı Şaloon’un da dediği gibi ‘Suriye federal yapıya bürünmelidir’ Yani Suriye’de artık siyasi rejimin nasıl değişeceği konuşulmaya tartışılmaya başlanacak ilerleyen günlerde. Bir tarafta Rusya, Çin, İran, Esad ve müttefikleri diğer tarafta ABD, Avrupa, İsrail ve batılı müttefikler kendi görüşüne daha uygun olan siyasi rejimi enjekte etmeye çalışıp ülkeyi kontrol altında tutabilecek bir yapı oluşturacaklardır. İşte her ne kadar yanlış bir davranış olsa da günümüz şartlarında en doğru dış politika budur! Dünya da yaşanan olaylara ülke menfaatleri doğrultusunda müdahale ederken iç güvenliği tehdit edecek adımlar atmamaktır.
Bizim Cumhurbaşkanımızın son zamanlarda Kasımpaşalı ruhu kabarmış olacak ki herkese düşmanlık teklif eder oldu. Hatırlayın daha geçen hafta 9 terör örgütünün Türkiye ye karşı birleştiği açıklaması yapıldı. Bu terör örgütleri bu kararı alırken ‘O Piti Piti Karemela sepeti’ oyunu oynayarak ülke seçmiyorlar herhalde! Senin yanlış dış politikanın eseridir bunlar ey! Erdoğan. Meydanlara inip bize karşı birleştiler, bizim güçlenmemizi istemiyorlar Nutku atmana gerek yok…
Tuncay GÜLÇİN
15.03.2016