Suriye’de iç savaşın neden halen devam ettiği bir çok insanın merak konusudur. Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya Federasyonu arasında taktik ve yeni strateji alanının Suriye olduğu aşikardır ve bu merak konusunun açıklamasıdır. Keza Amerika Birleşik Devletleri’nin Rusya Federasyonu’nun desteklediği rejim güçlerine füze fırlatması bunun en güçlü örneklerinden biridir. Peki Amerika Birleşik Devletleri 7 yıldır sessiz kaldığı Suriye dramına neden şimdi açıktan savaş ilan etti?
A.B.D ve Rusya uzun zamandır yeni bir strateji savaşına tutulmuştur. Bu savaşın başlama tarihi Arap baharı diye adlandırılan olaydır. Sizce Arap baharı yerel halkın kurtuluş savaşında olduğu gibi kazma küreklerle mi başladı? Tabi ki hayır. Bazı silah tüccarları ve şirketler Irak müdahalesinden sonra yeni müşteriler bulmak zorundaydılar. Çünkü Irak müdahalesinden Arap baharına kadar herhangi bir silah satışı mümkün değildi, sadece devletlerin savunma harcamaları söz konusuydu. Bununda en büyük delili terör örgütlerinde ve muhaliflerde batılı devletlerin imzasını taşıyan silahların ortaya çıkmasıdır. Arap baharında kullanılan silahları el altından yeni oluşan muhaliflere satan şirketlere göz yumanlar ve bu şirketlere ödenecek paraları muhaliflere temin eden istihbarat örgütlerine göz yumanlarla aynı devletlerdir. Büyük devletler savaş ya da ayaklanma çıkarmazlar. Bu uluslararası hukuka aykırıdır. Bu yüzdendir ki büyük devletler savaş çıkarmaz, savaşın çıkmasına göz yumarlar ve vakti geldiğinde demokrasi ve ulusal güvenlik yalanı altında müdehale ederler. Demem o ki sevgili okurlar Arap baharı denilen olay kendiliğinden gelişen bir durum değildir. Başından bugüne kadar planlanmış ve kontrollü bir şekilde ilerletilen bir olaydır. Aksi takdirde dünya silah sanayiini elinde bulunduran devletler nasıl olurda çok da güçlü olmayan Suriye gibi bir devlete karşı bu denli uzun bir süre çatışma içine girer. Güçleri mi yetmiyor? Bunları bilmek için strateji uzmanı olmaya gerek yok. Dünya yeni bir döneme girdi ve bu nedenledir ki eski usuller ile dünya toplumlarını kandırmak mümkün değildir. Yeni yalanlar yeni ve daha gerçekçi olaylar planlamak zorunda kalmışlardır.
A.B.D Irak müdahalesinde olduğu gibi Suriye müdahalesinin de kimyasal silah kullanma bahanesi olacağının sinyalini vermiştir. Suriye rejimine atılan füzeler Rusya’nın sinir sistemlerini denemek için verilmiş bir karardır. Aynı Rusya’nın Türk hava sahasını birkaç defa ihlal etmesinde olduğu gibi. Peki bugünden sonra neler yaşanacaktır? A.B.D ve Rusya’nın başını çektiği doğu ve batı bloğu kıran kırana bir savaş içerisine girecekler mi yoksa bir taraf diğer tarafa taviz verip yeni güç dengesi oluşmasına izin mi verecektir?
Bugünden sonrasını tahmin etmek pek mümkün değildir. Dünya soğuk savaş döneminde ki silah teknolojilerini kat ve kat aşmıştır. Bir savaş çıkması demek nükleer silahların kullanılması ve muhtemelen dünya nüfusunun yarısının yok olması kalan yarısının da kimyasal mutasyona uğramış olması demektir. A.B.D nin Suriye rejimine karşı kullanmış olduğu füzelerin yankısı taa Kuzey Kore’den yükselmiştir, Kuzey Kore bu olaya karşı şu açıklamayı yaptı ; Nükleer silah deneme ve geliştirme konusunda haklı olduğumuzu A.B.D bir kez daha göstermiştir…
Nükleer güç konusunda dünyanın ileri gelen strateji uzmanları durmaksızın yeni senaryolar yeni planlar üretmektedirler.
Sayın okurlar,
Dış politikanın önemini her yazımda vurgulamışımdır. Her zaman dediğim bir söz var ‘Dış politika bir ülkenin geleceğini, iç politika ise gününü belirler.’ Bu olayların ışığında Türk milleti olarak seçimlerimizi kararlarımızı dikkatli almamız gerekir…
Saygılarımla…
Tuncay GÜLÇİN
11.04.2017