Önce yıllar öncesini hatırlayın. Hani AKP hükümetinin Suriye sınırımızdaki mayınları temizlemek ve bu işlemi İsrail şirketine vermek istemesine. Tabi o yıllar havuz medyası olmadığı için olay sızdırılmış ve kamuoyu tepkisiyle proje iptal olmuştu. Şimdi bugüne gelelim, Suruç saldırısına. Suruç'taki olayın iki yönlü faili vardır:
1. Olayın faili IŞİD dir ve hedef Ayn-El Arab'a (Kobane) gitmek için toplanmış marksistlerdir. Bu seçenek Davutoğlu'nun deyişiyle "kızgın bir topluluk" olan IŞİD in askeri bir operasyonudur ve keskin bir dille TERÖRdür. 2. Olayın faili HDP-PKK-PYD dir. Amaç IŞİD'i temizlemekte ve dolayısıyla Suriye'nin kuzeyini ele geçirmekte zorlanan PYD'nin Türkiye'yi IŞİD'e karşı kışkırtıp TSK yı Suriye topraklarına çekmesidir. Zannımca ikinci seçenek ağır basmaktadır. Çünkü İsrail'in Ortadoğu planı tam olarak bunu işaret ediyor. "Büyük Kürdistan" yani "Büyük İsrail" hayali ancak bu şekilde gerçekleşebilir. Yazıyı uzatıp sizi sıkmak istemiyorum. Suruç saldırısı Türkiye'nin 11 Eylül'üdür ve bir İsrail planıdır. Biz sadece kendi yazdığımız senaryoda başrolü oynamalıyız. Batının yazdığı senaryoda biz ancak KAYBEDENİ oynarız. Bu yüzden SAVAŞ gibi önemli bir konuda kamuoyu yeterince aydınlatılıp onayı alınmadan bir savaş hali maddi manevi yorgun olan Türkiye için intihar etmek anlamına gelir.