İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Teşkilatı olağanüstü toplantıya çağırdı. Olağanüstü toplantının konusu ABD’nin İsrail’in başkenti olarak Kudüs’ü tanımasıydı.
Yaşanan olay İslam dünyasını yakından ilgilendiriyor. Böyle bir toplantının yapılması gayet önemli bir girişimdir.
İslam İşbirliği Teşkilatı 25 Eylül 1969’da Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde kuruldu. Örgüt Künyesinde “İslam Dünyasının hak ve çıkarlarını korumak, üye devletler arasında işbirliği ve dayanışmayı güçlendirmek” yazıyor. Teşkilatın 57 üyesi bulunuyor. İslam İşbirliği Teşkilatı, Birleşmiş Milletler’den sonra dünyada üyesi bulunan en büyük birlik olarak öne çıkıyor. Ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ‘Kıbrıs Türk Devleti’ adıyla gözlemci statüsünde yer alıyor.
TC Dışişleri Bakanlığı’nın resmî internet sitesinde İslam İşbirliği Teşkilatı’nın kuruluş sebebi olarak, “22-25 Eylül 1969’da İsrail’in işgali altında bulunan Kudüs’teki Al-Aksa Mescidi’nin yakılması” gösteriliyor.
Buraya kadar herşey olması gerektiği gibi.
Peki gerçekte böyle mi?
İslam İşbirliği Teşkilatı bu güne kadar Müslümanlar için ne yaptı?
Mesela Bosna’da Müslümanlar Birleşmiş Milletler’in gözü önünde katledilirken,
Çeçenistan’da Müslüman kız çocukları babalarının önünde Rus askerlerinin tecavüzüne uğrarken,
Sudan’da Müslümanlar İngilizler’in oyunuyla birbirini kırarken,
Hocalı’da Ermeniler Müslümanları acımadan öldürürken,
Myanmar’da Budistler Müslümanları canlı canlı keserken,
Irak’ta Müslümanlar her gün ölürken,
Doğu Türkistan’da Müslümanlar yok edilmeye devam edilirken,
Filistinli çocuklar ölüp kutsallarımız Yahudi çizmeleriyle çiğneniyorken,
Dünyada nerede bir Müslüman varsa orada huzur yok oluyor, insanlar ölüyorken İslam İşbirliği Teşkilatı yok muydu?
İslam İşbirliği Teşkilatının bugün olağanüstü toplanması güzel bir olaydır. Kudüs işgali üzerine İslam Devletlerinin bir araya gelmesi muazzam bir gelişmedir. Fakat bu buluşmayı taçlandıracak olan da bu toplantıdan çıkacak sonuçlar olacaktır. Aksi takdirde bundan önceki yapılan toplantılardan hiçbir farkı kalmayacak.
Somut kararlar alınıp somut adımlar atılması gerekiyor. İslam İşbirliği Teşkilatı kınama açıklaması yapmaktan öteye gitmeli. “İslam Dünyasının hak ve çıkarlarını korumak” üzere kurulmuş bir birliğin İslam adına hiçbir şey yapmaması trajikomik bir olay.
Arap Baharı gibi İslam Düşmanı projeler karşısında hiçbir şey üretemeyen bir birliğin olması da bir anlam ifade etmiyor.
Bu sebeple bugün bu toplantıda dağ fare doğurmasın. Madem böyle bir birlik kuruldu, Müslümanların acısına çare olunsun.
Aksi takdirde düşman zayıflığımızdan kuvvet almaya devam edecek.