Başbakanlık tarafından açıklanan Akil İnsanlar Listesi 9’ar kişilik 7 bölgesel gruptan oluştu. “Çözüm sürecine” isimli ihanet sürecine katkı verecek olan akil insanlar heyeti toplam 63 kişiden oluştu. Rifat Hisarcıklıoğlu, Can Paker, Tarhan Erdem, Yılmaz Ensaroğlu, Ahmet Taşgetiren, Deniz Ülke Arıboğan, Yusuf Şevki Hakyemez bölge grubu başkanları olarak yer aldı.
Bebek katili terörist başının özgürlüğünü isteyen, teröristlere Genel af isteyen, Rum, Ermeni, Süryani, Yahudi, Bulgar, Keldani gibi azınlıklarla buluşup etnik faşizmi körükleyen, Devlet Bahçeli’nin deyimiyle “artistler, dönekler, bölücüler, terörist stepneleri, yandaşlar, menfaatperestler, fikirsizler, vicdansızlar ve batı beslemeleri” olan PKK sevicilerini hepimizi hatırlıyoruz.
Devletin temeline dinamit yerleştirmek için il il, ilçe ilçe gezdiler. Devlete karşı düşmanlığı körüklemek istediler.
Aynısını yüz yıl önce İngiliz ajanları yapmıştı. Onlar da Ortadoğu topraklarında Osmanlı’yı yıkma peşindeydiler. İngiliz ajanlar da sanatçı ve gazeteci kılığında Müslümanları birbirine düşürmüştü.
Aradan yüz yıl geçti. İngiliz ajanlar bu sefer ‘akil insan’ kılığında Türk Devletini yıkmaya ve Müslümanları birbirine düşürmeye devam etti.
Çözüm Süreci denen ihanet Süreci balonu sönüp ‘Devlet’ sürece müdahele edince bu ‘Akil İnsan Heyeti’ denen İhanet Heyeti de kuyruklarını bacaklarının arasına alıp evlerinin yoluna koyuldular.
Akil İnsan Heyetinin bir üyesi de Hülya Koçyiğit isimli sinema sanatçısıydı. Kendisi akil insan sıfatıyla konuşuyor, coştukça coşuyordu.
Şehitlerimizi PKKlı terörist leşleriyle aynı kefeye koyup “ölümler” diyerek bahsediyor, dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’na methiyeler diziyordu.
Şehit anaları Vatan Sağolsun diyerek bir anıt gibi terörizmin karşısında dikilirken Sayın Koçyiğit “analar ağlamasın” gibi art niyetli bir kelimeyi ağzına sakız yapmakla meşguldü.
“Her iki taraftan da nice şehit anneleri ağladılar” diyerek haddini aşan Sayın Koçyiğit şimdilerde ne yapıyor biliyor musunuz?
Eline yün iplik almış “Mehmetçik İçin Sevgi İlmeği Hareketi” diyerek askerlerimize kazak örüyormuş!
Bana bak hanımefendi!
Bana bak her devrin insanı!
Senin ellerinden çıkan o kazak, elleri bozkurt yapıp Kızıl Elma peşinde koşan Türk askerine yakışmaz.
Senin ellerinden çıkan o kazak, ‘ailem beklemesin’ diyerek tankına binen şerefli Türk askerine küçük gelir.
Çözüm Sürecinde teröristlere “şehit” muamelesi yaparken, milliyetçiliğin moda olduğu günlerde Türk askerine kazak örmek şovanist duyguların dışavurumudur.
Türkiye Cumhuriyeti ne çektiyse sizin gibilerden çekti. Fakat Türk milleti uyandı.
Ey Hülya Koçyiğit;
Değil Türk askerine kazak örmek, eline silah alıp Suriye topraklarında pkklı bile avlasan geçmişinden kurtulamayacaksın.
Torunların seni ve senin gibilerini tarihin karanlık sayfalarında okuyacak!