Kütahya'nın Domaniç ilçesine pazar günü başlayan orman yangını hala devam ediyor.
Çukurca Beldesi kırsalında, Akdere ve Ballıca mevkiinde geniş bir alanda etkisini gösteren yangın, arazinin sık ormanlarla kaplı olması ve sert rüzgarlar nedeniyle hızla ilerleyerek, Bozüyük Kömürsu Yaylası ve Camiliyayla köyü yakınlarına kadar ilerledi.
Vali vekiline göre 'yangın kısmen kontrol altına alındı.'
Domaniç halkı tek yürek olup yangına müdahale ediyor. Çevre ilçelerden ve özellikle İnegöl'den çok sayıda vatandaş yangın bölgelerine Domaniç kaymakamlığının belirlediği ihtiyaç listesine göre yardım götürüyor ve söndürme çalışmalarına bizzat katılıyor.
Türkiye'nin ciğerleri yanıyor. Osman Bey'in ayak bastığı, Hayme Ana'nın istirahatgâhı, Osmanlı'ya ev sahipliği yapmış Domaniç yanıyor. Sadece Domaniç değil, Bozüyük ve İnegöl ormanları da yanıyor. Şayet söndürülemez ise daha vahim bir tablo bizi bekliyor.
Elbette devlet ve millet elele verip yanan bölgeyi ağaçlandıracaktır. Bundan hiç şüphem yok. Ancak bu bile bölgenin eski haline kavuşması ne yazık ki 15-20 yılı alacaktır.
Sonuç olarak binlerce hektarlık alan yok oldu.
Bunca olaya rağmen Ulusal Basın üç maymunu oynuyor. Bir kaç son dakika haberiyle olayı geçiştiriyor. Ormanları yanan köylülerin çaresizlikten çıktıkları yağmur duasını haber yapıp dalga geçiyorlar.
Böylesine yıkıcı bir yangının medyanın bir numaralı gündemi olması için Amerika'da, Avrupa'da ya da turistik sahil bölgelerinde mi olması gerekiyor?
Bu bir tesadüf müdür? Elbette değildir.
Bu bir habercilik hatası mıdır? Elbette değildir?
Bu bir aymazlıktır.
Bu, batı hayranı medyanın Anadolu'yu görmezden gelmesinin ürünüdür.
Bu, batı kültürüyle yetişmiş medya yöneticilerinin Doğu umursamazlığının dışavurumudur.
Fransa'daki terör saldırısını gün boyu canlı verip, şehit haberlerini altyazılara kurban eden Avrupa menşeili Türkiye medyasından ne bekleyebiliriz ki?
Terörist başı Abdullah Öcalan'la dağlarda gülerek röportaj yapan sözde sosyalist medya farelerinden Domaniç'in dağlarına ağlayacaklarını mı sanıyorsunuz?
Filistin'de, Arakan'da, Bosna'da, Çeçenistan'da, Kerkük'te, Doğu Türkistan'da, Halep'te ve bir çok İslam Beldesinde Müslüman kanı dökülürken şarkı yarışmasında Türk kadınlarının kıvrak bedenlerini Türk milletinin nefsine sunan Hristiyan hizmetkarı medyanın Müslüman Anadolu köylüsünün çektiği sıkıntı umurunda mı sanıyorsunuz?
Türk Medyası ne yazık ki Müslüman Türklerin değil;
Fransız şaraplarıyla İtalyan kadınların peşinde dolaşan züppelerin,
"Beş şehitten aşağısı haber niteliği taşımaz" diyen terörist sevenlerin,
Röportaj için bebek katilinin yanına koşan liberallerin,
Elinde purosuyla Boğaz'da viskisini yudumlayan jön Türklerin,
Hristiyan Emperyalist devletlerin maaşıyla iş yapan Türk görünümlü ajanların,
İsrail menşeili programlarla Müslüman Türk kültürünü yozlaştıran hain yapımcıların,
İhale peşinde koşan sakallı müteahhit patronlarına köpeklik yapan liberal islamcıların,
Zamana ve güce göre şekil değiştiren insan müsveddelerinin elinde oyuncak olmuş durumda.
İşte bu yüzden Domaniç'in dağlarında çıkan yangın onları ilgilendirmiyor.
Ne zaman ki Domaniç'in, Emet'in, İnegöl'ün, Yenişehir'in haritadaki yerini gösterebilen medya olur, o zaman Türk medyası gerçek sahiplerini bulur.