Ortadoğu Bölgesi'nin diktatör bir temele dayanması halkın güçsüz olmasından doğan sessizlik, sorumluluktan kaçınma ve umursamazlıktan kaynaklanmaktadır. İnsanın doğası, sorgulayıcı bir özellik taşımasına rağmen, Ortadoğu'da bu tip insanların bulunması 4/1 olarak değerlendirmek istememe rağmen bulundukları bölgenin şartları bazen zorlayıcı olabilmektedir. Bunun temel müsebbibi ise, politika sapmasıdır. Belirli aralıklarla değişen politikaların insan üzerinde yüklemiş olduğu korku hakikatları konuşma konusunda çekimserliğe doğru itmektedir. Dolayısıyla tarihsel anlamda Ortadoğu'ya baktığımızda yıllarca birbiriyle çelişen politikalar ortaya atılmıştır. Bu sadece yönetim anlamında değil başka alanları da kapsamaktadır. Diktatörlük denilen kavram her insanın içinde barınmaktadır. Onun için insanlar bazen seçtikleri kişiyi diktatör olarak görmesede hakikat bunu göstermeyebilir. Çünkü haddinden fazla bir kişinin yaptığı her haltı onaylamak veyahut sorgulamamak bazen bu olayın oluşmasına sebep olmaktadır.
Pek yakın olayları değerlendirmek istediğimizde bazılarının karşı tarafa yüklemiş olduğu diktatör sıfatını, kendilerinin de bir diktatör olarak değil de insanlara bir kurtarıcı olarak görünmeleri saçma sapan bir şeydir. Suçlanan diktatör, suçlayan da diktatör ise halkın durumu ne olacak diye sormak gerekir?
Son günlerde bazı ülkelerin Esad Rejimi'ni ziyaret ettiği konusu gündem olmuştur. Bu tip olayların olması özellikle Ortadoğu bölgesinde gayet normalıdır. Açıkça konuşmak gerekirse ziyareti gerçekleşen ülkelerin liderleri de nasıl bir kişiliğe sahip oldukları apaçıktır. Eğer bunlar Esad'ı ziyaret edip canlandırmaya çalışmayacakta kim çalışacak? Ancak sorun bu değil, sorun bazı yapıların sadece kınamayla yetinmesidir. Ayrıca bu yapıların da bir rızası var mı? yok mu? Tartışma konusudur. Yıllarca bu yapıların başından ayrılmayan bu kişiliklerden bekleyeceğim tek şey Esad'la barışmaya rıza göstermeleridir. Aksi bir durumun oluşması beni de şaşırtacaktır. Ancak maalesef durum bundan ibaret.
Esad Rejimi'nin ne kadar alçak bir rejim, insan dümanı olduğu konusunun farkında olduğumuzu umuyorum. O rejimi ziyaret eden ülkelerin üst kademelerinde duran maşalar da aynı sıfatı taşımaktadır. Onun için bu kişiliklerin birbirini ziyaret etmesi kendi halklarının bu konudaki asıl düşüncesini yansıtamaz. Artık bu konuyu reşit bireylerin anlaması ve analiz etmesi gerekmektedir.
Suriye Cumhuriyeti sınırları içinde çözümün ve barışın sağlanması için Anayasa başta olmak üzere hükümet, askeri ve Yargı kanadın değişmesi gerekmektedir. Bu adımların atılmaması durumunda Suriye meselesinin uzlaş süreci daimi bir şekilde tıkanacaktır. Bu meselenin başka bir çare ve çözümü insanlık dışıdır.
Saygı ve Selamlarımla.
Vesim TOKATLI.