Suriye Türkmenleri Türk katili rejime teslim edilmemeli!

Vesim TOKATLI

Son zamanlarda Türkiye-Suriye arasında olası bir barışma olduğunda mültecilerin durumu sorgulanırken Suriye Türkmenlerin geleceği hakkında gördüğüm kadarıyla konuşulmamaktadır. Barış olur veyahut olmaz asıl meselemiz Türkmen ehlimizin bu tür faşist rejime bırakılmamasıdır.

Tekrar bahsetmemiz gerekirse; Suriye Türkmenleri, 1970'li yıllardan bu yana ülkenin asli kurucuları arasında olmasına rağmen tecrit ve araplaştırma politikalarla hep karşı karşıya kalmıştır. Bununla beraber temel hak ve hürriyetlerinden yoksun bırakılmışlardır. Bunun ana sebebi yıllar öncesine Türk'e karşı oluşan kin ve nefretten kaynaklanmaktadır. Yani Suriye Türkmenleri büyük ölçüde bu faturayı ödemiş ve ödemeye devam etmektedir.

Özellikle Ortadoğu bölgesinde Türkmen olmak, Türkçe konuşmak, Türk'ün gelenek ve göreneklerini yaşatmak pek pozitiflikle karşılanmamaktadır. Varlıklarını zedelemek için her türlü hamleye kalkışan Esad rejimi sadece devrim sırasında bu tür eylemleri gerçekleştirmedi aksine baba döneminden bu yana uygulamaktadır.

''Türkmen'in meydanda ve masada kaybetmediğini tarihten biliriz ancak teslim edildiğinde nasıl bir vahim durum oluşacağını öngöremiyorum''.

Türk vatanının bin yıllık devet sevdasıyla bağlı olan Türkmen Halkı gerektiğinde develti için canını vermiş, gerektiğinde de bitmeyen geceler süresince bekçiliğini yapmışlardır. Böylece kalleş bir rejime teslim edilmesi söz konusu dahi olmamasını temenni etmekteyim. Tarih, Türkmen ehlini hep cesur duruşlarıyla anmıştır. Türk kültürünü korumak için her türlü mücadeyeleyi göstermiştir.

Türkmenlerin Ortadoğu'da ırk yönünden baskı gördüğünün açıklığa kavuşması gerektiğini düşünüyorum. Buna örnek olarak fikri kuşatmalar ve demoğrafik anlamada Türkmenlere uygulanan rejim politikalarıdır. Yani o bölgede Türk olmak zor bir durum olduğunu biliyor olmamıza rağmen Türkmenlerin ne tür eylemlerle karşı karşıya kaldıklarını bilmememiz açıkçası bir eksikliktir. Bu gerçek kaçınılmazdır.

Bugün Esad kontrölü altındaki bölgelerde halen Türkmenlerin varolduğu ve hayatın temel ihtiyaçlarından dahi yoksun bırakıldığı ayrıca eziyet çektiği gerçeğinden hepimiz yoksunuz. Biz, Türklükten bahsederken, Türk kardeşlerimizi korumaya ant içerken, bunu sadece sözel olarak birini savunup birini eli kanlı düşmanlarımıza bırakanlardan olmamalıyız. Demem o ki biz sadece Kuzey Suriye'de veya Türkiye'de olan Türkmenleri koruma altına almamalıyız. Daha geniş anlamda dünyanın neresinde olur olsun elimizin ona ulaşması gerekmektedir. Mücadelemizin zafere kavuşması için bunu gerektirir.

'' Açıkçası olası bir barışma durumunda veyahut mültecileri iade etme konusu gündeme geldiğinde Türkmenlerin tekrar iade edilmemesi taraftarıyım. Ancak böyle bir adıma teşebbüs edilirse pozitif ve negatif anlamda olacakları ele almamız gerekir''

Bu iade durumunu jeopolitik veya stratejik tarafını düşünmemiz gerekirse elbet Türkmenlerin Suriye'de hayatlarına devam etmeleri bizler için önemlidir. Ancak karşımızdaki rejim bu güveni vermemektedir. Halkının çoğunu öldüren bu rejimden özellikle Türkmenler konusunda güven beklemek ahmaklıktır. Pişmanlık hissini yaşamayacağımız adımlar atmamızı temenni ediyorum. Geleceği ve unsuru vahim bir rejimle karşı karşıyayız onun için düşünmemiz gereken çokça durumlar bulunmaktadır. Bunun elbet bir günde olacağı söz konusu değildir. Ancak olması halinde ayrıntısına kadar takip edilmesini tavsiye ediyorum. Bu sadece Türkmenler için değil diğer halklar için de geçerlidir.

Saygı ve Selamlarımla.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.