19 Haziran'da gerçekleşen korsan kongre, "Değişim Borazanlığı yapan" gazete ve haber sitelerinde aynen şu şekilde haberleştirilmişti: MHP lideri Bahçeli'nin korsan olarak nitelediği ve kabul etmediği kongrede, Bahçeli'nin kurultayla ilgili tüm yetkileri neredeyse alındı.
***
Mahkeme tüzükteki bir maddeyi değiştirme yetkisi verdi, bunlar ise 13 maddeyi kimseye sormadan kafasına göre değiştirdi. Çağrı Heyeti salondan "900 delegeye ulaşmak üzereyiz" diye haykırırken, noter televizyon ekranlarından canlı yayında "Kongre başlatıldığında salonda 330 delege vardı" açıklamasını yaptı. Doğal olarak böyle her yanı şaibeli "Olağanüstü Tüzük Kongresi" mahkemelik oldu. Çankaya İlçe Seçim Kurulu da, Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi kararı kesinleşene kadar kurultay yapılamayacağına karar verdikten sonra, o "Devlet Bahçeli'nin tüm yetkileri elinden alınmıştır" diye dalga geçenler, adeta göbek atanlar şimdi ise "Sayın Devlet Bahçeli n'olur bir yolunu bul kongreyi yap" diye yalvarıyorlar.
Yahu Meral Akşener 19 Haziran günü diğer MHP Genel Başkan adaylarını "Siz Devlet Bahçeli'nin düzenlediği 10 Temmuz kongresine gitmeye çok heveslisiniz" diye salonda fırçalamıyor muydu?
Şimdi darbe üstüne darbe yemeye başlayınca MHP Lideri Devlet Bahçeli'den medet ummanız çok manidar!
"Bu kongreyle birlikte MHP Genel Merkezi'nin, Devlet Bahçeli'nin tüm yetkilerini elinden aldık" diye terbiyesizleşenler şimdi bu yalvarmalarınız gösteriyor ki, sizde gerçekten utanan bir yüz derisi yoktur.
MHP Lideri Devlet Bahçeli her yargı kararını sorgulamış ama her cümlesinin sonunu "Yargı kararlarına saygılıyız" şeklinde bitirmişti. Ama bunlar MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin "Ne ilginçtir ki, kendilerini mutlu eden yargı kararlarını alkışlayan, hayal kırıklığı yaşamalarına yol açan yargı kararlarını çekinmeden eleştirenlerin traji komik hallerini herkes görmektedir." Açıklamasında olduğu davranmaktadır.
Yargı kararları önlerine set olunca, dün "Siz Devlet Bahçeli'nin düzenlediği 10 Temmuz kongresine gitmeye çok heveslisiniz" diye MHP Genel Başkan adaylarını fırçalayanlar, bugün "Genel Merkezimiz düzenlesin, biz gelelim" diye çok saygılı rolü oynamaktadırlar. Roller sahte, yüzler maske hep…
Aslında bu süreci en iyi özetleyen Ardahan MHP eski İl başkanı Taşkın Polat'ın 19 Haziran kongresi sonrası yaptığı şu açıklaması olmuştu: "Ben 22 yıl içinde hiçbir zaman o karşı çıktığımız genel merkez yöneticilerinin şimdiye kadar hiçbir ülkücüyü öyle aşağılayıcı bir tavır içine girdiğini görmedim."
Aslında bu söz üstüne sayfalarca yazı yazmaya gerek yok. Tek cümleyle bizim aylardır anlatmaya çalıştığımızı anlatmıştır. Sayın Taşkın Polat imza vermiş olsa da, hareketin dününde olmayan kişilerle yol yürüse de yüreğindeki samimiyeti bilen biriyim. Onu imza atma noktasına getiren duygu halini bildiğim için de, ondaki samimiyeti inanın anlıyorum.
Bugün imza veren ve bu yüzden görevden alınmış bir il başkanı, beraber yol yürüdükleri için "Hiç bu kadar aşağılanmadım" diyorsa… Değişimcilerin de artık değişmesi gerektiğini göstermektedir.
Korsan kongre yapanlar, korsan yetki oluşturanlar, korsan divan başkanı seçenlerin yaptığı en büyük iyilik, samimi Ülkücüleri nasıl kullandıklarını dosta- düşmana çok net göstermiş olmalarıdır. Bugünlerin moda sözü: 19 Haziran'a gittik, rezaleti gördük ve döndük…