Yarın alçaklığın ve bu alçaklık karşısında milletin kanıyla, canıyla kale olduğu gündür.
Yarın 15 Temmuz!
Türkiye bugüne kadar gerçekleşmiş birçok darbe gördü. Ama devlet kurumları üzerine yağan bombaları, vatandaşa üzerine yağan kurşunları, masum halkın üzerinden geçen tankları ilk defa gördü. O gün devleti kendi içinde çatıştırdılar, milleti devletle karşı karşıya getirdiler.
15 Temmuz'da bir işgal hamlesi denediler. Türk devleti içinde kanserli hücre gibi büyüyen çete, köşeye sıkışmanın etkisiyle de harekete geçti. Ama millet can vererek, kan dökerek bu çetenin tüm oyunlarını bozdu.
Her kim bu kadar şehit ve gazinin verildiği 15 Temmuz'u sulandırmaya çalışıyorsa bilin ki, o kişi FETÖ'ye can suyu vermeye çalışandır.
FETÖ mensuplarının ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun ortaklaşa kullandığı slogan "15 Temmuz kontrollü darbe girişimi" şeklindedir. Bu cümleyi kim kullanırsa bilin ki, ortak hedefler için çalışıyordur. Zaten bu cümlenin imalatı FETÖ'ye aittir. Çok ilginçtir siyasi söylem olarak en çok kullananda Kemal Kılıçdaroğlu'dur.
Yenikapı mitinginde "FETÖ yapmıştır" diyerek doğru söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, sonra nedense şaşmıştır. FETÖ tutuklularına sahip çıkıyor, onları mitinglerde alkışlatıyor. Tuhaflaştı ve aslına döndü…
Az daha gayret etse "Fethullah Hocaefendi de masum" diyecektir.
Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'nin geçmişte FETÖ'ye devlet içinde yol vermesi üzerinden propagandalar yaparak, FETÖ'yü masumlaştırmaya çalışmaktadır.
Adalet yürüyüşünde FETÖ ile beraber yürüyerek zaten herşeyi de tescillemiştir.
15 Temmuz'un şehidine, gazisine sahip çıkmadığı gibi, onları şehit edenlere, yaralayanlara sahip çıkmayı CHP'nin siyaseti haline getirmiştir.
CHP, FETÖ'ye can suyu vererek emperyalizmin hücrelerine kanal açmaktadır. Zaten PKK ve DHKP-C gibi terör örgütü kankaları da yanı başında durmaktadır.
15 Temmuz sonrası duruşunu bozmayan tek parti MHP'dir.
AKP, FETÖ'nün siyasi ayağına dokunmayarak FETÖ mücadelesini ağır aksak götürmektedir.
15 Temmuz öncesi, 15 Temmuz günü ve 15 Temmuz sonrası zaten MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin duruşu örnek alınsaydı bugün FETÖ'nün kökü tamamen kurutulmuş olacaktı.
CHP bir taraftan FETÖ'ye sahip çıkarak, AKP ise FETÖ'nün siyasi ayağına dokunmayarak MHP çizgisindeki gerçekliği, milletin geleceğine sahip çıkma anlayışını görememektedir.
Bu şartlarda da bugün FETÖ, yarın başka kılık değiştirmiş çetelerin varlığı oluşturulmaktadır.
15 Temmuz ile ilgili "darbe girişimini evden izledin" suçlamalarıyla yapılan polemikler bitirilmeli ve 15 Temmuz günü Türkiye'de ilk darbeye karşı duruş gösteren MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin her sözü, her tespiti, her uyarısı ölçü alınmalıdır.
O gün Ankara'da ışıkları yanan tek parti Milliyetçi Hareket Partisi gerçeğini kimse unutmamalıdır.
Türkiye bir işgalden kurtulduysa bunda MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin 15 Temmuz günü "devletin yanında milleti yaşatma" duruşunun çok büyük katkısı vardır.
Türkiye'de şuur sahibi kime sorsanız bunun farkında olduğunu ifade etmektedir.
Ve yeni darbe söylentilerine karşı "Yanılıp yenilip yeni bir darbe girişimini aklından, havsalasından geçiren varsa ölümü göze almış demektir, bunu da özellikle hatırlatıyorum. Milliyetçi-Ülkücü Hareket konu vatan ve millet olunca fedakârlıkta sınır tanımaz. Ülkücülük en kutlu vasıf, Ülkücü ise en şuurlu varlıktır." Sözleri de MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin 15 Temmuz çizgisini tavizsiz koruduğunu göstermektedir.
15 Temmuz öncesi ve sonrasını en sağlıklı dinleyeceğiniz kişi MHP Lideri Devlet Bahçeli'dir. Çünkü FETÖ ile mücadele siciline baktığınızda dosdoğru bir çizgiyi onda göreceksiniz.