Afrin operasyonuna karşı çıkan kim varsa, bugün Kandil operasyonuna karşı çıkmaktadır. Nihayetinde bu operasyonların muhatabı terör örgütü PKK… Ama nedense CHP, İP, SP HDP'nin yanında yer alarak terör örgütüne moral desteği vermektedir. 15 Temmuz sonrası terörle mücadelede gerçekten somut bir şekilde yol alındı. Bunu inkâr edebilecek kimse yoktur. AKP hükümetinin mücadele tarzı MHP'nin istediği ve olması gereken tarzdır. Türk devletine silah doğrultan kim varsa, silahıyla birlikte gömülmesi terörün kökünü kazıyacak tek yöntemdir.
Bu yöntemle birlikte binlerce terörist Doğu ve Güneydoğu Bölgesinde öldürülmüştür. Afrin'de 4500 teröristin öldürülmesi de önemli bir temizliktir. Ve bu temizlik devam etmektedir.
Daha erken seçim kararı alınmadan öncede Irak'ın kuzeyinde terör kampları temizlenerek ilerleme sağlanıyordu. Gelinen noktada ise Kandil'in çevresi kuşatılmış ve Kandil'in tepesine bombalar yağdırılmaktadır.
Ama CHP, HDP, İP, SP Afrin'de olduğu gibi bu operasyonu "seçim yatırımı" olarak değerlendirip, Türk Ordusunun verdiği mücadeleyi hem küçümsüyorlar, hem de sulandırarak terör örgütüne propaganda desteği veriyorlar.
Afrin gibi bir destan ortada dururken, Kandil operasyonuna yönelik seçim yatırımı demenin bir mantığı ve ciddiyeti yoktur.
CHP, HDP, İP, SP zaten derdi başka olmasa idi, ortada daha seçim kararı yokken yapılan Afrin operasyonuna karşı çıkmazdı. En ilginç olanı da nedir biliyor musunuz Türkiye'de Afrin operasyonuna karşı çıkan ilk parti CHP ve HDP'den önce Meral Akşener'in partisi olmuştu.
Meral Akşener şimdi de "Kandil'den duyumlar alıyoruz" diye ekranlarda zırvalıyor.
CHP ve Akşener Afrin'de de terör örgütü PKK'dan duyumlar alıyorlar ve teröristlerin Afrin'i boşalttığını, boşa bir mücadelenin olacağını vurguluyorlardı. Afrin'de 4500 terörist leşi alınması gösterdi ki, bunlar aslında terör örgütü PKK'yı korumaktan başka bir amaca hizmet etmediler.
Kemal Kılıçdaroğlu "Afrin'e girilmesine karşıyız" diyordu, Meral Akşener'in parti sözcüsü "Afrin operasyonuna tamamen karşıyız" diyordu. Sonuçta Türk bayrağı Afrin semalarında dalgalanıyor. Eli silahlı 4500 terörist yok edildi. Türkiye-Suriye sınırındaki terör koridoru temizlendi. Kazanan Türkiye oldu.
Kandil'e de Türk bayrağı dikilirse kazanan yine Türkiye ve bölge insanı olacaktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önce "Kandil'i bombalıyoruz, birkaç güne başka müjdelerimiz de olacak" açıklaması ve bir gün sonra "Son operasyonlarda Kandil'deki çok önemli, bunların toplantı alanlarını vurduk. Toplantı halindelerken. Henüz neticesini almadık ama vuruldukları kesin. Belki bu akşam TSK'nın sitesinde de yayınlanabilir." Açıklaması Kandil operasyonunun ciddi bir şekilde ilerlediğini gösteriyor.
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin yıllardır ifade ettiği ve terörle mücadelede sonuç alma ölçüsü olarak gösterdiği "Kandil'e Türk Bayrağı dikme" hedefi gerçekleştirilmek üzeredir.
Afrin'de sonuç ortada iken, Kandil operasyonuna yönelik hiçbir muhalefet eleştirisi dikkate alınmadan, bu operasyon sonuca ulaştırılmalıdır. Zaten CHP'nin, HDP'nin, İP'in, SP'nin amacı üzüm yemek değil, bağcıyı dövmektir.
Afrin operasyonunu engellemek için kırk bahane uyduran bu cepheye en büyük darbe Kandil'e Türk bayrağı dikmek olacaktır.
CHP'nin, İP'in, SP'nin yol arkadaşı HDP'nin seçim vaatleri arasında "Öcalan'a özgürlük, Afrin'i tekrar ele geçirme" varken, Kandil operasyonunu seçim yatırımı olarak görmeleri siyasi ahmaklıklarından kaynaklanmaktadır.
CHP'nin, İP'in, SP'nin seçim döneminde en çok anıldığı konu "Demirtaş'a Özgürlük" olmuşken, bunların Kandil üzerine yapacağı hiçbir yorumun hükmü yoktur. Onlar konuşurken aklınıza gelmesi gereken sadece "terör örgütü PKK'nın bundan menfaati nedir?" sorusu olmalıdır.
AKP'nin geçmişteki PKK-HDP ilişkisi üzerinden MHP'ye vurmaya çalışanlar, bugüne baktığımızda PKK-HDP kucağında oturan sizlersiniz.
Dün yanlış yapan AKP hatasını telafi ediyor da, siz gün geçtikçe PKK-HDP kucağına yöneliyorsanız, mesele sizin niçin HDP'leşme sürecine girdiğiniz olmalıdır.
Her biriniz konuşurken zaten Kandil'deki Cemil Bayık, Murat Karayılan, Mustafa Karasu konuşuyor sanıyoruz… O yüzden ya siz konuşun, ya sadece Kandil…
Ama hepinizin susması yakındır.