"Kurultayda verilen değişiklik önergesi ile 2001 yılında partiden ihraç edilen, 2014 yılında yaşamını yitiren eski Milletvekili Ali Güngör için de iade-i itibar kararı çıktı."
19 Haziran'da gerçekleşen her yanı şaibeli, her yanı usulsüz, her yanı sahtekârlıkla örülü korsan kongreden böyle bir karar çıktı. Tamamen tribünlere oynamaya ve göz boyamaya yönelik bir adım bu…
Hastalığında yanında bulunmayanların, cenazesinde olmayanların işgüzarlığından başka bir şey değil…
Oysa Ali Güngör'ü de kapsayan disiplin kurulu affı 2003 yılında yapılan MHP kongresinde zaten çıkarılmıştı. O kongrenin haberi de şu şekildeydi: Tüm cezaların affedilmesi ve seçilecek olan Genel Başkan'a bu konuda yetki verilmesi şeklindeki bir önerge oy birliğiyle kabul edildi.
Korsan kongrede rahmetli Ali Güngör'ün adının istismar edilmesine en büyük tepkiyi, oğlu Oğuzhan Güngör kardeşimiz yaptığı şu açıklamasıyla vermiştir: Senin davanı onların tabiriyle Bahçeli ve ekibiyle mücadele etmek olduğunu ve senin izinde olduklarını ifade eden aymazlar var. Bu yorum aslında düzeltmeye dahi ihtiyaç duyulmayacak şekilde sığ ve utanç vericidir. Davayı böyle nitelendiren bir zihniyetin hangi şahsi menfaatleri uğruna Ali Güngör ismini yersiz ve zamansız bir şekilde ve de oldukça yanlış bir manşet ile gündeme taşıma isteğini sence nasıl değerlendirmeliyim... Aynı tastan su içmemiş, aynı kavgaya girmemiş mücadele etmemiş kişilerin bunu anlamasını zaten beklemiyorum. Davayı böyle nitelemek ülkücülüğe hakaret olsa gerek. Hangi ülkücünün şahıslar ile ilgili bir davası olabilir? Elbette bugünlere nasıl ve hangi yiğit ülkü devleri sayesinde gelindiğini bilmeyenlerin söyleyeceği söze kulak kabartacak da değilim. Ancak sırf birilerine zarar vermek için hayatından yalnız bir kesiti alarak senin adını kullanmaları oldukça üzücü olmuştur. Şimdi onlara sormak isterim: Bu, bugünün meselesi mi olmalıydı? Sizler bunu iade-i itibar olarak mı nitelendiriyorsunuz?? Şimdi senin gönlünü hoş mu ettiler? Bırak hasta yatağında seni ziyaret etmeyenleri, kabrinin başına gelmeyenler iade i itibar yapmışlar. Hayırlı olsun sana babacım. Aramıza tekrar hoşgeldin diye mesaj atıyorlar.
***
Merhum Ali Güngör TBMM'de kullandığı üslup ve partinin koalisyon adabına aykırı bulunduğu için partiden ihraç edilmişti. 12 Ekim 2003 kongresinde de "affedilen disiplin cezalılar" içinde yer almıştı. Buna rağmen 2016 yılında istismar etmenin manası nedir?
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli ile Ali Güngör çok samimi arkadaş ve dosttu. Ali Güngör 1980'li yıllarda cezaevine girdiğinde onu düzenli ziyaret eden tek kişi Devlet Bahçeli idi.
Ali Güngör hastalandığında da gerek hastanede ziyaret eden, gerek onun hastalık sürecini rahat atlatabilmesi için maddi ve manevi olarak herşeyi seferber eden MHP Lideri Devlet Bahçeli idi.
Merhum Ali Güngör'ün oğlu Oğuzhan Güngör'de şuan TBMM'nin MHP Grubu'nda MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin çalışma kadrosu içindedir. Bu özet bilgi bile, vefa ve dostluğun adresini kolay bulmanıza yardımcı olacaktır.
MHP'nin ilke ve prensipleri etrafında alınan kararlar, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin vefasını da asla ortadan kaldırmamıştır.
Bugün Ali Güngör istismarı yapanlar, herkes biliyor ki onun hiçbir zor anında yanında siz yoktunuz. Ama Devlet Bahçeli hep vardı.
"Ülkücü değilim, demokratım" diyenlerin, Kürdistan haber sitesinin yazarlarını kendine danışman yapanların, "MHP'nin paradigmalarını( değerler dizisini) değiştireceğim" diyenlerin peşine takılıp, birde Ali Güngör istismarı yapmaya utanmıyorsunuz değil mi? Gerçi sizin hangi adımınızda utanılmayacak haller var ki?
Dava ve ideoloji çizgisi olmayanların yanında yer alıp Ülkücü Hareketin değer yargılarını ve sembollerini istismar etmekten artık vazgeçin…
Ali Güngör'ün ruhunu da artık rahatsız etmekten vazgeçin…