AKP içinde “Atsam atamıyorum, satsam satamıyorum” şeklinde tarif edilecek Bülent Arınç, 24 Haziran seçimleri öncesi çıkıp nasıl Cumhur ittifakını baltalamaya çalıştıysa, 31 Mart seçimleri öncesi de yine dili çözüldü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli bölgemizdeki ve Türkiye’deki gelişmeleri işaret ederek sürekli “beka” konusu üzerinden Türk milletinin şuurunu açık tutmaya çalışırken, Bülent Arınç AKP’nin Ankara’daki bir toplantısına katılıp “Şu anda ülkede beka diye bir sorun yok. Nereden çıktı bu beka meselesi” ifadelerini kullandığına dair her yerde haber yapıldı. Elbette kendi sesi ve görüntüsü üzerinden böyle bir cümle kurduğuna dair şahit olmadık. Ama görmesek de, duymasak da Bülent Arınç bunu diyecek cibilliyette birisidir.
24 Haziran seçimleri öncesi çıkıp “AK Parti MHP’lileşmemeli. Benim MHP’nin anladığı anlamda milliyetçiliğe itirazım var” diyebilen birisi, bunu da elbette demiştir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bile bir zamanlar “O zatın hareketi dürüst değil” diye hitap ettiği bu Bülent Arınç’ın, içinde MHP’nin olduğu her şeye dair bir karın ağrısı vardır.
Türkiye’de her kim “Beka sorunu yok” diyorsa emin olun bekamızı kim bozmaya çalışıyorsa ona hizmet ediyordur. Ya pkk, ya fetö ya da her ikisiyle bağlantılıdır.
ABD’de Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu’sunu da içine alan sözde Kürdistan haritaları yayınlanıyor, ABD Suriye’deki YPG’lilere hala silah yardımı yapmaya devam ediyor. Terör örgütünün Türkiye’deki siyasi uzantısı HDP “Kürdistan’da biz kazanacağız, Batı’da AK Parti ve MHP’ye kaybettireceğiz”açıklamasıyla CHP ve İP’in yanına konumlandırılıyor ve Türkiye’deki tüm HDP’liler, pkk’lılar büyük bir iştah halinde ama Bülent Arınç gibiler AKP içinde olduğu halde ruhuna Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener girmiş gibi konuşmalar yapmaktadır. Geçtiğimiz günlerde aynısını AKP’li Selçuk Özdağ da yapmıştı.
Beka meselesini sulandırmaya çalışanlara bakın ortak özelliklerinin Cumhur ittifakına düşmanlık olduğunu görürsünüz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Türkiye’nin en önemli sorunu beka sorunudur” derken, oğlu AKP’de milletvekili olan ve hala AKP toplantılarında arzıendam eden Bülent Arınç “Şu anda ülkede beka diye bir sorun yok. Nereden çıktı bu beka meselesi” diyorsa kendisi AKP içindeki Truva atından başka bir şey değildir.
Biliyorsunuz Bülent Arınç’ın pkk ve fetö övgü sicili hayli geniş…
Çözüm süreci adı verilen günlerde “Artık sayın Öcalan demek, PKK bayrağı açmak, Öcalan posteri taşımak, özerklik, kürdistan gibi isteklerde bulunmak suç değil. Bunları suç olmaktan çıkardık. Bunlardan dolayı içeride yatanların hepsini serbest bıraktık…” şeklinde en radikal açıklamaları Bülent Arınç yapıyordu.
O süreçte birçok AKP’linin de buna benzer açıklamaları vardı. Ama Bülent Arınç kadar o süreci içselleştiren ve sahiplenen kimseyi görmedim. AKP, 15 Temmuz’dan sonra terörle mücadele noktasında pkk’nın anladığı dilden konuşmaya başlamıştır. Bülent Arınç’ın “MHP’nin anladığı anlamda milliyetçiliğe itirazım var” dediği konu işte budur.
MHP’nin fikrini, düşüncesini, dilini sevmeyen Bülent Arınç’a “beka” konusunu anlatmaya çalışmak zaman kaybıdır. Bu konuda da zaten bir kaygısı ve tasası olacağına inanmıyorum.
Bülent Arınç’ın terörle mücadele konusunda MHP’ye uyum sağlamış AKP’nin içinde bulunması kendisinin ızdırabıdır. Ama böyle birine katlanmakta aynı zamanda AKP’nin kendi külfetidir.
Bülent Arınç hadi MHP’yi ve Lideri Devlet Bahçeli’yi sevmiyorsun ve bu sebepten dolayı “Beka meselesine” karşı körleşiyorsun diyelim…
Fakat her mitinginde, her televizyon programında “Beka meselesine” vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fikir ve düşünce dayanaklarını niçin çürütmeye çalışıyorsun?
Hem de bunu AKP’nin seçime hazırlık toplantısında yapıyorsun…
Bir taraftan yeni parti kurma hazırlıkları içinde olan Abdullah Gül’e, Ahmet Davutoğlu’na sözde “Affetmeyeceğim bir tek şey var; AKP’nin karşısında bir başka parti kurup onunla AKP ile mücadele etmeye yeltenmeleri” diye mesaj veriyor, öte taraftan ise AKP içinde Recep Tayyip Erdoğan’ı fikir, düşünce ve duruş olarak çürütmeye çalışıyor.
En ilginç olanı da parti kurarlarsa “Affetmeyeceğim” dediği kişilerin arasında yer alan, Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu’nun yaveri durumundaki Ali Babacan’ı “Görüştüğüm 10 kişiden 9’u Ali Babacan’ı istiyordu. Madem aday gösterilmedi, Özhaseki’nin gezilerine Babacan da davet edilsin, birlikte gezsinler” şeklinde pazarlamaya çalışmasıdır. Burada aynı zamanda Mehmet Özhaseki’yi küçümsüyor. Söz konusu belediye başkanlığı olunca Ali Babacan kimdir? Ali Babacan’ı yoldan geçen her 10 kişiye sorsan ya 1 kişi tanır ya da kimse tanımaz iken buradaki sinsi mesajı da umarım herkes anlıyordur.
Bülent Arınç’ın beka konusunda da yaptığı böyle bir şeydir.
HDP’nin safında yer tutan Kemal-Meral-Temel beka konusunda cıvık cıvık yorumlar yapıyorsa zaten sırf bu yüzden Türkiye’nin bu konuda çok dikkatli olması gerektiğini anlıyoruz. Ama Cumhur ittifakının ortağı olan AKP içindeki birisi bunu söylerse bu HDP yanında saf tutanları güçlendirir. Bülent Arınç’ın sinsi sinsi yaptığı budur.
MHP Bülent Arınç’ın bu sinsiliklerinin farkındadır. AKP’nin de bunun farkında olması gerekiyor.
“Türkiye’nin beka sorunu yok” diyen kim varsa o kişinin kanı, soyu, ilişkileri, hizmet ettiği merkezler çok iyi incelenmelidir. Domates, biber, patlıcan bir saksıya bile eksen çıkar, büyür. Ama vatan toprağı gittiği vakit nefes alamazsın. Irak, Suriye, Libya buna örnektir. Terörle mücadele uğrunda on binlerce şehit ve gazi vermiş ve etrafı hala terör örgütleriyle örülen Türkiye’de “beka sorunu yok” diyebilen terör örgütlerine stratejik zaman ve güç kazandıranlardır.
Fethullah Gülen’in dizinin dibinde yemek yiyerek büyüdüğünü “Biz, bu süreç içerisinde kendisini yakinen tanıdık. O da bizi sevdi. Öyle düşünüyorum. Hatta o zaman bekardım, annemle birlikte kalıyordum. Annem rahmetli kendi elleriyle yemek hazırlar, cuma günleri vaazdan sonra kendisini alır evimize davet ederdik. Bir küçük dost grubuyla birlikte yemekler de yerdik.” sözleriyle anlatan Bülent Arınç gibiler işte bunu yapanlardır. MHP düşmanlığını geçtik, Bülent Arınç yaptığı “beka” açıklamasıyla da artık AKP ve Recep Tayyip Erdoğan düşmanı olduğunu göstermiştir.