Türkiye'nin başında sözde İslamcı bir iktidar var. Ama sözde İslamcı bu iktidar zamanı toplumdaki çürüme daha çok arttı. Hırsızlık, yolsuzluk, dolandırıcılık, tecavüz, cinayet, hukuksuzluk, adaletsizlik, cinnet, boşanmalar, terör aldı başını gidiyor.
Bunların hepsinde iktidarın yönetim tarzındaki payını kimse inkâr edemez. "Hırsızıma dokundurmam, hukuksuzluk yapana dokundurmam, hainime dokundurmam" şeklinde uzayıp giden her tutumları toplumdaki çürümenin başlıca sebebidir. 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda ortaya saçılanlar bunun en büyük kanıtı ve 14 yıllık AKP iktidarında her türlü örneği bulabilirsiniz.
Karaman'daki E.V'ndaki çocuklara tecavüz olayındaki AKP'nin duruşu da yeni en büyük örnek olmuştur.
Onlarca çocuğa tecavüz edilmiş, bunun her yönüyle ortaya çıkarılması lazım ama AKP iktidarı "bunun üzerini nasıl kapatırım" telaşındadır.
MHP'nin, çocuk istismarının önlenmesi için Meclis'e verdiği araştırma komisyonu kurulması önergesi, muhalefet partilerinin "Evet" oyuna karşı AKP'lilerin "Hayır" oyu vermesi nedeniyle reddedilmesi bu telaşın büyük adımı olmuştur.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'nun "Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz. Biz E.V'nı da tanıyoruz, hizmetlerini de takdir ediyoruz" sözleri de AKP iktidarının dehşet yönetimini bir kez daha tescillemiştir.
Çocuk istismarının önlenmesi için komisyon kurulmasından AKP niçin rahatsızlık duyar ki?
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu "Bir kereden bir şey olmaz" diye tecavüzü kutsarsa, bu toplumda çürüme olmazda ne olur?
AKP çok açık bir şekilde tecavüz olayında da sınıfta kalmıştır. İslamcı ve muhafazakâr kimliğinin sadece maske olduğu bir kez daha anlaşılmıştır.
Ahlaksızlığın zirvesinde bir olay yaşanırken, AKP'nin ahlaksızlığa sahip çıkması, ahlaksızlığı yapanları korumaya çalışması gerçek İslamcıları, muhafazakârları derin uykudan uyandırmaya yetmezse, daha ne yaşanması gerekmektedir?
Millete küfür edenlere şilt veren, her türlü ahlaksızlığa bulaşmış işadamlarına "Hayırsever" diyen bu iktidarın yakında E.V'na bir kıyak geçmesine hiç kimse şaşırmayacaktır.
AKP'nin hem de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı "Bir kereden bir şey olmaz" diye tecavüzü örtbas ediyor, AKP tabanındaki vatandaş "Hırsızlık yapılıyor da para yurt dışına mı çıkıyor?" diye hırsızlığa bilimsel açıklama getiriyor… Uyum birbirini hep böyle takip ediyor.
Sözde İslamcı iktidarın içler acısı hali bu şekildedir.
Bu kadar ahlaksızlık, rezillik karşısında ise müftüler, imamlar, hacılar, hocalar, şeyhler hala AKP'yi kutsamakla meşguldür.
Ahlaksızlığın korunduğu yerde elbette ahlak yenilmeye mahkûmdur…