Türk siyasetinde MHP her zaman "önemli olan nicelik değil nitelik" sözünün en büyük örneği olmuştur. MHP tarihi boyunca mecliste olduğu yahut olmadığı vakitlerde hep "MHP bu olaya nasıl bakar?" gözüyle bakılan bir parti olmuştur. MHP'nin güçlü ideolojisi, güçlü fikirleri kendi gücünün ana kaynağını oluşturmaktadır. MHP, kurucu genel başkanı Başbuğ Alparslan Türkeş ve mevcut genel başkanı Sayın Devlet Bahçeli zamanında hep Türkiye'nin menfaatleri ölçüsünde siyaset yaptığı için söylem ve eylem olarak gücünü hep korumuştur.
Türkiye'ye zarar vermek isteyenlerin ve Türkiye üzerinde hesabı olanların ilk saldırdığı parti her zaman MHP olmuştur. Bu manada en çok bedel ödeyen partide MHP olmuştur.
Tarihte çok örnek var ama sırf günümüze baktığımızda bile bunun somut örneklerini görmekteyiz. TBMM'de grubu olan partiler içinde milletvekili sayısı en az olan parti MHP'dir ama en çok hedefe konulan partide MHP'dir.
Partiler arasında ittifaklar kuruluyor, yeni ittifak hazırlıkları yapılıyor. Ama en çok saldırıya uğrayan parti bu süreçte bile MHP…
AKP'nin 316, MHP'nin 35 milletvekili var. Ama MHP ve Lideri Devlet Bahçeli AKP'den, Recep Tayyip Erdoğan'dan, Binali Yıldırım'dan daha çok saldırıya uğruyor.
Hem de 24 saat saldırıya hiç ara vermeyenler kim biliyor musunuz?
"MHP bitti, MHP tükendi, MHP'nin oy oranı %3-4 oldu" diyen CHP, HDP, İP, Perinçek ve yancıları… Biten, tükenen partiye niçin 24 saat saldırıyorsunuz o halde?
"Önemli olan nicelik değil nitelik" sözü işte burada anlam kazanıyor. Çünkü MHP bunların oyunlarını, tezgâhlarını her türlü bozuyor. İşte bu yüzden sebep, konu ne olursa olsun hepsinde de MHP'ye saldırmayı öncelik olarak kabul ediyorlar.
Mesela CHP, HDP, İP kendi arasında sürekli uyum içinde, sürekli yanyana durabiliyorlar. MHP'ye "niçin AKP ile birlikte hareket ediyorsun?" sorgusunu yapabiliyorlar.
Geçtiğimiz gün MHP Lideri Devlet Bahçeli 26 Ağustos tarihi için erken seçim önerinde bulunuyor. Hepsi yine çıldırmış gibi MHP'ye saldırıyor. MHP'nin erken seçime karşı çıktığı dönemde de yine aynı partiler çıldırmış gibi MHP'ye saldırıyordu. Yani amaçları bir olay, bir konu değil. Herşeyi MHP'ye saldırmak için bahane görüyorlar.
CHP-HDP-İP ve yancıları "erken seçim" için sözde kendinizi parçalıyordunuz. Niçin MHP Lideri Devlet Bahçeli gerekçelerini açıklayarak erken seçim önerdiğinde koro halinde saldırıya geçtiniz?
CHP, HDP, İP normalde "erken seçimi" duyunca gözüne far tutulmuş tavşana döndüler.
"Hodri meydan" diye efelik yapsalarda, arka planları henüz bomboş şekildedir. 16 Nisan referandumundan hemen sonra "Önümüzdeki dönem ittifaklar süreci olacak" diyen Kemal Kılıçdaroğlu hala kendi ittifakını resmiyette sağlayabilmiş değildir. Meral Akşener "İkinci turda sonuna kadar Hayır bloku ve CHP'nin yanındayız" diyerek yerini sabitlemiş ve belli etmiştir. CHP ve yancısı İP, HDP'ye muhtaç durumdadır. Meral Akşener'in partisi konferanslarda HDP ile yanyana gelerek ısınma turları yapıyor. CHP ise HDP'nin etrafında adeta pervane olmuştur.
16 Nisan referandumunda yanyana duranların hepsi Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde yanyana duracaktır. Çünkü fikirleri aynı, ruhları aynı, hedefleri aynı… CHP, HDP, İP arasında bir fark gören var mı?
Mesela AKP herhangi bir yanlış adım attığında MHP çok yüksek sesle uyarılarını yapabilmiştir. Barzani paçavrası, Kerkük konusu, Atatürk ve Cumhuriyet meselesi, FETÖ'nün siyasi ayağı, özerklik ve federasyon konusu bunlara en büyük örnektir.
CHP-HDP, İP arasında hiç böyle bir durum var mıdır?
Hepsi aynı vücudun birbirine uyumlu organı olmuştur.
Bunların MHP'ye saldırması MHP'nin doğru yolda olduğunu göstermektedir. MHP kimin nasırına basıyorsa bilin ki, onlarda şer düşünceler vardır.
MHP kıyamete kadar yaşayacak Türkiye'nin güçlü bir siyasi varlığıdır. Kimler siyasi çöplüğe gitti ama MHP hep var olmuş ve olacaktır. MHP'ye yapılan saldırılara "kim ve niçin yapıyor?" sorusuyla baktığınızda her şey daha net anlaşılacaktır.
MHP'nin siyasi niteliği ve Lideri Devlet Bahçeli'nin siyasi stratejileri birilerini çıldırtmaya devam edecek. Ama en sonunda kazanan Türkiye olacaktır.