Meral Akşener’in HDP konusundaki “U” dönüşü, Ahmet Davutoğlu ve Temel Karamollaoğlu’nun “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözüne alerjisi, Sırrı Süreyya Önder’in HDP-İP itirafları, CHP’nin terör örgütleri PKK ve DHKP-C’ye sahip çıkan klasikleri araya girince kendisinin arada kaynayacağını sandı. Ama ben onu arada kaynatmam. Onunla özel ilgilenirim. Onunla ilgili de özel kitap hazırlayacağım için onu atlamam mümkün değildir. Geçtiğimiz haftalarda yine bir video çekmiş ve benim adımı da zikrederek MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’yi hedef alan açıklamalar yapmış…
Malum müptezel Sabahattin Önkibar’dan bahsediyorum.
Rasim Ozan Kütahyalı’dan girmiş Ahmet Türk’ten çıkmış… Aklınca Ülkücü Hareket içinde fitne yayacak, fesat bulaştıracak… Konuşmasının geneli hep bu yönde…
Sabahattin Önkibar konuşmasında “Devlet Bahçeli, bunlarla görüştü, beni MHP Genel Merkezi’nden içeri sokmuyor” diyor. Bay müptezel Sabahattin Önkibar, basın toplantılarında MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin hemen yanında oturup, herkesten önce onun sigarasını hızlı Gonzales gibi yaktığın günleri unuttun mu?
Hele hele 2000 yılında Türkiye gazetesinde MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi öve öve bitiremediğin şu cümleleri hatırladın mı? :
“Alparslan Türkeş’in vefatı gerçekten ülke açısından büyük bir kayıptır ancak tesellimiz emanetinin ehline teslimidir. Türkeş Bey’in Bozkurtları kutsal emaneti layık olana tevdi etmiş ve Başbuğlarının kemiklerini sızlatmamışlar, tersine ruhunu şad etmişlerdir. Devlet Bahçeli Bey, bugün Merhum Türkeş’in yolunda, izinde ve ilkelerinde sapmaksızın yürüyor. Yürümüyor adeta koşuyor. Evet, bayrağı merhumun işaret ettiği gibi daha yukarılara taşıyor. Keşke Türkeş Bey bugünleri görse ve eseriyle övünebilseydi.
“Kuşkusuz temel belirleyici olan da lider Bahçeli’nin tutumudur. Devlet Bey var olan medya anarşisinde imajını düzgün tutmayı becermiş ve inandırıcılığı ile karizmasını gölgelememiştir.”
***
“Bir yıllık seyriyle lider olduğunu kanıtlayan Sayın Bahçeli”
***
Nerede menfaati varsa çadırını oraya kuran Sabahattin Önkibar işte budur.
Dün, MHP Lideri Devlet Bahçeli hakkında bu övgüleri yazan, bugün ona karşı her türlü alçak yazıyı yazıyor ve konuşmayı yapabiliyor. Çünkü o menfaatleri için her şeyci olur. “Enver Ören”ci idi. “Cem Uzan”cı oldu, “Haydar Baş”cı oldu, FETÖ merkezli olan MHP düşmanı Yeniçağ isimli gazetede Ankara temsilcisi oldu, “Doğu Perinçek”ci oldu, “Meral Akşener” ci oldu, en son “Oda Tv”ci, CHP’li ve “Ekrem İmamoğlu”cu olmuştu. En son olarak da “Nerede beleş, oraya yerleş. Mansur Yavaş’ın siyasette yaptığı budur.” dediği, “parti parti dolaşıyor” dediği, “12 Eylül 2010 referandumunda cemaate çalıştı” dediği Mansur Yavaş’ı öve öve bitiremeyen konuşmasına denk geldim.
Bakalım bundan sonra çadırı nereye kuracak? Ama nereye giderse gitsin, MHP ve Devlet Bahçeli düşmanlığını bırakmıyor. Bir de kafayı bana taktı ki benim adım geçmeyen konuşma yapamıyor, yazı yazamıyor.
Gelelim yazımın başında bahsettiğim Önkibar’ın videosunun konusuna…
Biliyorsunuz MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli ve Rasim Ozan Kütahyalı arasında bir diyalog yaşanmıştı. 3 Mayıs Milliyetçiler Bayramı’nın olduğu gün Beyaz TV’deki bir programda 3 Mayıs 1944 olaylarında dönemin iktidarı CHP’nin Türkçülere, Türk milliyetçilerine yönelik zulümleri anlatılmış, Ülkücülerin 3 Mayıs Milliyetçiler Bayramı defalarca tebrik edilmiş ve 3 Mayıs’ta Türkçülere yaşatılan acının hiç kimse tarafından unutulmaması vurgulanmıştı. Programı izleyen MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli de Beyaz TV ekranlarında ‘3 Mayıs Milliyetçiler Günü’ne gösterilen ilgiye ve kutlamaya dair program sunucusuna tebrik ve teşekkür mesajı göndermişti. Ana konu buydu. Program bitiminde de Rasim Ozan Kütahyalı’nın, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin programa yönelik tebrik ve teşekkürüne karşılık vermek için telefonla MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi araması ve teşekkür etmesi de bu konunun finali olmuştu.
Ortada vatana, millete bir ihanet edilmiş de MHP Lideri Devlet Bahçeli, Beyaz TV’yi arayıp tebrik ve teşekkür etmiş gibi algı yaratanların gizlediği “3 Mayıs Milliyetçilik Bayramı”na yönelik olumlu ifadelerin kullanılması, defalarca kutlama yapılması ve Türkçülere yapılan zulümlerden, işkencelerden bahsedilmesidir. Bu gizlemeyi Sabahattin Önkibar müptezeli de yapmıştır. Bu yaşananlardan, diyaloglardan hiç bahsetmeyip sadece “Devlet Bahçeli, Rasim Ozan Kütahyalı’yı telefonla aradı görüştü” propagandası yapmıştır. Rasim Ozan Kütahyalı’nın bilinen malum sicili de ortada olunca Önkibar ve benzerleri buradan fitne çıkarmadan durabilir mi?
Önkibar müptezeli diyor ki: Devlet Bahçeli’nin Basın Danışmanı Yıldıray Çiçek, geçmişte Ozan Rasim Kütahyalı ve eşi Nagehan Alçı’ya bunları bunları yazmıştı. Devlet Bahçeli de onunla görüştü”
Yazdığımızı, söylediğimizi inkâr mı ediyoruz? Rasim Ozan Kütahyalı yarın yaptıklarının aynısını yapsın, yine en ağır yazıları elbette bir bir yazacağız.
Beyaz TV’deki o programdan ve bu yaşanan diyaloglardan bir gün önce “Ahmet Altan’a tahliye isteyen” Rasim Ozan Kütahyalı’nın eşi Nagehan Alçı’ya en ağır yazıyı yazan yine bendim. Seçimler öncesi Apo’nun mektubu konusunda yanlış ve yalan bilgiler vererek MHP’ye iftira atan Nagehan Alçı’ya MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin verdiği ağır cevap hafızalarımızdadır. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin seçimler sonrası gazetelere “Aşağıdaki isimleri yazılmış zevat-ı muteber (!) aylar süren yoğun ve yorucu bir iftira kampanyasından yüzlerinin akıyla çıktılar (!). Allah var ya, partimizi yılmadan kötülediler” diyerek verdiği ve “Sayısız iftiranıza teşekkür ederim” şeklinde ironi yaptığı ilanında adı olanlardan birisi de Nagehan Alçı’dır. O birçok gazetecinin adının olduğu ilanda bu müptezel Sabahattin Önkibar’ın adı da vardır.
O yüzden MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin temel ölçüsü her daim kötülükle mücadele, iyiliği ise güçlendirme adına olmuştur. Kur’an’ı Kerim’de ölçü olan “Sen kötülüğü, en güzel hareketle önle” (Fussilet Suresi,34) ölçüsüne uygundur. Dün bölücü söylemleri olan birisi bugün “Alparslan Türkeş’in kitabı tekrar basılmalı, onu herkes okumalı” diyorsa, “Türkçüler Bayramı kutlu olsun” diyorsa, “Türkçülere yapılan zulümleri ve işkenceleri kimse unutmasın” diyorsa burada kaybeden MHP olmaz.
MHP Lideri Devlet Bahçeli kötülükle mücadele eder, iyiyi güçlendirmeye çalışır. Siz ise kötülüğü devam ettirene destek verirsiniz.
Mesela müptezel Sabahattin Önkibar en son yerel seçimlerde CHP’yi desteklemedin mi? İstanbul’da CHP-HDP-İP adayı Ekrem İmamoğlu’nun kazanması için kendini yırtmadın mı?
Ekrem İmamoğlu, HDP-PKK-Demirtaş sevdasından zerre geri adım attı mı?
PKK kurucusu teröristbaşı Sakine Cansız’a ağıtlar yakan CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na bu konu sorulduğunda milyonların huzurunda “Hiçbir görüşüm değişmedi. Aynı görüşteyim” dediğinde sen yine oyunu götürüp CHP’ye vermedin mi?
CHP’nin en çok öne çıkan ismi Özgür Özel, Nagehan Alçı’yı telefonla arayıp saatlerce konuştuğunda kim eleştirdi? CHP’den, İP’ten kim tepki verdi? Önkibar, partisi CHP’ye yönelik bir tepki videosu çekti mi?
Yani sizin meseleniz hiçbir zaman kötülükle, hainlikle, ihanetle mücadele olmamıştır.
O yüzden MHP’yi değerlendirmeleriniz bu yüzden hem ahmakça, hem de düşmanca olmaktadır.
Müptezel Sabahattin Önkibar o videodaki konuşmasında bir de Ahmet Türk’ün sağlığı konusunda MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin takındığı tavrı diline dolamış…
“Afrin yıkılsın, tüm teröristler yıkılsın” diyen, “Nusaybin’de siviller dışarı çıkarıldıktan sonra, taş üstünde taş, gövde üstünde baş bırakılmadan teröristler temizlensin” diyen ve bunda da büyük sonuç alan bir lidere “Ahmet Türk ağır hasta” diye aracı geldiğinde sağduyulu ve sorumluluk sahibi devlet adamı olarak “O halde tutuksuz yargılansın. Tedavisi yapılsın.” demiştir. Meselenin tüm özeti budur. Terörist Demirtaş’a kendilerinin yaptığı gibi “Tahliye edin rahat rahat Cumhurbaşkanı olsun” ya da “şuranın, buranın başına getirin” gibi bir durum söz konusu olmamıştır. Aslında çok geniş çerçeveli Türk devletinin terörle mücadelesinin uluslararası düşünüldüğü ve istismar alanı bırakılmaması adına insani bir adım olmuştur.
Şimdi Önkibar denilen müptezele soralım. MHP Lideri Devlet Bahçeli hangi gün Ahmet Türk ile bir siyasi projede yanyana geldi?
Sen, 16 Nisan referandumunda Ahmet Türk ile aynı saflarda “Hayır” propagandası yapmadın mı? Senin oy verdiğin CHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal Mardin’e gidip el ele, kol kola aynı salonda Ahmet Türk ile “Referanduma Hayır” programı yapmadı mı?
Senin yeni Genel Başkanın Kemal Kılıçdaroğlu sözde “Adalet Yürüyüşü” programında Ahmet Türk ile beraber kilometrelerce yürümedi mi?
Senin yeni Genel Başkanın Kemal Kılıçdaroğlu deşifre olan bir sabah kahvaltısında CHP-HDP ittifakını görüşmek için Ahmet Türk ile buluşmadı mı? Ahmet Türk “Seçim ittifakı konusunda hangi tespitleri yaptıysam Kemal Kılıçdaroğlu onayladı” demedi mi?
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli içinde Ahmet Türk’ün de belediye başkanlığı yaptığı HDP’li Belediyelere kayyum atanınca “Diyarbakır, Mardin, Van Büyükşehir Belediye Başkanlıklarının idaresi egemenliğin yegane sahibi Türk milletinin doğrudan kontrolündedir. Belediye imkanlarını Mehmetçik katillerine sunmanın, Anayasa ve kanunları yok saymanın, sandıktan çıkan oy ve desteği yanlışa yormanın ahlaken ve hukuken bedeli herkes için bir ve aynıdır. “açıklamasını yaparken, senin Genel Başkanın Kemal Kılıçdaroğlu HDP’li Belediyelere kayyum atanmasına karşı çıkıp, Ahmet Türk’ü telefonla arayıp “Geçmiş olsun” demedi mi?
Senin “Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaşların aldığı oylar, gerçekte laikliği ve Atatürk’ü yaşatma adına milletin yarınlarımız adına yaktığı ümit ışıklarıdır..” diyerek övdüğün, oy istediğin Ekrem İmamoğlu HDP’li Belediyelere kayyum atanmasına karşı çıkmadı mı, aralarında Ahmet Türk’ün bulunduğu belediye başkanlarına destek olsun diye Diyarbakır’a gitmedi mi? Türk devletini, Ahmet Türk gibilere sahip çıkmak için Avrupa’ya şikayet etmedi mi?
Tüm bunlardan ne sonuç çıkıyor?
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Ahmet Türk’ün yaşadığı sağlık sorunu konusunda sağduyulu, devlet adamı mesafeli duruşundan başka bir ilişkisi yok ama Önkibar gibi müptezellerin oy verdiği, desteklediği CHP Ahmet Türk’ün siyasi proje yoldaşıdır. Tüm bu örneklere rağmen ben daha başka ne anlatayım? MHP ve Devlet Bahçeli takıntılı Sebahattin Önkibar Türkiye gazetesinde MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi övdüğü günlerde bakın buna benzer konuda ne yazıyordu?
MHP Lideri Devlet Bahçeli Başbakan yardımcısı iken Diyarbakır’da Bölgesel Kalkınma Planı Uygulama Toplantısına katılmış, o toplantıda HADEP’li Belediye Başkanı Feridun Çelik’in “Üniter yapıyı korumaktan” bahseden konuşmasını alkışlamıştı. Bu alkış o günlerde çok tartışılmış, hatta yine bugün yapıldığı gibi fitne konusu yapılmak istenmişti. MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye daha sonra bu alkış sorulduğunda “Ben Türk devletinin üniter yapısını korumaktan bahseden herkesi alkışlarım” demişti. Bugün Ahmet Türk üzerinden fitne yapan Sabahaddin Önkibar, o günlerde bakın bu konu hakkında şimdi söylediklerinin tam tersini yazıyor ve neler söylüyordu:
“Gelelim MHP Lideri ve Başbakan yardımcısı Devlet Bahçeli’nin Diyarbakır’a yaptığı çıkarmaya:
Bu gezi de yine mübalağasız hem Türkiye’nin normalleşmesi, hem de demokratikleşmemiz için fevkalade isabet kaydeden bir adım olmuştur.
PKK ile yapılan ve yıllardır süren silahlı mücadele kazanılmış ancak sorun ortadan kalkmamıştır. Yani başka bir ifadeyle sivrisinekler yok edilmiş lakin onu üreten bataklık henüz kurutulamamıştır.
İşte MHP liderinin bakanları ile Diyarbakır’da yaptığı çıkarma bu amaca hizmet edecek önemli bir adımdır.
Bir başka güzel şey, Bahçeli’nin HADEP’li belediye başkanı ile verdiği güzel fotoğraftır.
Bu sütunü izleyenler, bizim PKK ve HADEP’e nasıl baktığımızı iyi bilirler ama sorunun aşılması için terörü istemeyen bölge insanı ile diyalog artık kaçınılmazdır. MHP’nin bölgeye giderek zeytin dalı uzatması ve HADEP’in de buna mukabelede bulunması gelecek acısından önemlidir.
Eğer MHP-HADEP barışını sağlam bir zemine oturtabilir ve onu kurumsallaştırırsak bölgede barışın önü ciddi anlamda açılacaktır.
Kuşkusuz bir gezi ile her şeye tamam demek ve şehit edilen binleri unutmak mümkün değildir ama yeni şehitler olmasın diye MHP de devlet gibi davranmalı ve “intikam alma” duygusunu törpüleyip sorunu yok etmeye çalışmalıdır. Açıkçası atılan Diyarbakır seferi adımı bu açıdan önemlidir ve demokratikleşme rüzgarımıza da iyi bir nefestir. Diyarbakır’ın HADEP’li başkanını alkışlama olgunluğunu gösterebilen MHP Lideri, AB’ye girmek ve bir potada erimek için başka başka adımları atabileceğinin de işaretini vermiştir.” (Türkiye gazetesi/ 2000)”
Önkibar videosunda bir de Hasip Kaplan’ın gelip MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin elini sıkmasından bahsediyor. HDP’li birçok isim gelip elini sıktı? Ne değişti? MHP Lideri Devlet Bahçeli terörle mücadele kararlılığından mı vazgeçti? HDP’li Belediyelere kayyum atanmasından mı vazgeçti? HDP ile ittifakı CHP değil de MHP mi yaptı? Oysa, Hasip Kaplan 1 Kasım seçimleri sonrası aynı Önkibar gibi MHP üzerinde operasyon yapmak isteyenlere destek veriyor, MHP’de kongre yapmak isteyenleri sosyal medya üzerinden destekliyordu.
Önkibar ve benzerleri hangi fitneyi yaparsa yapsın MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Türk milletine, devletine, vatanına gelecek herhangi bir tehlikede hiçbir Allah’ın kulunu tanımayacağını herkes bilir.
Ben, PKK açılımı yapıldığı günlerde “Başbuğ Alparslan Türkeş sağlığında, MHP Lideri Devlet Bahçeli şimdi İmralı’ya gidip baş başa Öcalan ile görüşme yapmış olsa zerre kadar şüphe etmem” şeklinde cümlelerimin olduğu bir yazı yazmıştım. Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in Leyla Zana ve ekibiyle mecliste görüşüp, onları ağırladığında da toplumsal hangi mesajları verdiğini herkes biliyor.
O yüzden bu ve benzeri konulardaki hiçbir fitneniz, fesadınız MHP’ye işlemez. MHP’yi sorgulamaya kalkanlar hiç kiminle olduklarını, hangi ihanetlere hizmet ettiklerini görmüyor mu?
Ya sen MHP düşmanı müptezel Önkibar, CHP’ye oy verip, MHP’nin ve Devlet Bahçeli’nin vatanseverliğini mi sorguluyorsun? Kimlerle düşüp kalktığına bakmayıp, MHP’nin kiminle görüşüp, kiminle görüşmeyeceğine mi akıl veriyorsun?
Hadi o aklını genel başkanın Kemal Kılıçdaroğlu’na ver, oy verdiğin Ekrem İmamoğlu’na ver de… PKK’dan, YPG’den, PYD’den, DHKP-C’den, FETÖ’den ve ihanetlerden uzak dursunlar…