Mustafa Kemal Atatürk sonrası CHP’nin genetiğini bozmak için çok uğraştılar. Gün geçtikçe de milli ve manevi çizgiden iyice uzaklaştırdılar. Bunda da gerçekten bir hayli başarılı oldular. Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ne zarar vermeye kalkan emperyalist tüm devletlere ve Türkiye içindeki tüm hainlere haddini bildirirken, ondan sonraki CHP yavaş yavaş Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmak isteyenlere adeta hücre evi olmuştur. Özellikle 1980 öncesi ve sonrası silahlı tüm terör örgütlerini bünyesine tohum olarak ekti ve sonra şefkatle büyüttü. Bir kaset operasyonu sonrası CHP’nin başına getirilen Kemal Kılıçdaroğlu zamanında ise, özellikle de son beş yıldır CHP’nin yan yana anılmadığı terör örgütü yoktur. CHP’ye Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte yerleşen kadrolar, adeta Türkiye Cumhuriyeti’nden intikam alma yemini etmiş gibi davranmaktadır. Yeter ki, eline silah almış bir terör örgütü olsun, CHP’nin onu baş tacı yapmaması için hiçbir sebep yoktur. PKK’dan TİKKO’ya, DHKP- C’den FETÖ’ye, MLKP’den YPG’ye kadar tüm terör örgütlerinin vekâleti CHP’dedir.
Bu terör örgütlerine ne zaman sahip çıkılacak olursa Kemal Kılıçdaroğlu ve kadrosu adeta seferberlik halini almaktadır. Terör örgütü PKK ile ilgili iç içe geçmiş hallerini bilmeyen yoktur. FETÖ terör örgütüne, 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası “15 Temmuz tiyatrodur” algısı yaratarak verdikleri destekler, FETÖ’nün siyasi projelerindeki rolleri, terör örgütü YPG askerlerimizi şehit ederken onlara “Terör örgütü değil. Vatanını koruyan oluşum” diyerek omuz vermeleri tarihe geçmiş terör destekleri olmuştur. CHP’nin kurulduğu günden bu yana destek verdiği bir terör örgütü de DHKP-C’dir. DHKP-C aslında tam çekirdek CHP ailesindendir. CHP zaten bu terör örgütüne CHP Genel Merkezi içindeki sorumlu bir görevde gibi davranmaktadır.
CHP, milletimizin koronavirüs karşısında hayatta kalma mücadelesi verdiği günlerde bile terör örgütlerine sevdasına ara vermedi. CHP, aynı kocası öldüğü gün, başka bir adamla basılan ve “Ne yapıyorsun sen?” dediklerinde “Stresten ne yaptığımı bilmiyorum” diyen kadın gibidir.
Bir taraftan terör örgütü PKK ve FETÖ mensuplarını infaz yasasıyla kurtarmaya çalışırken, bir taraftan da DHKP- C’nin kurduğu müzik grubunun üyeleriyle özel ilgilenmiştir. Özgür Özel isimli tipitip kaç kere bu konuda Mecliste söz alarak, sosyal medya üzerinden yaptığı yorumlarla gündem yaratmaya çalışmıştır.
Şehit cenazelerinde sırıtan ama Grup Yorum üyeleri ölüm orucu tutarak öldüklerinde ağıtlar yakan CHP’nin komedyeni Özgür Özel, teröristlerin kendi iradeleriyle ölümünden bile Türk devletini suçlu tutmuştur.
Özgür Özel, Türk devletine adeta “niye pazarlık yapmadınız?” diyerek saldırmış ve “Devlet, ‘Korona geçince bir konser verirsiniz’ dese orada ölüm orucunu bırakacak. Orada o söz verilmiyor, Helin hayatını kaybediyor. Bir konser sözü versek yaşayacaktı.” diyerek suçlama getirmiştir.
Ölen Grup Yorum üyesi, bir hayır işi yerine getirilmediği için mi ölüm orucuna başlamıştı?
Yoksa DHKP-C terör örgütüne alan açma propagandası için mi?
Halen ölüm orucu tutan Grup Yorum üyeleri ne istemektedir?
CHP her şeyden DHKP-C terör örgütünün ve onun kurduğu müzik grubu Grup Yorum’un ne olduğunu millete açıklamalıdır.
Birçok asker, polis ve masum vatandaşın katili olan, silahlı, bombalı eylem yapan, terör örgütü PKK’nın kardeş terör örgütü olan DHKP- C, CHP için neyi ifade ediyor?
Grup Yorum üyeleri bir bakmışsın bir teröristin mezarında poz veriyor, bir bakıyorsunuz şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın katili olan teröristin anne ve babasını konserinde konuşturarak, katile anma programı düzenliyor. Böyle bir terör örgütü, CHP’nin neyi oluyor?
Şehit savcının katillerine sahip çıkan bir alçaklık, CHP’ye yakışıyor mu?
Elbette çok yakışıyor, zaten CHP’nin siyasi mesleği teröristlere, terör örgütlerine sahip çıkmak değil mi?
CHP’ye yeter ki, terörist de, terör örgütü de…
Demokrasi, özgürlük, insan hakları kavramlarıyla kurdukları süslü nutuklarla hemen sahip çıkacaklardır. Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP’nin bozulma süreci zirveye çıkmış, CHP adeta kokuşmuş durumdadır. CHP’nin bundan başka bozulacak alanı kalmamış, tüm kredisini tüketmiştir.
CHP’yi kuran Mustafa Kemal Atatürk, Türk düşmanlarını denize döksün, karaya gömsün. Ama şu an CHP’yi yöneten Kemal Kılıçdaroğlu ise ne kadar Türk milletinin düşmanı varsa hepsini CHP’de baş tacı yapsın…
Nereden nereye?
PKK’nın siyasi kampı, DHKP-C’nin hücre evi, FETÖ’nün sıcak yuvası, YPG’nin şefkat gördüğü el olan CHP, Türk milleti için siyasi bir virüs haline gelmiştir. CHP’nin bu mikropluklarına karşı etkili mücadele edilmezse bunun zararını Türkiye görecektir.
CHP’nin PKK-HDP ilişkisi yanında yancılık yapan Meral Akşener ve adamları, tipitip Özgür Özel’in ve diğer CHP’lilerin DHKP- C’ye sahip çıkmasına yine sessiz kalmıştır? Siyasi menfaat uğruna şehit asker ve polislerimizin katilleriyle yol yürüyen bunlar, bu toplumun yüz karalarıdır. Bunlara tepki göstermeyeceksiniz de, neye tepki göstereceksiniz acaba?