31 Mart yerel seçimleri öncesi sosyal medyada “Her şey Çok Güzel Olacak” rüzgârı estiren sanatçılar vardı. Hepsi de kendilerini CHP’ye beğendirmek için birbiriyle yarışıyordu. Hatta öyle pespaye yorumlar yapıyorlardı ki, resmen aklımızla da alay ediyorlardı.
Mesela Athena Grubunun solisti Gökhan Özoğuz isimli sanatçı, içinde PKK-HDP sevdası ve şehit Ömer Halisdemir alerjisi taşıyan Ekrem İmamoğlu için “Bugünün Atatürk’üdür kendisi!” diye yorumda dahi bulunuyordu. Öyle hava estiriyorlardı ki, sanki “Her şey Çok Güzel Olacak” demeyen sanatçının sanatçılığı bitecek, bir daha kimse yüzüne bakmayacak gibiydi…
Ekrem İmamoğlu kazanıp çapsızlığını ortaya koyunca, kendini daha çok HDP’ye adayınca o “Her Şey Çok Güzel Olacak” diyen sanatçılar ortadan kayboldu. Sonra Kaz Dağlarındaki ağaç katliamı konusunda ortaya çıktılar. Görünürde duyarlılık gibi görünse de konu hükümete vurmak olunca ortaya çıkıyorlardı. Duyarlılık kasıyorlardı ama aynı günlerde Türkiye genelinde birçok ormanı terör örgütü PKK “Biz yaktık” diye sahiplenince bunlar Kaz Dağları konusunu da bırakıp yine kaçtılar.
Çünkü PKK’ya ve HDP’ye vursalar, konu CHP’ye bağlanacaktı. CHP de terör örgütü PKK’nın yaktığı ormanlar hakkında çıt sesi bile çıkaramayınca, bu sözde sanatçılar da doğal olarak üç maymunu oynamayı tercih ettiler. Hey sanatçılar! Hani nerede çevre duyarlılığınız?
“Bugünün Atatürk’ü” ilan ettiğiniz adamlar, PKK’ya yardım ve yataklık edenlerin gönüllü avukatlığını yapıyor, niçin bir tepkiniz yok? Duyarlı rolünü niçin hükümet söz konusu olunca oynuyorsunuz da, CHP, PKK, HDP söz konusu olunca oynayamıyorsunuz? “Ana-Baba- Evlat” etrafında gelişen her konu sanatçının ilgi ve duyarlılık alanıdır. Gerçek bir sanatçı sinema ve dizi filmlerinde, şarkılarında, şiirlerinde, yazılarında bu konularda hep duyarlı davranır. Gerçekte duyarlı olmayanlar bile taşıdıkları sanatçı sıfatı sebebiyle duyarlı gözükmek zorunda kaldır.
Fakat kaç gündür Diyarbakır’da HDP binası önünde evlatları PKK tarafından kaçırılan anaların, babaların feryatları yükselirken “Her şey Çok Güzel Olacak” tayfasından, Kaz Dağları tayfasından ses çıkmıyor. Niye? Çünkü terör örgütü PKK, HDP aracılığıyla bölge halkının evlatlarını kaçırıp, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Vatanını korumaya çalışan oluşum” diye kutsadığı, silahlarını ABD’nin verdiği terör örgütü YPG’ye götürdüğü için ses çıkaramıyorlar. Nerden ses etseler, bumerang gibi gelip kendilerini vuracak. PKK’nın kurucularından terörist Sakine Cansız’ın öldürülmesi ardından ağıtlar yakan Canan Kaftancıoğlu’nun yargılandığı suçlardan dolayı 153 sanatçı “Canan Kaftancıoğlu 16 milyon insanın sesidir, bu sesin susturulmasına izin vermeyeceğiz. 16 milyon İstanbulluyla birlikte seninleyiz Canan. Asla yalnız yürümeyeceksin” şeklinde ortak açıklama yaparak destek olmuşlar.
Canan Kaftancıoğlu gibi PKK sevdalısı, toplumun milli ve dini değerlerini alaya alan birine destek açıklaması yapan Arif Sağ, Ataol Behramoğlu, Barış Atay, Bedri Baykam, Bülent Emrah Parlak, Cahit Berkay, Edip Akbayram, Erdal Erzincan, Fazıl Say, Ferhan Şensoy, Genco Erkal, Leman Sam, Müjdat Gezen, Rutkay Aziz, Zülfü Livaneli, Murathan Mungan gibi sanatçılar ve “Her şey Çok Güzel Olacak” tayfasının tamamı çocuklarını PKK’nın kaçırdığı Analara, Babalara da destek açıklaması yapacak mı?
Yanyana gelip açıklama yapmalarından da vazgeçtik. Sosyal medya hesaplarından bir twit atacaklar mı? Çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılmış anaların, babaların feryatlarını duyacaklar mı? Sanatçı kimlikli duyarlılık balonları ses verin? Maskesiniz düştü, gerçek yüzünüz göründü…