Hayvanat Bahçesi'nden bir aslan kaçmıştı. Önüne geleni pençeleyerek caddelerde, sokaklarda koşmaya başladı. Eli silahlı polisler, askerler ardına düştüler. Ama aslana bir türlü yetişemiyorlardı.
Sokaklardan birinden caddeye çıkan ufak tefek, çelimsiz bir adamla aslan burun buruna geldiler. Pencereden bakanlar, "Şimdi şu zavallıyı da parçalayacak..." diyorlardı. Oysa adam hiç telaş etmeden elini cebine atıp tabancasını çıkardı, ateş etti. Aslan yere yuvarlanıverdi.
Herkes bu gözüpek adamın çevresine toplandı, tebrik ettiler. Olay yerine gelen gazeteciler adını sordular.
- Söylemem, dedi.
- Gereksiz yere alçakgönüllülük göstermeyin. Bu, büyük bir kahramanlıktır.
- Söylerim ama yazamazsınız.
- Biz yazarız, dedi gazeteciler.
- Mademki yazacağınıza söz verdiniz, söyleyim. "Ben, Ülkücüyüm."
Herkes şaşkın şaşkın bakınırken adam gülümseyerek uzaklaştı.
Ertesi gün gazetelerde yer alan haberin başlığı şöyleydi:
"Acımasız Ülkücü, zavallı bir aslanı tabancayla vurdu."
***
Bu fıkrayı daha önce benzer konular için yine anlatmıştım. Medyanın MHP ve Lideri Devlet Bahçeli hakkında haksız, iftira yüklü, gerçekleri gizleyen haberlerini ne zaman görsem aklıma direkt bu fıkra gelir. Cumhuriyet Bayramı'nın 93. yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde Anıtkabir'de yapılan törende MHP Lideri Devlet Bahçeli ile ilgili yapılan haberde buna son örnek olmuştur. Haberi yapan ise yayın hayatını yalan ve iftirayla geçiren Yeniçağ gazetesi.
Haberin başlığı "Bahçeli'nin Anıtkabir'de zor anları", haberin özeti ise "Başkent'teki 29 Ekim törenlerinde rahatsız olduğu gözlenen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi koluna giren 2 kişi bir an olsun yalnız bırakmadı."
Yapmaya çalıştıkları ise "Devlet Bahçeli hasta" propagandasıdır.
Hava yağışlı, herkes yağmurdan kayma ve düşmesi tehlikesi yaşıyor. O an yanında yürüyüşe eşlik eden MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mevlüt Karakaya ve Özel Kalem Müdürü Murat Çeliker, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin kaygan zeminde kayıp düşmemesi için koluna girip sadece yardımcı oluyorlar.
Aman Allah'ım bu manzaraya ne senaryolar yazmışlar, ne senaryolar… Haberin altını da seviyesiz ve olayı bayram sevinciyle karşılayan birçok müptezelin yorumları süslemiş…
Bu gazetede MHP çizgisinde olan yoktur ama gazeteyi "MHP'nin içindeki muhalifler" diye sunan manyak çoktur. Toplama kampı gibidir. Perinçek sevdalıları vardır. "MHP, HDP ile niye koalisyon kurmadı" saldıran iki yazarı vardır, MHP'yi bölüp BBP'yi kuranlar oradadır. Tansu Çiller'in tetikçileri oradadır. Solcu yazarları vardır. Geçmişte Fethullah Gülen eleştirisi yapan üç yazarını kapının önüne koyan yönetim anlayışı vardır.
Bu toplama kampı gibi yayın hayatı sürdüren Yeniçağ Gazetesinin yıllardır tek belirgin özelliği "Devlet Bahçeli" düşmanlığıdır.
Bu son haberleri de içlerindeki irin ve mikrobun boyutunu göstermektedir. Temenni ve dilekleri MHP Lideri Devlet Bahçeli hasta olsun, rahatsız olsun. Onunla bayram edecekler…
İnsan olmayan yönlerini de bu şekilde bir kez daha gösterdiler. Zaten insan olsalar bu şekilde yalan haber yapmazlardı. Adam da olsaydılar, akşam birçok haber kanalında "Yağmurlu zeminde kayma ve düşme tehlikesi atlatan bakan ve milletvekillerinin" görüntülerini gördükten sonra, yaptıkları haberi düzeltme yoluna giderlerdi. Haber ve altındaki iğrenç yorumlarda hala web sayfalarında duruyor.
Bunlar öyle bir pespaye düşünce sahibidir ki, Yeniçağ kuruluş yıldönümünü tüm masalar rakı şişesiyle donatılmış olarak kutlarlar, sonrada başkalarının yedikleri, içtikleri yüzünden MHP'ye saldırmak için malzeme oluştururlar. Allah korkuları olmadığı gibi, kuldan utanmaları da yoktur.
Bu gazetenin kimin hesabına çalıştığı meçhuldür ve özellikle MHP üzerindeki hesaplar için beslendiği bir gerçektir. Gazete bünyesinde her telden çalan adamı bulmak mümkündür. Türkiye Gazetesi'nden yazar Fuat Uğur'un "FETÖ imamlarının Yeniçağ'da çalıştığı" iddiası da hala cevabını bulamadı.
"Fethullah Gülen'i eleştirdi" diye geçmişte Sebahattin Önkibar'ı, Prof.Dr. Nadim Macit'i ve Prof. Dr. Çetin Yetkin'i sansürleyen bu gazetenin başkenti Pensilvanya mıdır?
"MHP, 7 Haziran seçimleri sonra niçin HDP ile işbirliği yapmadı" diye Agâh Oktay Güner ve Oktay Uğuroğlu yazarlarıyla MHP'ye saldıran bu gazetenin başkenti Kandil midir?
Doğu Perinçek'i övüp, 24 saat MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye saldıran bu gazetenin başkenti Çin midir?
Bu gazete kimin hesabına çalışmaktadır. Bu gazeteyi kim beslemektedir?
24 saat MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye saldırı görevini kim vermiştir?
Cumhuriyet, Aydınlık, Sözcü kılığındaki bu gazete ile ilgili bu sorular cevabını bulunca her şey daha da netleşecektir.